Rahip Aho ve Süryanilerin kendi topraklarında yaşama çilesi

Bir itirafçının beyanına göre 2018 yılında örgüt mensupları manastıra gelmişler ve orada yemek yemişler. Rahip Aho da sırf bu beyan nedeniyle tutuklanmış.

Bu topraklarda yaşamak zor. Bu topraklarda azınlık olarak yaşamak daha zor. Bu topraklarda azınlık içinde azınlık olarak yaşamak daha da zor.

Mezopotamya’nın kadim halklarından olan Süryaniler için bu topraklarda yaşamak yüz yılı aşkın zamandır bir hayli zor. 1915’te Ermenilerle beraber katliama uğrayan; malları, mülkleri, kültürel mirasları yağmalanan; yaşadıkları zulüm, maruz kaldıkları insanlık suçu inkâr edilen bir halk Süryaniler. Cumhuriyet döneminde okulları kapatılan; Lozan Antlaşması’na göre dini azınlık olarak kabul edilmeleri gerekirken bu statüleri tanınmayan ve böylece Lozan Antlaşması’nın da uluslararası hukukun da kendilerine tanıdığı haklardan mahrum bırakılan; yani ülkedeki çoğunluğu bırakın, varlıkları resmi olarak tanınan azınlıklara, yani Ermenilere, Rumlara ve Musevilere göre bile ayrımcı muameleye maruz bırakılan Süryaniler.

Katliama ve ayrımcılığa maruz kaldıkları için ülkedeki nüfusları azalan, kendi topraklarında güvenle yaşayabilmeleri neredeyse imkânsız hale geldiği için yıllar boyunca göç eden, Avrupa’daki ülkelere dağılan, koca bir diaspora oluşturan Süryaniler.

Resmi verilere sahip değiliz ancak Tur Abdin’de, yani Mardin dolaylarında yaşayan Süryanilerin sayısının 3000, İstanbul’da yaşayan Süryanilerin nüfusunun ise 15 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Yani Türkiye’de yaşayan Süryanilerin sayısı 20 binin altında. Avrupa ülkelerinde yaşayan Süryani nüfusunun ise 300 bin civarında olduğu düşünülüyor. Bu durum bile tek başına, Süryanilerin kendi topraklarında barınamama trajedileri hakkında çok şey söylüyor.

Avrupa’da ne kadar güvende olurlarsa olsunlar toprak çekiyor onları da; yerinden yurdundan ayrılmak zorunda kalan tüm göçmenler, sürgündeki yurttaşlar gibi. Memlekette işlerin görece iyiye gittiği yıllarda bazı Süryaniler topraklarına dönüp orada yaşamaya başladılar. Bölgede yaşamaya devam eden insanlar ve turistler için Süryanilerin manastırları, kiliseleri ve evleri birer turistik binaya dönerken, Süryanilerin derdi bu yapıları ayakta tutmak, onlara can vermek, dillerini, kültürlerini ve oradaki varlıklarını korumak, o çoraklaşan toprakları yeşertmekti. Bunun için sahip oldukları güvenli hayatı bırakıp topraklarına dönenler, orada yaşamaya devam edenler oldu.

Bu kişilerden biri de Mor Yakup Manastırı’nın Rahibi Aho, yani Sefer Bilecen’di. İstanbul’da doğup büyümüştü. Türkiye’deki Süryani manastırlarında eğitim gördükten sonra Şam’a gitmişti. Orada gördüğü eğitimden sonra 2008 yılında rahip olmuş ve ‘kardeş’ anlamına gelen ‘Aho’ ismini almıştı. Bir dönem İngiltere’de yaşayan Rahip Aho, bambaşka bir yerde bambaşka bir hayat yaşama şansı varken gelip Nusaybin’deki Mor Evgin (Augin) Manastırı’nda rahip olarak tek başına yaşamaya başlamıştı. Birkaç yıl sonra da 2013 yılında Mor Yakup Manastırı restore edildikten sonra orada yaşamaya başladı. Kendisine yardım eden birkaç Süryani genç dışında orada kimsesi yoktu. Her işi tek başına yapıyor, manastıra da çevresine de hayat veriyordu. Gelen turistleri, ziyaretçileri çok iyi karşılıyor, onlara yiyecek ve içecek ikram edip kendileriyle bolca sohbet ediyordu. Buna şaşıranlar oluyordu ancak Süryanilerin inancına göre kapısına gelen bir kişiye yemek vermemek düşünülemezdi. Pek çok ziyaretçinin ve Süryanilerin gönlünde güzelliklerle dolu bir yer edindi Rahip Aho.

