Ekonomi yönetiminde en çok Fakıbaba izlenecek

Ekonomi yönetiminde en çok Fakıbaba izlenecek
Kabine revizyonunda merak edilen ekonomi yönetimine, siyasi literatüre 'ceket kavgasıyla' giren eski Şanlıurfa Belediye Başkanı Fakıbaba getirildi.

EKONOMİ - Kabine revizyonunda en çok merak edilen konulardan biri de ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceği yönündeydi. Kulislerde Ali Babacan’ın tekrar ekonomi yönetimine gelebileceği konuşulsa da, bu gerçekleşmedi. Ekonomi yönetiminde en önemli değişiklik, Başbakan Yardımcılığı düzeyinde gerçekleşti. Piyasanın sevdiği bir isim olan Mehmet Şimşek, Başbakan Yardımcısı olarak göreve devam ederken, SPK, BDDK, TMSF gibi kurumlardan sorumlu olan, reform ve yatırımların koordinasyonunu gerçekleştiren Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli yeni hükümette Milli Savunma Bakanı olarak görev aldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu hükümet dışında kalırken, yerine sendika kökenli Jülide Sarıeroğlu getirildi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in yerine ise Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba seçildi. Gıda fiyatlarının kontrol altına alınmasına yönelik çalışmaların yoğunlaştığı bir dönemde bu görev değişikliği, önemli bir değişiklik olarak değerlendiriliyor. Tarım Bakanlığı’nda yaşanan bu değişim, bundan sonra piyasalar tarafından dikkatle izlenecek. 

Fakıbaba, siyasi literatüre "ceket kavgasıyla" girmişti. Şanlıurfa eski Belediye Başkanı olan Fakıbaba, ikinci dönem için 2009 yılında yeniden Belediye Başkan adayı olmak istemiş, ancak AKP kendisini aday göstermemişti. O dönemde AKP’nin Urfa’daki gücü nedeniyle, AKP’li vekillerin Fakıbaba’nın adaylığını engellemek için, "ceket koysak seçtiririz" dedikleri kulislere yansımış, ancak bu "ceket bile seçtiririz" öngörüsü gerçekleşememişti. Fakıbaba, 2009 seçimlerinde bağımsız olarak aday olmuş ve AKP’li adayı yenerek, yeniden Urfa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti. 

Ekonomi ile ilgili diğer bakanlıklara bakıldığında; Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Maliye Bakanı Naci Ağbal yerlerini korudu. 

Piyasalar, şimdi ekonomi yönetiminde yeniden "tek seslilik" dönemine geçilip geçilmeyeceğini merak diyor. Eğer piyasanın beklediği gibi "tek ses" durumu yaşanırsa, Canikli’nin sorumlu olduğu görev alanları ve kurumlar da Şimşek’e geçecek. Reuters'a bilgi veren iki üst düzey kaynak, Şimşek'in ekonomi ile ilgili görevleri "büyük ihtimalle tek başına" üstleneceğini söyledi. Başbakan yardımcılarının görev alanları, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlandıktan sonra duyurulacak. Piyasanın umudu kabinede ekonomi yönetiminde tek sesliliğe geri dönülmesi yönünde. Fakat bir önceki kabinede Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’ye bağlı BDDK, SPK ve TMSF gibi kurumların kabinede Başbakan Yardımcılığı’nı üstlenen yeni bir isme devredilme ihtimali de göz ardı edilmiyor.

Öte yandan, yeni dönemde, Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetiminde yer almaya devam edecek olmasının, Türkiye’deki yatırım ortamının iyileştirilmesi, yapısal reformların geleceği ve ekonomideki genel bakış açısının devamlılığı açısından olumlu bulunuyor.

CANİKLİ DÖNEMİ İCRAATLARI

Yeni kabinede ekonomi ile ilgili bakanlıklarda çok fazla değişiklik olmazken, en çok dikkat çeken revizyon Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin Milli Savunma Bakanı olarak görevlendirilmesiydi. Geçen yıl AKP’ye Genel Başkan seçilen Binali Yıldırım, 65. Hükümet'te Nurettin Canikli'ye Başbakan Yardımcısı olarak görev vermişti. Canikli'ye bağlı kurumlar, SPK, BDDK ve TMSF olarak belirlenmişti. Canikli’nin 13,5 aylık görev döneminde ekonomide birçok farklı düzenleme gerçekleşti. 

Canikli döneminde çıkarılan en önemli düzenlemelerden birisi foreks ile ilgili yapılan düzenleme oldu. 2016 başında kaldıraç oranlarını yarı yarıya düşüren SPK, 10 Şubat 2016'da Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğle başlangıç teminatı olarak asgari 50 bin TL koşulu getirdi. Düzenlemenin ardından bazı aracı kurumlar kapanırken, bazı yabancı kurumlar da Türkiye'den çıkma kararı aldı. Foreks düzenlemesi sonrasında aracı kurumlarda hacimler düşerken 1200 civarında işten çıkarmalar da oldu. Sektörde çalışanların beşte birinin işini kaybettiği belirtiliyor.

Canikli döneminin önemli düzenlemelerinden biri de gayrimenkul sertifikası oldu. 7 Mart 2017'de yürürlüğe giren gayrimenkul sertifikaları tebliğindeki değişiklikle, konut ve iş yerlerinin dilimler halinde satın alınması mümkün hale getirildi. Canikli, yaptığı açıklamada gayrimenkul sertifikalarının inşaat projesi geliştiren şirketler için finansman kaynağı olmanın yanı sıra vatandaşların "konut projelerinin kazancından yararlanma imkanı sunan, dilimler halinde alınmak suretiyle konut satın almayı kolaylaştıran bir tasarruf ve yatırım aracı" olduğunu ifade etmişti.

Canikli, mevduat faizlerinin yükselmesi konusunda ekonomi kamuoyunu yakından ilgilendiren birçok toplantı ve açıklamaya imza attı. Canikli’nin 7 Temmuz'da banka genel müdürleriyle bir araya geldiği toplantıda mevduat faizlerinin indirilmesinin gündeme geldiği iddia edilmişti. Buna karşın Türkiye Bankalar Birliği’nden yapılan açıklamada görüşmede, "Ekonomik realiteyle bağdaşmayan, piyasa mekanizmasıyla çelişen, rekabeti bozacak nitelikte hiçbir değerlendirme ve yorum yapılmamıştır" dendi.

TMSF'DE KAYYUM SÜRECİ

Canikli, 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimi sonrasında bazı şirketlere kayyum atanması sürecinde de önemli bir aktör oldu. Canikli'ye bağlı olan TMSF'ye birçok şirket devredilmişti. Canikli son açıklamasında KHK’lar 43 ilden toplam 965 şirkette kayyumların yetkilerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredildiğini veya TMSF'nin bu şirketlere kayyum olarak atandığını belirterek, bu şirketlerin toplam aktif büyüklüğünün yaklaşık 41 milyar TL olduğunu belirtmişti. Ayrıca, bu şirketlerin özkaynak toplamının yaklaşık 18.2 milyar TL, ciro toplamının yaklaşık 21.9 milyar TL olduğu ve yaklaşık 46,357 kişinin istihdam edildiği kaydedilmişti. Canikli, ayrıca 107 gerçek kişinin mal varlıklarına TMSF'nin kayyum olarak atandığını ifade etti.

Öne Çıkanlar