'AKP'den adalet gelmez' diyen anneler dilek ağacı dikti

'AKP'den adalet gelmez' diyen anneler dilek ağacı dikti
Cumartesi Anneleri 666. buluşmada bu iktidardan adalet beklentileri kalmadığını belirterek, 2018'den demokrasi ve adalet istedi.

Fatma YÖRÜR


ARTI GERÇEK - Cumartesi Anneleri 666’ıncı kez buluştu. 22 yıldır kayıplarının akıbetini soran ve faillerin yargılanmasını talep eden Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydan’ında bir araya geldi. Eylemde açılan "Failler belli, kayıplar nerede?" pankartının üzerine kırmızı karanfiller ve barışı simgeleyen beyaz tülbent bırakıldı.

666’ıncı hafta Cumartesi Annelerinden Fatma Morsümbül'e adanırken, kayıp yakınları 2017’de yaşananları ve 2018’den beklentilerini paylaştı. 2017’de dört anneyi daha toprağa veren Cumartesi İnsanları, adaleti sağlayamadan ve kayıp yakınlarını bulamadan kaybettiklerini andı.

Yakınlarını kaybedenlerden hesap sormanın mümkün olduğu demokratik bir Türkiye dileğiyle akşam yeniden buluşan Cumartesi Anneleri, Bandista’nın da "Benim Annem Cumartesi" şarkısıyla eşlik ettiği akşam buluşmasında dilek ağacını yakınlarının resimleriyle donattı.

"İnsanlar yılbaşı ağacı süslerken, biz dilek ağacımızla Galatasaray'dayız" çağrısına sanatçılar, siyasetçiler, gazeteciler ve insan hakları savunucuları destek verdi.

"Galatasaray bizim gözaltında kaybedilen sevdiklerimizle buluşma mekânımızdır. Kayıplarımıza "sizi unutmadık" diyen sesimizi ulaştırma mekânımızdır. Galatasaray bizim kaybedenlerden hesap sorma mekanımızdır. Bize hukukun bütün kanallarını kapatanlara adalet için mücadele etmekten vazgeçmeme kararlılığımızı gösterme mekanımızdır. Galatasaray bizim umudu ve direnci birlikte büyüttüğümüz mekanımızdır. Onurun ve vicdanın mekanından diliyoruz ki 2018 demokratik hukuk devletine giden yolun başlangıcı olsun. 2018 hakikat ve adaletin önündeki engellerin kaldırılmasının ilk adımı olsun. 2018 bizi kayıplarımıza yaklaştıran bir yıl olsun." 

ŞİDDETİ SÜRDÜREN İKTİDAR SAMİMİ DEĞİL’

21 Mart 1995'te gözaltında kaybedilen ve daha sonra cenazesi bulunan Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, dava dosyasında 22 yıldır hiçbir ilerlemenin olmadığını söyleyerek, dosyanın tozlu raflarda bekletildiğini ifade etti. Ocak, "Bizler sürdürdüğümüz mücadeleyi önümüzdeki yıl daha da yükselteceğiz" diyerek aydınlık günler dileğinde bulundu.

CHP Milletvekili Hilmi Yarayıcı’nın da katıldığı buluşmada: "Samimi olsaydılar Cizre, Sur, Ankara, Tahir Elçi olaylarından sonra yetkin bir soruşturma başlatırlardı" dedi. Yarayıcı, "Ancak bir ceza verilmedi ve cezasızlık devam ediyor" diye kaydetti. Yarayıcı, "Barış yerine şiddet politikalarına alışalım istiyorlar. Nuriye ve Semih’in mücadelesine destek olmayalım istiyorlar. Rıza Zarrab ve yolsuzluğu konuşmayalım ve hesabını sormayalım istiyorlar. Son iki KHK çıkarıldı, öğretmen demokrat, yurtsever insanların cezaevine girmesine göz yumalım istiyorlar" diyerek geleceğe yönelik güzel umutlarını yitirmediklerini söyledi. 2018 yılında da kayıpların akıbetini sormaya devam edeceklerini vurgulayan Yarayıcı, yeni yıl için demokratik Türkiye’ye ulaşma dileğini paylaştı.

