Demirtaş'ın dosyası 'darbe' mahkemesinde

Demirtaş'ın dosyası 'darbe' mahkemesinde
Avukatları, Demirtaş'ın hücresinde aranan twitleri 'direnen dişi kuş'un attığını söyledi.

Bahar KILIÇGEDİK

ARTI GERÇEK- Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı davalarda mahkemelerin verdiği kararlar ve yargılama aşamasında yaşanan sorunlara ilişkin avukatları tarafından basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Demirtaş’ın avukatları Aygül Demirtaş, Mahsuni Karaman, Diyarbakır  Baro Başkan Yardımcısı Buluttekin ile HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Avukat Cabbar  Leygara katıldı. Basına açıklamayı avukat Mahsuni Karaman yaptı.

ANKARA DA GÜVENLİ DEĞİLMİŞ!

Karaman, Demirtaş hakkında 1’İ tutuklu olmak üzere 31 tutuksuz dava bulunduğunu, tutuksuz yargılandığı davaların birleştirilmesi ile dava sayının 21 olduğunu söyledi. Karaman, "Müvekkilin tutuklu olduğu dosya güvenlik nedeniyle Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nden, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilmiştir. Güvenli olduğu gerekçesiyle Ankara’da yargılanmasına karar verilen müvekkil ile ilgili Ankara’da bulunan bir başka mahkeme 25. Asliye Ceza Mahkemesi ise ‘güvenlik gerekçesi' ile Sayın Demirtaş’ın, duruşmaya getirilmemesine karar vermiştir. Diyarbakır ili ‘güvenli değil’ gerekçesiyle tutuklu dosyası Ankara iline nakledilirken, Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi ise Demirtaş’ın, Diyarbakır’daki duruşmaya getirilmesine karar vermiştir. Her dosyaya göre değişen ‘güvenlik’ mevzusunun tamamen keyfi bir uygulama olduğu aynı ilin bir dosya için ‘güvenli’, diğer dosya için ‘güvenli olmadığı' yönündeki bu kararlardan da açıkçası anlaşılmaktadır. Demirtaş’ın, duruşmalara getirilmemesini meşru kılacak hiçbir objektif neden bulunmamaktadır. Soyut güvenlik gerekçesi müvekkilinin adil yargılama hakkını ortadan kaldıramaz" dedi.

108 GÜNDÜR TUTUKLULUK İNCELEMESİ YAPILMADI

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Demirtaş hakkında tutukluluk incelemesi yapmadığını da belirten Karaman, "Ceza Mahkemesi Kanunu, tutuklu her sanık veya şüphelinin en geç 30’ar günde bir ‘tutukluluk durumunun’ incelemesi gerektiğini düzenlemektedir. Müvekkil ile ilgili yapılan son tutukluluk incelemesi 22 Haziran 2017 tarihli incelemedir. Bu tarihten sonra müvekkilimiz ile ilgili herhangi bir tutukluluk incelemesi yapılmamıştır. Demirtaş, 108 gündür hiçbir tutukluluk incelemesi görmeden fiilen cezaevinde tutulmaktadır. Demirtaş ile ilgili 4 Kasım 2016 tarihinde verilen tutuklama tarihi yasal koşullara uygun bir şekilde gözden geçirilerek, uzatılmadığından ortadan kalmış olup, müvekkilin hali hazırdaki statüsünün tutuklu değil, hürriyeti tehdit suçunun mağduru olduğunu tüm kamuoyunun dikkatine sunarız" diye konuştu.    

Kelepçe uygulamasından dolayı duruşmalara katılmayan Demirtaş’ın, ‘tanınmış bir kişi, geniş bir çevreye sahip oluşu, yargılama gideri ve güvenlik’ gerekçeleri ile Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifadesinin alınması hususuna da değinen avukat Karaman, şunları söyledi:

"694 sayılı KHK ile SEGBİS uygulaması genişletilmiştir. Yapılan değişiklik ile ‘hakim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda’ SEGBİS ile sanığın savunmasının alınmasına veya duruşmalara katılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Yasalar ve dolayısı ile belli durumlarda çıkarılabilen KHK’ların temel özelliği ‘soyut ve gayri şahsi’ oluşlarıdır. Bu özellik, belli bir kişi hedef alınarak lehe veya aleyhe düzenleme yapılmamasının teminatıdır. Açıkça ifade etmek isteriz ki, yapılan bu düzenlemede Demirtaş isminin bulunmayışı, bu düzenlemenin SEGBİS konusunda müvekkilin onlarca duruşmada sergilemiş olduğu tutum gözetilerek çıkarıldığı gerçeğini değiştirmemektedir."
 
