'ABD'nin el sıkışmasının değeri düştü'

'ABD'nin el sıkışmasının değeri düştü'
ABD'nin IŞİD'le Mücadele Koalisyonu eski Özel Temsilcisi Brett McGurk: Trump, IŞİD’i tekrar ezebileceğimizi söyledi. Kiminle?

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) IŞİD'le Mücadele Koalisyonu eski Özel Temsilcisi Brett McGurk, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde Fırat'ın doğusuna dönük olası operasyonuna karşı çıkmayan ABD yönetimini "Oval ofisin bu güvenilmezliğinin sonuçları Suriye'nin çok ötesinde yankılanacak. Amerika’nın el sıkışmasının değeri düşmüştür" sözleriyle eleştirdi. 

Brett McGurk, ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından askerlerini Türkiye’nin harekat düzenlemesi muhtemel bölgeden çekme kararına dönük eleştirilerini sürdürdü. 

Trump’ın dün Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımına yanıt veren McGurk, "Sayın Başkan; Tüm saygımla bunların hiçbiri doğru değil. Tarihsel yaşam ve ölüm kararlarını vermeden önce uzmanlarınız ve politika ekibinizle toplantı yapmanızı öneririm. Yabancı liderlerden bir defalık aramanın ardından böyle kararlar almak yanlış uygulamadır" dedi.

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Trump ve ABD yönetiminin izlediği politikaları ve aldığı kararları Twitter hesabından eleştiren McGurk, şu paylaşımlarda bulundu:

"Suriye ve Türkiye ile ilgili olarak orada bazı dezenformasyonlar var (POTUS'un kendisi de dahil), bu yüzden, kuşkusuz kolay veya sihirli formülleri olmayan karmaşık bir mesele hakkında biraz bilgi: Birincisi: IŞİD'in başkenti Rakka'yı almak için Suriye Demokratik Güçleri'nin Kürt kanadı olan YPG'yi silahlandırma kararını veren Trump'tır, Obama değil. Bu kararı, ulusal güvenlik ekibinin incelemesi için seçenekler geliştirmesinin ardından verdi.

'TEK BİR AMERİKALI HAYATINI KAYBETMEDİ'

QSD Rakka’da binlerce kayıp verdi. Tek bir Amerikalı hayatını kaybetmedi. Trump daha sonra operasyonu ERV'ye doğru genişletti. Aslında savaşma ve ölme işini kimin yaptığını düşünmeden siyasi mitinglerde bu operasyonların çığırtkanlığını yapıyor.

‘İNANILMAZ MİKTARDA PARA VE TEÇHİZAT SAĞLANMADI’

Sağlanan silahlar yetersizdi, ancak IŞİD’e karşı hayatta kalabilecekleri kadar. QSD koyun sürülerini satarak IŞİD'lileri temizledi. Yani onlara Trump'ın söylediği gibi 'inanılmaz miktarlarda para ve teçhizat sağlanmış' falan değildi. Neredeyse tüm fon koalisyondan geldi.

İkincisi: ABD, gerçekçi alternatifler üzerinde QSD ile ortak olmadı. Hem Obama hem de Trump, çoğu El Kaide'ye bağlı olan ve ne yazık ki aşırılık yanlısı olan Türkiye destekli muhalefetle çalışma seçeneklerini geliştirdi ve değerlendirdi.

Velhasıl, en iyi strateji uzmanlarımız her iki taraf yönetiminden mevkidaşları ile Türkiye’de aylarca çalıştılar. Türkiye’nin onayladığı tek seçenek Kuzey Doğu Suriye’de binlerce Amerikan askeri gerektiriyordu. Her iki ABD başkanı da bu seçeneği kabul etmedi.

Üçüncüsü: ABD Suriye'de IŞİD'in tutuklularını ‘tutmuyor’. Hepsi QSD  tarafından tutuluyor ve buna rağmen yetersiz kaynaklar veriliyor. Devlet ve Savunma Bakanlığı Genel Müfettişleri bunu derinlemesine ele aldı.
 
‘QSD'YE  ZARAR VERME RİSKİ TAŞIYOR’

Türkiye’nin zorla Kuzey Doğu Suriye’ye girmesi QSD’ye zarar verme riski taşıyor. Savaşçılarını daha önce IŞİD’e ait olan kalelerden çekmeleri, IŞİD hapishanelerinden çekilmeleri ABD askerlerinin küçük gruplar halinde karada kalmalarını imkansız hale getirecektir.

Dördüncüsü: 2018’de Suriye misyonunu dramatik bir şekilde genişleten, İran Suriye’den çekilene ve sivil savaş bitene kadar (bu çok uzun bir zaman demek) orada kalma kararını veren Trump yönetimiydi.

Gerçekten de, yönetim Suriye'deki misyon ve politika hedeflerini genişletti. Trump, ABD kaynaklarını yüzde 50'den fazla keserek, askerlerimizi bölgede desteksiz bıraktı. Hizasız amaçlar ve araçlar = politikada tutarsızlık ve risk.

‘ASKERİ PERSONELİMİZ CİDDİ RİSK ALTINDA BIRAKILIYOR’

Trump daha sonra (iki kez), ilk olarak bir yabancı lider çağrısından ve ikinci olarak kendi askeri danışmanlarına danışmadan aniden süreci tersine çevirdi. Eğer hala Trump’ın Suriye’yi umursadığını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Umursamıyor. Ve fevri kararları sahadaki askeri personelimizi ciddi bir risk altında bırakıyor.

Koalisyon ABD tarafından yönetiliyor. Koalisyon 80’den fazla ülke, Suriye’deki istikrarsızlaştırma amacında iki düzine sağlayıcıyı kapsıyor. Bir koalisyona liderlik, büyük kararlar alınmadan önce koalisyon ortaklarıyla istişareyi gerektirir. Bu basit.

'TRUMP KİMİNLE IŞİD’İ YİNE EZECEK?'

Oval ofisin bu güvenilmezliğinin sonuçları Suriye'nin çok ötesinde yankılanacak. Amerika’nın el sıkışmasının değeri düşmüştür. Trump, bugün IŞİD’i tekrar ezebileceğimizi söyledi. Kiminle? Kim onun sözü ile savaşa girer?

Satır arasını okuyacak olursak: Bunlar savaş ve barış, yaşam ve ölüm meseleleridir. Askeri personelimiz, dostlarımız ve müttefiklerimiz, kararlar alınmadan önce müzakere etmeyi tartışmayı hak ediyorlar. Gelgitli ruh halleri Moskova Beijing ve Tahran'da hasta düşmanı desteklemeye yarıyor." (HABER MERKEZİ)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar