Temelli: İmam, zabıta, saray üçgeninde ülkeyi yönetiyorlar

Temelli: İmam, zabıta, saray üçgeninde ülkeyi yönetiyorlar
'Bize diyorlar ki bu belediyeler HDP’ye geçerse çok borç var HDP ödeyemez. Çok net söylüyoruz, evet o borçları ödemeyeceğiz'

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, hükümetin harcamalarına ve Almanya'daki bir habere dayanarak, iktidarın bütçe programını eleştirdi. Temelli, "İmamlara maaş veriyoruz casusluk yapıyorlar, zabıtalara maaş veriyoruz enflasyonu düşürüyorlar. Merkez Bankası çalışmıyor, onun yerine zabıtalar enflasyonu düşürüyor. Ülkenin manzarası budur: imamlar, zabıtalar ve saray. Bu üçgende ülkeyi yönetiyorlar" dedi. 

2014 yerel seçimlerinden 102 belediyeden 96'sına kayyım atandığını belirten Temelli, "Otoriter rejim adeta bu ülkeyi bir kayyum cumhuriyetine çevirmiştir. Biz kayyum cumhuriyetini kabul etmiyoruz" diye konuştu.

İLGİLİ HABER: 'ERDOĞAN, BRUNSON'U NEREDEYSE UÇAN SARAYIYLA ABD'YE GÖTÜRECEKTİ

İLGİLİ HABER: HDP, YEREL SEÇİM ÇALIŞMALARININ STARTINI 20 EKİM'DE VERECEK

Temelli, HDP Van İpekyolu İlçe Örgütü'nün 2'nci Olağanüstü Kongresi'ne katıldı. Burada konuşma yapan Temelli şunları söyledi:

AKP'NİN SEÇİM KAMPANYASI GÖZALTI OPERASYONLARIDIR

Bakın kurulduğumuz günden beri 6 seçim atlattık. Hepsinde her türlü hileyi, şaibeyi karşımıza çıkardılar, her türlü pazarlığı yaptılar, her türlü baskıyı uyguladılar. Ama buna karşılık her seferinde biz kazandık. 3 kez de önümüze diktikleri barajları onların kafasına yıktık. Baş edemedikçe hileye başvurdular. Şimdi de seçim kampanyasını başlattılar. İlk adımı da Amed’de gözaltı ve tutuklamalar oldu. Biz nerede seçim çalışması yapsak bir bakıyorsunuz ki orada AKP’nin seçim kampanyası karşımıza çıkıyor. Nedir AKP’nin seçim kampanyası gözaltı operasyonları, uydurma gerekçelerle, sözde gizli tanıklarla yapılan operasyonlar. Bütün bu haksızlığa karşı bizim de onlara biz sözümüz var: Bütün yaptıklarınızın tarafsız ve bağımsız yargı önünde hesabını soracağız.

'KAYYUM CUMHURİYETİNİ KABUL ETMİYORUZ'   

2014 yerel seçimlerinde 102 belediye kazandık. Bu 102 belediyenin 96’sına kayyum atanmış durumda. Otoriter rejim adeta bu ülkeyi bir kayyum cumhuriyetine çevirmiştir. Biz kayyum cumhuriyetini kabul etmiyoruz, biz demokratik cumhuriyeti var etme umudumuzu ortaya koyuyoruz. Bu kayyumcu zihniyeti bu coğrafyadan temizlemek, onur kazandırmaktır. Bunu da yine biz başaracağız, siz başaracaksınız.

'KAYYUMLARI SARAY'A YOLLARKEN BORÇLARINI DA YOLLAYACAĞIZ' 

Bize diyorlar ki bu belediyeler HDP’ye geçerse çok borç var HDP ödeyemez. Çok net söylüyoruz, evet o borçları ödemeyeceğiz. O borçları kim yaptıysa, kim yaptırdıysa onlar ödeyecek. Bütçeyi yaparız seçilmişlerimizi denetleriz, ama burda bizim bir dahlimiz yok. Kayyum denen şahısları da sen atadın, biz bunları sana yollarken yanlarına bu borçları da koyarak yollayacağız. Sen hem bu borçları ödeyeceksin hem de bu halka hesap vereceksin.

'KAYYUM SÖZCÜĞÜNÜ AĞZINA BİLE ALAMAYACAKSIN'

Sizleri yeniden kayyum atarım diye tehdit ediyor içine düştüğü acze bakın. Böyle Cumhurbaşkanı olur mu, kendi vatandaşının hakkını gasp etmek üzerinden bir gelecek vadediyor. Ona diyoruz ki karşında öyle bir irade göreceksin ki değil kayyum atamak kayyum sözcüğünü ağzına bile alamayacaksın. 

'BİR İNTİHAR ÜLKESİ OLMUŞSANIZ ORADA ADALET KALMAMIŞTIR'

Binlerce insan, bu içinden çıkılmaz kriz koşullarında intihar etmeye başlıyor. Bir intihar ülkesi olmuşsanız orada adalet kalmamıştır. Bu ülke krizler ülkesine dönüşmüştür. Toplumsal, ekonomik, siyasal kriz AKP’nin yönetememe krizidir. Bunun için kayyum atıyorlar, muhalefeti susturmak için cezaevi açıyorlar. Bu ülkenin cezaevine değil toplumsal barışa ihtiyacı var. Bunun ilk yolu da Baluken’in, Demirel’in, Kışanak’ın, Yüksekdağ’ın, Demirtaş'ın ve Bekir Kaya’nın serbest bırakılmasıdır.

'KÜRT DÜŞMANLIĞININ SÜRMESİ İÇİN BÜTÇENİN EN BÜYÜK KALEMİ SİLAHLANMAYA GİDİYOR'

Bu iktidarın yegane bildiği savaş ekonomisidir. Hala silahlanma yarışında 2019 bütçesinin en büyük kalemi silahlanmaya gidiyor, ne için Kürt düşmanlığının sürmesi için. Kürt sorunu çözümsüz kaldığı sürece bu sorun devam eder. Evlatlarımızın kanı üzerinden siyaset yapan bu zihniyete dur deme zamanı gelmiştir. Tüm Türkiye toplumuna bu çağrıyı yapıyorum. Ekonomik gidişatın kötü gitmesinin altında savaşçı zihniyet vardır. Tabi Saray’ın giderleri de var. Bunca ekonomik krize rağmen Saray bütçesini 3 kat arttırdılar. Doymuyorlar! Ne yapacaksınız bu parayla, yeni saraylar mı yapacaksınız? Yazlık saray, kışlık saray ve sarayların içinde bu saltanat sürsün diye halka zulüm, topluma savaş, şiddet.

İMAM, ZABITA, SARAY ÜÇGENİNDE ÜLKEYİ YÖNETİYORLAR

Bir başka kalem daha bütçede artıyor. O da Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi. Bir yandan savaş, bir yandan inançlar üzerinde tahakküm. Geçen gün bir haber düştü, Almanya'da üç imamı casusluk yaparken yakalanmışlar. İmamlara maaş veriyoruz casusluk yapıyorlar, zabıtalara maaş veriyoruz enflasyonu düşürüyorlar. Merkez Bankası çalışmıyor, onun yerine zabıtalar enflasyonu düşürüyor. Ülkenin manzarası budur: imamlar, zabıtalar ve saray. Bu üçgende ülkeyi yönetiyorlar. Mizah mıdır, kara mizah mıdır siz karar verin. (POLİTİKA SERVİSİ)

Öne Çıkanlar