Dünyadan tepki yağıyor: Hukuka dönün

Dünyadan tepki yağıyor: Hukuka dönün
Türkiye'de artan hukuksuz uygulamalara karşı insan hakları kuruluşları ve hukukçular, 'yasalara uyun' çağrısı yaptı

HABER MERKEZİ-  Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Prof. İbrahim Kaboğlu hükümete, hukuksuz uygulamaların bir an önce sonlandırılması çağrısında bulundu. 

Cumhuriyet'in haberine göre, uluslararası örgütler ve hukukçular OHAL'in  hukukun önündeki öncelikli tehidtlerden olduğu konusunda hemfikir. 

TÜRKİYE'YE AĞIR ELEŞTİRİLER ARDI ARDINA GELDİ

İnsan Hakları İzleme Örgütü, 2018 Dünya Raporu’nda Türkiye'ye sert eleştirilerde bulundu

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), dün yayınladığı 2018 Dünya Raporu’nda, "Türkiye 2017 yılında medyanın, muhalefetin ve insan hakları savunucularının üzerindeki kısıtlamaları artırdı. Ayrıca kıl payı sonuçlanan bir referandumun ardından Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini suistimal etmesine karşı yeterli denge ve kontrol mekanizmalarını içermeyen bir başkanlık sistemini uygulamaya soktu" değerlendirmesini yaptı.

ADALETİ ZEDELEYEN KOŞULLARDA SEÇİM

Dünya genelindeki 90’dan fazla ülkede nsan hakları uygulamalarının incelendiği raporda, şu ifadelere yer verildi: "Erdoğan liderliğindeki hükümet, nisan ayında, dokuz ay önce ilan edilmiş olan olağanüstü halde getirilmiş olanlar da dahil olmak üzere insan haklarının kısıtlandığı ve dolayısıyla seçimin adaletini zedeleyen koşullar altında bir anayasa referandumu yaptı. Seçmenler önerilen değişiklikleri çok küçük bir farkla kabul ettiler."

TERÖRLE MÜCADELE YASASI İSTİSMAR EDİLDİ

Türkiye hükümetinin mahkemeler ve savcılıklar üzerinde çok büyük bir baskı uyguladığı belirtilen raporda,  terörle mücadele yasalarının yaygın bir şekilde istismar edildiği belirtildi. 

GAZETECİLER VE HAK SAVUNUCULARI 

Basın özgürlüğünün önündeki engellere de atıf yapılan raporda, "2017’de gazetecilere siyasi saiklerle, terörle mücadele ile ilişkili suçlar isnat edilerek açılmış çok sayıda dava başladı, hükümet ayrıca insan hakları savunucularını da hedef aldı." denildi. 

İŞKENCE VE ÇATIŞMA ORTAMI 

Bu yıl 28’incisi hazırlanan 643 sayfalık raporun Türkiye bölümü ayrıca, 'polis gözetimi altında işkence iddialarının artışı, Güneydoğu’da sürmekte olan çatışmaların insan hakları açısından sonuçları, yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapan bir ülke olarak Türkiye’nin rolü ve Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde insan haklarının rolü' gibi konuları da içeriyor.

AYM KARARLARI YORUMA AÇIK DEĞİL

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, AYM kararlarının uygulanmamasına ilişkin; "Şahin Alpay, Mehmet Altan ve Turhan Günay hakkındaki hak ihlali kararları Türkiye’nin içinde bulunduğu hukuki ve siyasal bunalımdan çıkışı için bir fırsat olabilir. Bu kararlar bireysel başvuru çerçevesinde verilen kararlardır ve anayasanın ilgili maddelerince uyulması ve uygulanması zorunlu kararlardır" dedi.

EMSAL NİTELİĞİNDE KARARLAR

Kaboğlu, üç kararın ortak noktasının kişi özgürlüğü ve güvenliğine dair saptama olduğunu anımsatarak, "Bu bakımdan yerel mahkemelerin yapması gereken şey iki gazeteciyi serbest bırakmaktır. Bu kararlar emsal niteliğinde kararlardır. Benzeri durumda olan gazeteciler ve diğer tutukluların bu hallerinin sona ermesi için uygulanması gereken kararlardır" dedi.

'HÜKÜMET ÜYELERİ KARARLAR HAKKINDA KONUŞMAMALI'

Hükümet üyelerinin bu konuda konuşmama yükümlülüğü olduğuna işaret eden Kaboğlu, "Ama konuşmuşlardır. Konuşmaları ve yönlendirmeleri ile anayasanın ilgili maddeleri ihlal edilmektedir" dedi.

AİHM'YE TAŞINIR

Davalar AİHM’ye taşınır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) OHAL başvurularında AYM’nin varlığını göstererek iç hukuk yollarının tükenmediği savıyla başvuruları geri gönderdiğini anımsatan Kaboğlu, "Böyle bir olasılık söz konusu değildir. AYM’nin kararının yerine getirilmemesi demek anayasanın etkisizleştirildiği anlamına gelir. Bu bakımdan da ikincilik ilkesi ortadan kalkar ve Türkiye’deki davalar AİHM’ye taşınır. Oysa biz AİHM’nin yetkisini 1954’ten bu yana tanımış bir devletiz" diye konuştu.

Öne Çıkanlar