"DAVAMIZ GELECEK BAHARA KALDI KİM ÖLE KİM KALA?"

23 Şubat 1995’te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız ise, "Dile kolay dostlar, mücadelemizin 22 yılının sonuna geldik. Ne gelen var ne de haber veren var. Kayıpların akıbeti açıklanmalı failler yargılanmalı" dedi.

"Davamız gelecek bahara kaldı kim öle kim kala?" diyen Yıldız, şöyle devam etti: "Taybet Ana vurulmuş sokak ortasında, öylece yatıyor. Uğur Kaymaz 13 kurşun ile vurulmuş, Berkin Elvan vurulmuş, Dilek Doğan polis kurşunu ile vurulmuş. Hükümete soruyorum. Bunların hepsini hangi devlet terörü yaptı?"

Haftanın basın açıklamasını Cumartesi İnsanlarından Sebla Arcan okudu, "2018, demokratik hukuk devletine giden yolun başlangıcı olsun" diyerek sözlerine başlayan Arcan,  "Yine yeni bir yıl var önümüzde. Her yerde yeni yıl telaşı sürerken, biz Galatasaray’daki 666’ncı buluşmamızı gerçekleştiriyoruz. Yeni yılda herkes düşlerinin gerçek olmasını diler. Biz de yeni yılda kayıplarımıza ulaşmamızı ve kaybedenlerden hesap sormamızı mümkün kılacak demokratik bir Türkiye diliyoruz" dedi. 2017 yılının ağır insan hakları ihlalleri, travmalar, hukuksuzluklar ve adaletsizliklerle geçtiğini dile getiren Arcan, keyfilikle, cezasızlıkla adalet ve barışın zemininin yok edildiğini ve iktidarın hukuksuzluğuna boyun eğmeyen herkesin düşmanlaştırıldığını söyledi.

'AKP 2017'DE GUANTANAMO'YA ULAŞTI'

AKP'nin programında, "Hukukun üstünlüğünü esas alan devlet, vatandaşlarının özgürlük ve haklarının teminatıdır. Dolayısıyla hukuk devleti olmayan ve hukukun hakim olmadığı bir toplumda demokratik rejimden bahsedilemez. Partimiz hukukun üstünlüğüne dayalı yönetim anlayışının teminatı olacaktır" diye yazdığını ve bu programla iktidara geldiğini hatırlatan Arcan, "Ancak AKP iktidarında bugün geldiğimiz nokta; uluslararası kamuoyunda ‘ABD’nin utanç kaynağı ve yüz karası’ olarak adlandırılan Guantanamo hapishanesindeki yaşam tarzına öykünmek oldu" diye kaydetti.

Arcan, geçmişte aynı acıları yaşadıkları Arjantin’de, insanları katledenlerin ve gözaltında kaybedenlerin yargılanmalarının 2017 yılında da devam ettiğini ve yıl içerisinde çok sayıda rütbeli subayın ömür boyu hapis cezası aldığına işaret etti. Arcan, "Türkiye’de ise devletin gücü ve desteği ile cinayet işleyenler, insanları gözaltında kaybedenler cezasızlık zırhıyla korunmaya devam etti. Bin bir emekle takip ettiğimiz içlerinde AİHM mahkûmiyeti de olan gözaltında kayıp dosyaları hakkında iç hukukta takipsizlik kararları verilmeye devam etti. Kısacası; 2017 yılında da kayıplarımız için inkar devam etti. Hukuk ve adalet işletilmedi. Biz biliyoruz ki; temel hak ve özgürlükler ancak hukuk devletinin geçerli olduğu koşullarda güvence altındadır. Bu nedenle 666 haftadır Galatasaray’dan hukuk devleti talep ediyoruz" dedi.

Öne Çıkanlar