Yedi kez evlenen IŞİD’li Margot
Gamze KAFAR
ARTI GERÇEK - Önce adını değiştirdi ardından dinini. Fransa’da yaşıyordu, Suriye’ye geçti. Önce El Nusra örgütüne katıldı, ardından IŞİD’e. Yedi kez evlendi. En son IŞİD emirlerinden biriyle evlenen Fransız Margot, şimdi üç çocuğuyla Demokratik Suriye Güçleri’nin denetimindeki bir kampta yaşıyor. Margot, ülkesine dönüp hayata yeniden başlamak istiyor.
Fransız asıllı Margot ile Rojava bölgesinde bir kampta tanıştım. Güvenlik gerekçesiyle kaldığı kentin ve kampın ismi gizli tutuyorum. IŞİD rüyasına kapılan onlarca kadından biriydi. Onu IŞİD’e katılan diğer kadınlardan ayıran özellik Fransız olması, din değiştirmesi ve dört yıl içinde yedi kez evlenmesiydi.
Genç kadın, Hıristiyan bir ailede Fransa’da doğdu, büyüdü. Hayatında yeni bir dönem başlatan süreç ise dört yıl önce yaşandı. Margot, Suriye’de iç savaş başladıktan sonra İslam coğrafyasındaki gelişmeleri takip etmeye başladı. İslam dinine ilgi gösterdi, Hıristiyanlıktan vazgeçti. Din değiştirdi, Müslüman oldu adını da Arij yaptı. Bu sırada "Suriye’de Müslümanlara zulüm yapıldığı" iddiasıyla sosyal medyada Suriye’deki radikal cihatçı El Nusra gruplarıyla tanıştı. Bağlantı kurdu, bir yaşındaki kızı Jasmin ile birlikte Suriye’ye geçti.
ÖNCE EL NUSRA SONRA
Bir süre El Nusra örgütünde kalan Margot, burada evlendi. IŞİD’in Musul, ardından Rakka’yı alarak hilafet ilan ederek popülerleştiği yılda Margot, El Nusra’yı bırakarak, IŞİD’e geçti. Rakka’da yaşamaya başladı. Örgüt içinde üç yıl boyunca altı kez evlendi. Evliliklerini soruyorum. Ancak Margot eşleri ve çocuklarıyla ilgili bilgi vermek istemiyor. Margot’un eşlerinin örgütün yetkili isimleri olduğunu, en son evlendiği kişinin de IŞİD emirlerinden biri olduğunu öğreniyorum. Ama o, eşinin sıradan bir asayiş görevlisi olduğunu iddia ediyor. Bu yıllar içinde Margot’un biri üç diğeri bir yaşında iki erkek çocuğu oldu. Fransız asıllı kadın bu sürede Arapça eğitim de gördü.
"ÇOCUKLARIM İÇİN RAKKA’DAN KAÇTIM"
Margot’un hayatında yeni bir süreç başlatan olay aynı zamanda IŞİD’in de Suriye’de çöküşünü beraberinde getiren Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) Rakka’ya yönelik operasyonu oldu. QSD güçlerinin kent merkezinden IŞİD’i temizleme operasyonu sürerken, 12 Kasım 2016’da sivillerin tahliyesinde yer alanlardan biri de Margot’tu.
Şimdi gözetim altında tutulan IŞİD’li Fransız kadınla yaptığım sohbette örgüte katıldığı için hiç pişmanlık duymadığını anlatıyor. Hatta IŞİD’in yaşam şeklini savunuyor. Fransız genç kadın, QSD güçlerine teslim olmasıyla ilgili olarak, Rakka’dan çocuklarını korumak için kaçtığını söylüyor.
O, "Fransa'da İslam'ı yaşamak çok zor. Burada özgür hissediyor ve çarşaf giyebiliyoruz. Kimse bize garip insanlarmışız gibi bakmıyor. Suriye'de kendimi harika hissediyorum. İslam'a göre bu topraklar özel. Buraların kalbimizde çok büyük bir anlamı var. IŞİD'in İslam'ın kurallarını uyguladığını düşünüyorduk. Kendimize hiç sormadık. Sadece onları takip ettik" diyor.
Görüşmemiz esnasında beş yaşındaki kızı Jasmin, elindeki eşarbı başıma takmaya çalışıyor. Küçük kızın da başı örtülü. Küçük çocuğun IŞİD’in katı şeriat kurallarından etkilendiği gözlemliyorum. Fransız kadının çocuklarını da şeriat kurallarıyla büyüttüğü görülüyor.
