Kılıçdaroğlu: Gezi'den intikam alamazlar

Kılıçdaroğlu: Gezi'den intikam alamazlar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin haftalık grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısındaki konuşmasına adalet kavramının önemine değinerek başladı. "Parası olanlar, siyasi arkası olanlar cezaevinin önünden bile geçmiyor, derhal takipsizlik kararı veriyor. Garipler içeride, fakir fukara içeride, akademisyen içeride. Diğerlerinin tamamı dışarıda" diyerek hükümete yüklendi.

"20 TEMMUZDA BİR SİVİL DARBE GERÇEKLEŞTİ"

Kılıçdaroğlu, bir yılı aşkın süredir iddianamesi hazırlanmadan tutuklu bulunan Osman Kavala'nın yönetim kurulu başkanı olduğu Anadolu Kültür'e yönelik 'Gezi Parkı eylemleri' suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında akademisyenlerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. "Gezi olaylarından intikam almaya çalışıyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Gezi, bu ülkenin özgürlük sesidir. Gezide bu ülkenin gençleri bir diktatöre diz çöktürdüler" sözlerini sarf etti.

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde Ankara Milletvekili Tekin Bingöl'ün çocuklara ilişkin olarak gerçekleştirdiği çalışmayı gündeme getiren Kılıçdaroğlu, 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak hamile kalan çocuk sayısının 15 bin 937 olduğunu aktardı.

Yemen'de 5 milyon çocuğun savaşın ortasında olduğunu kaydeden Kılıçdaorğlu, "İslam dümnyası Yemen'deki duruma ne diyor? Yoksa el altından silah mı veriyor?" diyerek tepki gösterdi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

"Dünün Mevlid Kandili olduğunu hatırlatarak Hz. Muhammed'in adalet anlayışından örnekler verdi. 'Şimdi parası olan mahkemenin önünden bile geçmiyor. (Hükümeti kastederek) Bunlar adalet dağıtamazlar. Kışlaya, adliyeye siyaset sokmayın demiştim.

Bizi dinleyen herkese selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. 81 milyon vatandaşımıza en içten dileklerimi sunuyorum. Bizim görevimiz 81 milyonu kucaklamak, bizim görevimiz kimliği, inancı ne olursa olsun 81 milyonu kucaklamaktır, onlara güzel bir gelecek hazırlamaktır.

Eksiğimiz olursa, yanlışımız olursa söyleyin. Biz başkaları gibi değiliz, insan olduğumuzun bilincindeyiz. Yanlışımızı, hatamızı kabul ederiz.

"ADALETİ BUNLAR DAĞITAMAZ"

Parası olanlar, siyasi arkası olanlar hapisanenin önünden bile geçmiyor, derhal takipsizlik kararı veriyor. Garipler içeride, fakir fukara içeride, akademisyen içeride. Diğerlerinin tamamı dışarıda, en son parası bol FETÖ'nün elebaşı biri vardı. Savcı takipsizlik kararı verdi. Niçin parası var, niçin dayısı var diye. Adaleti bunlar dağıtamazlar.

"ÇOCUKLARIN GELECEĞİ İÇİN ENDİŞELİYİZ"

Çocuklarımıza 23 Nisan'ı armağan ettik ama çocuklarımızın geleceği için çok endişeliyiz. Çocuk hakları günü ama Yemen'de çocuklar açlıkla mücadele ediyor. İslam dünyası sesiz. Acı olan da bulur. "

"VATAN HAİNİNİ ZİYARET ETTİ"

Mevcut diyanet işleri başkanı inanç ve siyaseti bir araya getiriyor. Bir vatan hainini gitti yerinde ziyaret etti. Bu Fesli Kadir, bir vatan haininin ötesinde biri. Erdoğan'ın akıl hocası, defalarca kendisi söylüyor zaten. Gidip Erdoğan'a düşüncelerimi aktarıyorum diyor. Buna vatan hainini hangi gerekçeyle ziyaret ettiniz? Edep sahibiysen, ahlak sahibiysen bayrağına vatanına saygın varsa o koltuktan ayrılıcaksın. Nokta!

Eğer adaleti dağıtanlar adaletsizlik yaparlarsa adalet çürümüş olur. Toplumu içten içe çürütür. Bunların hiçbirisinin kaçacak yeri yok, suç işlemediler ki kaçsınlar. Evlerini sabahın köründe basıp, bu kişileri alıp götürmek ne demektir? Sonra da diyecekler ki "Bizim ülkemizde demokrasi var." Osman Kavala 13 aydır tutuklu, tek kişilik hücrede. İddianame yok, suç yok, evleri basıyorlar ki belki delil buluruz diye. Gezi olaylarından intikam almaya çalışıyorlar.

"GEZİ'DEN İNTİKAM ALAMAZLAR"

Gezi olayları bu ülkenin demokrasi sesidir. Gezi'den intikam alamazlar. Gezi'de bu ülkenin gençleri bir diktatöre diz çöktürdüler. Hangi suçu arıyorsunuz siz?"

Neden gerekçe bulamıyorsunuz Osman Kavala'ya? Eren Erdem de haksız yere içeride. Avukat Selçuk Kozağaçlı o da haksız yere içeride. Biz adaleti savunuyoruz. Bizim bilmediğimiz suçları varsa adalet çatısı altında yargılanırlar. Suçsuz insanları hapse atıp acaba nerede delil bulacağız diyorsanız burada adalet yoktur. Böyle bir ülkede korku egemen olur, insanlar üretemezler, gazeteciler özgürce yazamaz, ülkenin beyinleri yurtdışına gider, yatırımcı yatırım yapmaz. Türkiye bugün sağlıklı üretim yapamayan ülke konumundadır.

"VATANDAŞ GRAM İLE ET ALIYOR"

Eğer saman, pirinç, canlı hayvan, nohut, zeytinyağı ithal ediyorsak bu ülkede üretim durmuş demektir. 278 milyar lira çiftçiye destek verilmesi gerekiyordu, 123 milyar verdiler. Çiftçinin hakkı çiftçiye teslim edilmedi. Kimse korkudan dava açamadı. Zamlar arka arkaya geliyor, çiftçi daha henüz tam farkına varamadı. Sanki vatandaş her gün et yiyor. Vatandaş bulabilirse eti gram ile alıyor. 

"İDO ELEŞTİRİSİ: YÜZLERCE İŞÇİ KAPIYA KONULACAK"

İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) 1987 yılında kuruldu karlı bir kuruluştu. 861 milyon dolara özelleştirdiler 2011 yılında. İstanbullu sorsun 861 milyon dolarla ne yaptınız nereye gitti bu para? Kaç yıldır İstanbul'u yönetiyorlar 20 yıldır İstanbul'un hangi sorununu çözdüler? Her sorunu büyüttüler hiçbir sorunu da çözmediler. İDO'yu da kapacağız diyorlar. Yüzlerce işçi kapıya konulacak. AKP demek enflasyon işsizlik yolsuzluk demektir.

Özelleştirme yaparak fabrika satarak hapishane yapan tek hükümet bizim ülkemizde. Enflasyonla mücadele diye esnafla mücadele ediyorlar. Önümüzdeki yerel seçimde önünüzde bir ders verme imkanınız var o dersi verin kardeşim. 

Üretmek çalışmak ve işçi istihdam etmek istiyorsanız, yönünüzü CHP’den yana çevireceksiniz. Bunun başka yolu yok.

(POLİTİKA SERVİSİ)

Öne Çıkanlar