‘Yetkiyi eline alanların 38’de neler yaptığını biliyoruz’

‘Yetkiyi eline alanların 38’de neler yaptığını biliyoruz’
MOBESE kameraları ile sokak sokak izlenen Dersimliler, OHAL’i iliklerine kadar yaşıyor.  Çözüm sürecinin bitmesinin ardından cenazelerin gelmeye devam...

MOBESE kameraları ile sokak sokak izlenen Dersimliler, OHAL’i iliklerine kadar yaşıyor.  Çözüm sürecinin bitmesinin ardından cenazelerin gelmeye devam ettiği Dersim, referandumda ‘Hayır’ diyecek.

Bahar KILIÇGEDİK

Bingöl’deki referandum izlenimlerimizin ardından Dersim’deyiz. Bingöl’ün muhafazar kimliğine karşın Dersim nüfusunun yüzde 90’ı Alevi. Halka refrandumu sormak için kent merkezine doğru yöneliyoruz. İlk durağımız Seyit Rıza Meydanı oluyor.

Seyit Rıza heykeli arkalarında. Bankta oturuyor yaşını başını almış dört insan. Çaresiz bir bekleyiş halindeler. Yanlarına yanaşıyoruz. Referandumu soruyoruz. Ardından bir bir dökülüyor tepki dolu sözcükler.

-‘Evet’ Dersimlilerin neyini halledecek.

-İşsizliği götürebilir mi?

-Huzuru getirebilir mi?

-Savaşı, kan dökülmesini durdurabilir mi?

-Hiçbir şey yapamaz.

-Aksine daha kötüsünü getirir.

-15 senedir AKP iktidarda, her şeyi fiili olarak yaptı.

-Şimdi aşırı bir yetki istiyor, bir de bunu kanunlaştırmak istiyor.

-Referandum meselesi şuan yaşayan insanların sorunu değil!

-Gelecek kuşakların, çocuklarımızın, torunlarımızın meselesidir.

-Yetkiyi eline alanların 38’de neler yaptığını çok iyi biliyoruz.

-Onun için Dersim’in kararı ‘Hayır’dır.

‘YIL OLMUŞ 2017. HALA ÖLÜMLER BİTMİYOR'

Veli Kasun’un, tepkisi Dersim 38 katliamından başlayıp bugünlere dayanıyor. "Yıl olmuş 2017. Ama hala ölümler bitmiyor" diyor. Kasun, Dersim’in merkeze bağlı Kutudere bölgesinde 26 Martt’a PKK’ye yönelik operasyonda, yaşamını yitiren Murat Güngörmüş’ün yakını…  Cemevi’ne götürdükleri cenazenin, "valilik izni olmadığı" gerekçesiyle Alevi dedesi tarafından yıkanmadan, kendilerine geri verildiğini anlatıyor. Dışarıdan getirilen bir Alevi dedesi cenazeyi yıkıyor ancak bu kez, defnedilecek köyün yolları kapatılarak, cenazeye katılım engelleniyor. Tüm bunların OHAL gerekçe gösterilerek yapıldığını anlatıyor Dersimliler.

Dersim çözüm sürecinde bambaşka bir havadaydı. Avrupa başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından bu kentte turistler akardı. Kent sakinleri ise doğa, hak ihlalleri, toplumsal olaylara duyarlılığıyla gündemdeydi.

Çözüm sürecinin bitmesinin ardından çatışmalar başladı. Operasyonlar yoğunlaştı. Ölümler yaşandı. Üzerine bir de OHAL eklenince, Dersim 1990’lara geri dönmüş oldu. Merkezde adım attığınız her sokağın başına MOBESE kamerası takılmış. Öğrendiğimiz kadarıyla kent, kamera sistemiyle 183 noktadan izleniyor. Anlayacağınız Dersim’de değişen çok şey var.