Rahip Aho için her şey güzeldi, 9 Ocak günü bölgede düzenlenen operasyon sırasında gözaltına alınıncaya kadar. Kendisiyle beraber gözaltına alınan Arkah/Üçköy Muhtarı Josef Yar ve Musa Taştekin farklı tarihlerde serbest bırakılırken, Rahip Aho 10 Ocak 2019 tarihinde tutuklandı.

Dosyada gizlilik kararı olduğu için henüz kimse detaylı bilgiye sahip değil ancak bir itirafçının beyanına göre 2018 yılında örgüt mensupları manastıra gelmişler ve orada yemek yemişler. Rahip Aho da sırf bu beyan nedeniyle tutuklanmış.

Son dönemlerde yerlerine kayyum atanan ve örgüt üyesi olmakla suçlanan belediye başkanları da büyük oranda aslı astarı olmayan itirafçı ya da gizli tanık beyanlarına dayanılarak tutuklandılar. Rahip Aho da ‘makbul’ bir vatandaş olarak görülmediği için aynı muameleye maruz kalmış görünüyor. Kendini Tanrı’ya adamış, inzivaya çekilmiş, adresi belli biri olan Rahip Aho ifade vermek için davet edilebilecekken sabahın erken saatlerinde bir baskın ile gözaltına alındı. Gizlilik kararı nedeniyle hakkındaki suçlamaları tam olarak öğrenmesi ve kendisini gerektiği gibi savunması şu anda mümkün değil. Bu, adil yargılanma hakkının ihlali. Rahip Aho’nun, hakkındaki suçlamaya rağmen tutuksuz yargılanmasının mümkün olduğunu hatırlatmaya bile gerek yok.

Peki neden tutuklandı Rahip Aho?

HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik’e göre Rahip Aho Süryanilerin topraklarına dönmelerini engellemek, onları yıldırmak için tutuklandı. Çelik’e göre 2000’li yıllardan itibaren Süryaniler ülkelerine dönmeye başladılar ve bahsedilen bölgeyi Süryaniler için yeniden yaşanılır bir hale getirmeye çalıştılar. Son iki yılda daha önce görülmediği kadar çok turist bölgeye geldi ve bu bazı kesimleri korkuttu, tedirgin etti ve rantlarını kaybedecekleri endişesi yarattı.

Bugün görüştüğüm, Rahip Aho’nun arkadaşlarından David Vergili ise Mor Yakup Manastırı’nın bir dağın tepesinde olduğunu, bir yanının İpek Yolu’na, bir yanının Kafro Köyü’ne baktığını, güvenlik açısından stratejik bir noktada bulunduğunu hatırlatıyor. Vergili de yetkililerin Rahip Aho’yu tutuklayarak Süryanilerin o topraklara dönüşünü ve orada yaşamalarını engellemek istediklerini düşünüyor. Son iki yılda temelli dönüşler azalmış olsa da halen çok sayıda Süryaninin Avrupa’dan gelerek yaz mevsimini topraklarında geçirdiklerini ve Süryani bir rahibin orada olmasının Süryanilere güven verdiğini anlatıyor Vergili. Rahibin tutuklanmasının ise Süryanilerin temelli dönüşlerini ya da ziyaretlerini azaltacağını düşünüyor.

Zaman içinde devletin Rahip Aho’yla da, Süryanilerle de o topraklarla da ilgili derdinin ve planının ne olduğunu öğreneceğiz. Muhtemelen bu olay Süryanilerin bu topraklarda çektikleri son çile de olmayacak ama her ne yaşanırsa yaşansın, hak savunucuları ve vicdan sahibi tüm insanlar Rahip Aho’nun ve Süryani halkının yanında yer alacaklar. Bundan devletin de kimsenin de kuşkusu olmasın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nurcan Kaya Arşivi