İşxan Miroyev

İşxan Miroyev

Orta Asya: Kim kazançlı çıkacak?

Çin ve Avrupa’ya kıyasla Rusya için bu bölgenin kontrolü daha çok önemli, bu bölgenin denetimini kaybetmek Rusya için sadece ekonomik kayıplarla sınırlı kalmaz.

Orta Asya dediğimiz bölge eskiden Sovyetler'e dahildi ve 5 cumhuriyetten oluşuyordu. Bu cumhuriyetlerin her birinin farklı amaçları var, her biri kendisine özgü gelişme yolunu izliyor. Şu anda dünyanın birçok büyük gücü bu bölgeyi kendi denetim alanlarına dönüştürmek istiyor. Rusya, batı dünyası (Avrupa Birliği, ABD) ve Çin'in farklı çıkarları var ve bu çıkarlar birbirine zıttır.

Şimdilik bu bölgeyi denetime almaya ilişkin rekabet Orta Asya ülkelerinin işine yarıyor ve bu ülkelere yatırımları getiriyor, ekonomisini geliştiriyor ve iş alanlarını açıyor. Ama bunun daha ne kadar böyle devam edeceği ve sömürmeye dönüşmeyeceği belli değil. Çin bu bölgeye hammadde, sömürme ve mallarını satacağı piyasa olarak bakıyor. Bu bölge olmadan Çin "bir kuşak - bir yol" projesini gerçekleştiremez çünkü ana güzergâhı buradan geçmekte.

Çin bu "yeni İpek Yolu" projesinin güzergâhı boyu altyapıyı geliştiriyor ve büyük projeli yatırımlar yapıyor. Çin bu yoldan Avrupa’ya mal taşıyacak ve bundan dolayı da bu 5 cumhuriyetin (Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan) Çin'e karşı olumlu yaklaşım sergilemesi önemli.

Çin şu anda sadece ekonomik çıkarlar peşinde ve politika ise ikinci sıraya geçmiş ama eğer bu ülkeler Çin'in güdümüne geçerse o zaman bu toprakları etnik Çinlilerle doldurma aşamasına geçebilir o zaman bu cumhuriyetler ileride direkt olarak Çin'in denetimi altına girmiş olacak.

Avrupa’nın amacı da Çin’inkine benzer ama biraz farklılık var. Avrupa da bu toprakları denetimine almak istiyor. Avrupa Birliği kendini sadece Avrupa ülkeleriyle sınırlı bırakmak istemiyor ve sınırları dışındaki ülkeleri de kendine çekmek istiyor. Bunun örneği Gürcistan’dır. Bu ülke Avrupa paralarıyla doldurulmuş, hükümet liberalleştirilmiş ve iktidar ekonomiye karışmıyor. Gürcistan’ı Avrupa standartları altına sokuyorlar ve piyasası Avrupa mallarıyla doldurulmuş. Kendi mallarını satmak, iş gücünü ve kaynakları sömürmek için Avrupa yeni topraklar peşinde. Bunun diğer örneği Baltık ülkeleridir (Estonya, Latviya, Litvanya) Avrupa bu ülkelerden insan kaynaklarını ve hammadde kaynaklarını sömürüyor buna karşılık ise halkın refah seviyesini yükseltiyor.

Avrupa’nın kenarında olan tüm ülkeler bağımsız politika üretemeyen ülkelere dönüşüyor ve o ülkelerde nüfus ve üretim azalıyor, bu ülkeler Avrupa kredileri ve yatırımları sayesinde ayakta kalabiliyor. Orta Asya da bu amaçlar için lazım Avrupa’ya. Bunun en önemli örneği Kazakistan ki şimdiden piyasasının yüzde 50'si Avrupa’nın eline geçmiş ve en son alfabenin Latin alfabesine geçişi Avrupa politikasının bu ülkede başarılı olduğunu gösteriyor.

Çin ve Avrupa’ya kıyasla Rusya için bu bölgenin kontrolü daha çok önemli, bu bölgenin denetimini kaybetmek Rusya için sadece ekonomik kayıplarla sınırlı kalmaz aynı zamanda Rusya’nın dünya liderleri konumundan düşmesine de neden olabilir. Bu demek ki Orta Asya’da Rusya silahlı kuvvetleri bulunamayacak, bölgedeki ülkelerle ilişkiler bozuk olacak ve istihbarat da dahil birçok konuda işbirliği yapılmayacak. Rusya’nın Orta Asya’yla çok uzun karadan sınırı var ki bu sınırı askerî yolla kontrol etmek mümkün değil ve çok pahalı.

Şu anda Rusya’nın istihbarat birimleri bu ülkelerin birimleriyle terör ve uyuşturucu trafiğine karşı işbirliği içerisinde ve bu işbirliği sayesinde Orta Asya’dan Rusya topraklarına uyuşturucu ve terör geçişi önleniyor.

Güvenlik dışında bir de kültürel bağlantılar var, Çarlık Rusyası'ndan bu yana bu ülkelerin halkları aynı çatı altında yaşıyorlardı ve onaların kaderleri ve kültürleri birbiriyle çok bağlantılıdır. Bu ülkelerin nüfusunun çoğu Rusça konuşmakta, çok sayıda göçmen Rusya topraklarında yaşıyor ve ekonomileri Rusya’ya bağımlı. Eğer Rusya bu bölgeyi kaybederse o zaman asırlar boyu süren ortak tarih yokoluşa gidecek ve bunun ne kadar iyi veya kötü olduğunu herkes bilir.

Şu anda bu cumhuriyetler bağımsız ülkeler olmaktan çıkmış ve büyük güçlerin oyun alanına dönüşmüş ve bu güçler her birini kendi tarafına çekmek istiyor. Şimdilik bunun iyi yansıması var bu ülkelere, bu da yatırımlardır. Herkesle dostane ilişkiler, askerî güvenlik ve birçok farklı konuda yatırım. Ama er veya geç bu güçlerden birisi daha üstün çıkacak ve bu da bölgeyi tanınmaz boyutta değiştirebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İşxan Miroyev Arşivi