Semalarında helikopter hareketliliği, çevrede yoğun güvenlik önlemleri. Devlet, Dersim’i izliyor. Takip ediyor. Tüm bu güvenlik önlemleri insanları daha da tedirgin etmiş durumda. Kentteki insanlarsa oldukça sessiz. Sessizlikleri, duyarsız oldukları anlamına gelmiyor. Aksine oldukça duyarlı ve tepkililer. Ancak en ufak bir hareketlilik ya gözaltı ya da para cezasını beraberinde getirdiği için halk tepki vermekten kaçınıyor.

‘BURADA HER TÜRLÜ OHAL VAR'

Dersimlilerin ruh halini Mahir Bakırcı anlatıyor.

-OHAL var burada öyle siyasi OHAL değil…

-Her türlü OHAL var. İnançsal, ekolojik…

-İnsanlar, ziyaret mekanlarına gidemiyor. İnançsal ritüellerini yapamıyor

– Eskiden baraj, maden projelerine tepki verebiliyordu. Direnebiliyordu. Ama şuan insanlar cezalarla pasifize edilmiş durumda…

OHAL kapsamında üst üste çıkarılan KHK’lar ile Belediyeye kayyım atanması sonucu yaşanan işten çıkarılmalar işsizlik oranını daha da yükseltti. Okuma oranının yüksek olduğu kentte ne yazık ki işsizler ordusu var. Üniversitelerden mezun olan işsiz gençler, kafelerde zaman geçiriyor. Referandumla ilgili soru yönelttiğimiz bu gençler, hem hükümetin politikasına hem de işsizlik sorunun çözülmemesine tepkili.  Üniversite mezunu Erdinay Tıgıl’da bunlardan biri…

‘Hayır’ deme gerekçesini "Burada ‘Evet’ diyecek bir kitle yok. Bunu AK Parti yaptığı için ‘Hayır’ demiyoruz. Hangi parti yaparsa yapsın yasamanın, yürütmenin ve yargının tek elde birleşmesine karşıyız" diye anlatıyor.

‘BABAM DA OLSA HAYIR DERİM'

Üniversite mezunu Cihan Sönmez "Babam da olsa tek adamlığa karşıyım. Bu yüzden oyum ‘Hayır’ olacak" diye belirtiyor. Ceyda Güneş ise ne ‘Evet’çi ne de ‘Hayır’cı. O boykotçu. Parlamenter sisteme de karşı olduğunu söyleyen Güneş, "Halk hareketi ile şekillenin bir sistemin doğru olacağını düşünüyorum. Onun için mevcut sistemle ilgili oy kullanmayı kabul etmiyorum" diyor.

OHAL altında, meşru olmayan bir zeminde referanduma gidildiğini söyleyen Alican Coşkun, "Ülkede iki seçenekli bir referandumun sadece ‘Evet’ seçeneği meşru görülüyor. ‘Hayır’ çalışması yok sayılıyor. Bu nedenle referandumun çok da sağlıklı ilerlemeyeceği ortada. Bu süreç bizim gözümüzde meşru değil. Kendi çıkarlarına göre başkanlık rejimi inşa ediliyor. Kendinden olmayanın yok sayıldığı, yaşama fırsatı vermediği bir düzene giriyoruz" diyerek ‘Hayır’ oyu kullanacağını belirtiyor.

Coşkun’a göre ‘Hayır’ oyu çıkması bölge ve ülke açısından pek bir şey değiştirmese de 15 yıldır iktidarda olan AKP’nin yenilmez olmadığı algısı ortadan kalkmış olacak. Halkın kendi gücünü görmüş olacağını söyleyen Coşkun, "Sandıktan ‘Hayır’ çıkarmak yeterli değil bunu biliyoruz. ‘Evet’ de çıksa ‘Hayır’da çıksa bu halkın AKP iktidarı ile çekişmesi olacak. ‘Evet’ çıkarsa baskı artarak ilerleyecek. Hayır çıkarsa halk üzerinde bir umut olacak. Kemalistler, Kürtler, Sosyalistler ilk defa birlikte AKP’ye darbe vurduğunu hissedecek. Ancak ne olursa olsun anketlerde ‘Hayır’ın öne çıkmasına rağmen,  ‘Hayır’ cephesinde, ‘Bu ne yaparsa yapsın ‘Evet’ çıkaracak’ şeklinde yenilemez algısı oluşturdular. ‘Hayır’ çıkarsa halk kendi gücünü görecek bu açıdan önemli" diyor.