"EĞER KOCA İSTEMEZSE İTAAT EDİLİR"
Margot’a IŞİD’li savaşçı kadınların olup olmadığını soruyorum. IŞİD’li savaşçı kadın görmediğini söylüyor ve "IŞİD kadınların savaşmasına izin vermiyordu. Bunu kabul etmiyorlardı. Ama kadınlar öğrenimlerine devam edebiliyordu. Mesela ben IŞİD’deyken öğrenim gördüm. Kadınlar için okullarımız vardı" diyor.
Eğitim hakkının bütün kadınlar için geçerli olup olmadığıyla ilgili ise "Hayır" diyor ardından devam ediyor: "Bu kadının kocasına bağlı bir şey. Eğer koca istemezse, ona itaat edilir."
Margot, IŞİD’in özellikle esir aldığı Ezidi kadınları Rakka meydanında köle gibi sattıklarına inanmıyor. Hatta öyle ki "Ben onlara (Ezidilere) iyi davrandıklarını gördüm" iddiasında bulunuyor.
Konuşmamız esnasında IŞİD’i hiçbir şekilde eleştirmeyen hatta savunan Margot "Ben de IŞİD'li kadınları sattıklarını duydum. Suriye dışındaki insanlar, benim gibi kadınları satıyor diye… Yani sadece IŞİD’liler Ezidileri satıyor diye bir şey yok. IŞİD'den bir kadın yakalanırsa, onlar da onu satıyor" sözleriyle iddiasını sürdürüyor.
"ÜLKEME DÖNÜP SAKİN HAYAT İSTİYORUM"
Peki, Margot bundan sonra ne yapmak istiyor? Genç kadın, ülkesi Fransa’ya dönmek istediğini anlatıyor ve "Huzurlu ve sakin bir hayat sürmek istiyorum. Çocuklarımın okula gitmesini istiyorum. Bizim de normal insanlar olduğumuzun bilinmesini istiyorum" diyor.
)
"PİŞMANIM, TÜRKİYE’YE DÖNMEK İSTİYORUM"
Yakın tarihe katliamlarıyla adını duyuran IŞİD dünyasının hayaline kapılan bir diğer kadın ise Türkiye’den. Cemile Aslan. 35 yaşında Adanalı bir kadın. O da 2014 yılında IŞİD’in hilafet ilan etmesiyle İslam’ı yaşayabileceğini düşüncesiyle Suriye’ye gelmiş. Aslan'ın da diğer kadınlar gibi IŞİD ile ilk tanışması sosyal medya aracılığıyla olmuş. Kendi anlatımıyla İslamı daha iyi yaşayabilmek için IŞİD’e katılmış.
"GÖZLERİNİ ÖRTMEYENLERE KURŞUN SIKIYORLARDI"
Cemile Aslan da gözetim altında tutulan IŞİD’li kadınlardan biri. Anlatımlarına göre, dört yıl önce eşiyle birlikte Antep’in Elbeyli ilçesinden sınırı geçerek örgüte katıldı. Fransız Margot’un aksine Cemile Aslan, IŞİD’in yaşattığı zulümleri anlatmaktan çekinmiyor. IŞİD’de karşılaştıkları öldürme vakalarından sonra gerçek İslam’ın bu olmadığını düşündüğü için IŞİD’den eşiyle birlikte kaçtığını belirtiyor.
Aslan, "Gözlerini çarşafla örtmeyen kadınların ayaklarına kurşun sıkıyorlardı" sözleriyle kadınlar yaşadığı baskıları özetliyor. Cemile Aslan’a Rakka operasyonu sırasında IŞİD’in sivilleri canlı kalkan olarak kullanmasını soruyorum.
"IŞİD halkı alandan çıkarmak istemiyordu. Çünkü halkı canlı kalkan olarak kullanıyordu. Halk alanı terk ettiğinde öldürüleceklerini düşünüyorlardı. Biz de defalarca IŞİD’den kaçmak istedik ama bunu şimdiye kadar başaramamıştık."
"BİR KEDİ ALIP MUTLU YAŞAMAK İSTİYORUM"
Rakka savaşı sırasında ölen insanlar ve çocukların cesetlerinden çok etkilendiğini dile getiriyor. IŞİD’de katıldığı için çok pişman olduğunu ve Türkiye’ye geri dönmek istediğini, ancak tutuklanmaktan korktuğunu dile getiren Cemile Aslan, "Geri kalan hayatımda tek isteğim huzur. Bir kedi alıp, ailemle birlikte mutlu bir hayat yaşamak istiyorum. Çok, çok üzgünüm. Her şey için üzgünüm" diyor.