MAHKEME İSTEDİĞİ ZAMAN SEGBİS’E MÜDAHALE EDEBİLİYOR

Açıklamanın ardından avukatlar, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Demirtaş’ın SEGBİS sistemi ile zorla davaya çıkarılması ve duruşma esnasında yaşanan sıkıntılara ilişkin avukat Karaman, şunları anlattı:

"Duruşma salonlarında, celselerde sanık ve sanık müdafiinin bir arada bulunması savunma hakkının özüdür zaten. Bu olmazsa avukatlığın, savunmanın bir anlamı kalmıyor. Cezaevinde bulunan, getirilmeyen ve bir televizyon ekranından savunması alınmaya çalışılan kişinin beyanları doğru dürüst duruşma zabıtlarına geçirilmiyor. Mahkemeler de sanığın zaten uzak oluşunu fırsat bilip, SEGBİS’in kontrolünün kendilerinde olduğu gerçeği ile istemedikleri bir husus ortaya çıktığı zaman, SEGBİS’i kapatabiliyorlar ya da sesini kısabiliyorlar. İki üç gün önce Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde bunlar yaşandı. Sayın Demirtaş’ın, Edirne Cezaevi’nden, Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi hakimine hitaben yapmış olduğu hukuksal bir kısım savunmalar ve talepler hoşlarına gitmemiş olacak ki SEGBİS’E müdahale edilerek kapatılmış, sesi kısılmıştır. SEGBİS’ten alınması, odadan çıkartılması, SEGBİS’in kapatılması emirleri verilmiştir."

Demirtaş, hakkında 6-8 Ekim olaylarına ilişkin açılan davaya da değinen avukat Karaman, şöyle devam etti:

"Tüm basına özel olarak şu mesajı vermek istiyorum. Demirtaş ve 6-8 Ekim olaylarına ilişkin haber yapmayın. Yaparsanız gerçeğe aykırı haber yapmış olursunuz. Demirtaş ve 6-8 Ekim olaylarının bir araya getirilmesi hukuken imkansızdır. Bu gelinen süreç itibariyle bir yargı kararının da gereğidir. Daha evvel 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ısrarla Demirtaş dosyasını, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren Yasin Börü  dosyası ile birleştirme isteği uzun bir yargısal süreçten sonra, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5’inci Ceza Dairesi tarafından iki hafta önce verilen bir kararla nihayet bulmuş ve Demirtaş’ın, Yasin Börü dosyası ile birleştirilmesinin söz konusu olamayacağını nihai olarak karar vermiştir. Bu karar üzerine Demirtaş’ın dosyası,  Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geri dönmüş halen Ankara 19. Ağır Ceza Mahkmesi’nde, tensip görmeyi yani duruşmaya hazırlık işlemlerini görmeyi bekliyor. Duruşma günü de hali hazırda verilebilmiş değil. 

DEMİRTAŞ HAKKINDA ÖZEL YETKİLİ HEYET KURULDU

Demirtaş, belki özel kurulmuş, özel yetkili bir mahkeme tarafından yargılanmıyor gibi görünüyor olabilir bugün itibariyle… Ancak özellikle vurgulamak istiyorum bakın Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi iki heyetli bir mahkemedir. Bu iki heyetten birisi Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisinde olan tüm dosyalara bakarken, ikinci heyet özel yetkilerle donatılmış sadece darbeye karışan askerlerle ilgili açılmış dava dosyalarına bakan heyettir. Demirtaş’ın dosyası da bu heyete verilmiştir. Aldığımız bilgilere göre bu heyettedir. Demirtaş için özel yetkili bir heyet kurulduğunu söyleyebiliriz. Özel yetkili bir heyet tarafından Demirtaş’ın yargılanmak istendiğini bu aşamada biliyoruz." 