‘BİNAMIZA GELEN İKİNCİ GÜN TUTUKLANIYOR'

AKP, Çemizgezek ve Pertek ilçelerinde destek alıyor. Bu nedenle şehir merkezinde sadece CHP ve HDP’nin varlığı net bir şekilde görülüyor. Bu iki partinin tabanı güçlü olsa da ilde ‘Hayır’  kampanyasına pek rastlanılmıyor. Ziyaret ettiğimiz HDP il binasında bizi karşılayan bir yetkili, baskı ve gözaltılardan dolayı çalışma yapamadıklarını anlatıyor. Sohbet sırasında fotoğrafını çekmek istediğimizde, "Yöneticilerimizin hepsi tutuklandı. Partide sadece ben kaldım. Beni de çekerseniz, yarın tutuklanabilirim. Partinin kapısını açacak kimse kalmayacak" diyor. Bu talep üzerine fotoğrafını çekmekten vazgeçiyoruz. Partilerine destek için gelen olup olmadığını sorduğumuzda "Binamıza gelen ikinci gün tutuklanıyor. Halk bizi destekliyor ama ‘İşimden olurum’ korkusuyla ne yazık ki gelemiyor" diyerek partilerinin nasıl bir koşulda referanduma girdiklerine dikkat çekiyor. Parti yöneticileri üzerinde gözaltı ve tutuklamalar Bingöl’de olduğu gibi Dersim’de de devam ediyor. Bu uygulamalar, HDP ve DBP’nin kampanyasına olumsuz yansıyor. HDP’nin ardından gittiğimiz CHP il binasında ise yetkili bulamıyoruz. Partideki görevli yöneticilerin çalışma ve toplantı halinde olduğunu bize iletiyor.

Çözüm sürecinin bitmesinin ardından Dersim’e cenazeler gelmeye devam ediyor. 38 katliamı, 90’lı yıllar ve günümüz OHAL koşullarını yaşayan Dersim’in her kuşağı farklı bir trajediye tanıklık ediyor. Bir yandan cenazelerini alan ancak dini ritüellerini yerine getirememekten dolayı tepkili insanlar, diğer yandan çocuğunun cenazesini alabilmek için meydanda açlık grevine giren aileler.

Kentte, Cemevi’ndeki Alevi dedesinin "Valilik izin vermediği" gerekçesiyle cenazeyi yıkamaması halkı kendi içinde karşı karşıya getiriyor. Kentte en sıradan şeylere bile OHAL gerekçe gösterilerek izin verilememesi, halkı ciddi anlamda rahatsız etmiş durumda. Gençler, üniversitelere Özel Harekatçı polislerin elini kolunu sallayarak girmesinden dolayı kaygılı olduklarını belirtiyor.

Dersim’in referandumdaki rengi net bir şekilde ‘Hayır’ olacak. Seçmene göre ‘Hayır’ çıkması kendileri ve bölge politikaları açısından çok fazla bir şeyi değiştirmese de halk sandıkta kendi gücünü görecek, AKP’nin sarsılamaz olduğu algısı ortadan kalkacak.

FOTOĞRAF: REMZİ BUDANCİR

 

Önceki gün yayınlanan ‘Evet’ gözüküp ‘Hayır’ diyecekler var yazısını buradan okuyabilirsiniz.

Öne Çıkanlar