TWİTTER HESABINDAKİ MESAJLAR DEMİRTAŞ’IN KELAMLARIDIR

Cezaevinde tutuklu bulunan Demirtaş’ın, twitter hesabının yeniden aktifleşmesi ve kimin tarafından Demirtaş adına mesajlar atıldığı sorusuna avukat Karaman şu yanıtı verdi:

"Twitter ile ilgili mevzu magazinsel boyutu ile basında da yer aldı. Demirtaş’ın hesabını birisi dışarıdan kullanıyor evet, Demirtaş’ın bilgisi dahilinde kullanıyor. Demirtaş’ın aktardıkları üzerine biri kullanıyor, yazıyor o mesajları. O mesajların tamamı Demirtaş’ın birebir kelamının aynısıdır. Demirtaş’ın kelamlarıdır onlar. Dolayısıyla cezaevinden tweet atması söz konusu değil. Bir hikayesinin konusu direnen bir dişi kuştu, içimizdeki erkekte…  Belki de Demirtaş, o dişi kuşu örgütlemiştir onun üzerinden tweet atıyordur. Bu işin cilvesi."  

YARGI VE SİYASİ ERK DEMİRTAŞ’IN KONUŞMASINI İSTEMİYOR

Demirtaş hakkında, duruşmalara "SEGBİS ile zorla getirme" yönünde mahkeme kararlarına da değinen Karaman, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

"SEGBİS ile zorla getirme diye bir karar olmaz. Zorla getirme Ceza Muhakemesi Kanunu’nda kendisine ulaşılmayan ya da ulaşıldığı halde gelmeyen, duruşmalara icabet etmeyen sanık ve şüpheliler açısından uygulanan bir yöntemdir. Demirtaş, yargılamanın başından beri tüm duruşmalara katılmak istediğini beyan ediyor. Dolayısıyla aslında Demirtaş’ı getirmek istemeyen SEGBİS odalarına mahkum edip, bir yandan da çıkmazsan ‘susma hakkını kullandırmış varsayacağız’ diyen bu anlayış esasen Demirtaş’ı susturmak isteyen bir anlayıştır. Demirtaş’ın konuşacak çok şeyi var, öyle görünüyor ki yargı ve siyasal erk Demirtaş’ın konuşmamasını tercih ediyor." 

YARGILAMA GİDERİNİ SİZ KARŞILAYAMIYORSANIZ, BİZ KARŞILARIZ

Karaman, Demirtaş’ın duruşmalara getirilmemesine ilişkin verilen mahkeme kararlarını da eleştirdi:

"Yargılama masrafı, usul ekonomisi, güvenlik’ gibi gerekçeler egemen bir devlete yakışmayan hususlardır. Demirtaş’ı, Edirne’den Diyarbakır’a getirmenin masrafı mı bu devleti zorluyor. Yargılama masrafı söz konusu ise hepsini biz karşılayabiliriz. Buna muktediriz, devlet muktedir değilse onu bilemiyorum ama. Biz bu konuda açık çağrımızı yapıyoruz. Bu gerekçeniz ortadan kalktı. Usul ekonomisi mi diyorsunuz. Usul ekonomisinin gereği Demirtaş ile cebelleşmek midir! Bir çok duruşmaya Demirtaş çıkmıyor ve siz de yargılamayı yürütemiyorsunuz. Usul ekonomisinin bir tarafı da hızlı yargılamadır. Aylardır yapamıyorsunuz bunu… Bu yargılamaları yürütemiyorsunuz. Usul ekonomisinin gereği şudur; Sanığı bizzat hazır etmek, bir celsede savunmasını almak. Sonraki celselerde delillerin tartışmasına geçmek ve nihai bir karar vermektir. Bir devletin, 15-16 ilinde süren yargılamalara ‘Ben Demirtaş’ı götüremiyorum, güvenlik zafiyeti var’ demesi bir acizlik değimlidir sizce… Ciddi bir acizliktir. "   

DEMİRTAŞ ŞU AN CEZAEVİNDE SUSTURULMAK İSTENİYOR

SEGBİS sistemi ile duruşmaya katılmaması durumunda Demirtaş’ın ‘susma hakkını kullanacağı’ yönündeki mahkeme kararına da değinen Karaman, "Demirtaş, asli hakkı olan bizzat duruşmada bulunma hakkını, savunma hakkını kullanmak istiyor. Susma hakkını da kullanmıyor. Demirtaş, zaten susmadığı için cezaevindedir. Cezaevinde şu an susturulmak isteniyor. Birileri, Demirtaş’ın konuşmasını istemiyor. Demirtaş’ın konuşması kendilerine ve siyasetlerine zarar veriyor. Hukuksuzluklarını ayyuka çıkartıyor" diye konuştu.  

Öne Çıkanlar