CHP'li Tezcan: Bakanların eli oy torbasına girmiştir
CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Bülent Tezcan tamamlanamayan seçim sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Büyükçekmece'de polisin kapı kapı dolaşmasını eleştiren Tezcan "Devletin polisi, AKP'nin delil toplayıcısı mı?" diye sordu.
CHP Parti Meclisi Üyesi Bülent Tezcan ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Büyükçekmece Belediye binasında bazı milletvekilleri ile gazetecilere açıklama yaptı. Hasan Akgün, "Polislerin eline verilen 2007 yılının seçmen listeleriyle 5 gün boyunca gece gündüz binlerce Büyükçekmecelinin kapısı çalınarak sahte seçmen üretilmeye çalışıldı. Halk korkutuldu, tedirgin edildi. Hatta yüzlerce eve değişik ekiplerle 3-4 defa gidilerek bu insanlar aşırı derecede huzursuz edildi. Ömründe kapısında polis görmeyen, karakol kapısı nedir bilmeyen binlerce Büyükçekmeceli, 5 gün içinde evine arka arkaya 4-5 defa gelen polis ekiplerinden dolayı son derece rahatsız ve huzursuz edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Akgün'ün ardından konuşan Tezcan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Dönüp dönüp buna baktığınız anda seçimin bitmesi mümkün değil. İstanbul seçimlerinde hükümetin Adalet ve İçişleri Bakanı'nın eli oy torbasına girmiştir. Sandığa ellerini sokmaya çalıştılar.
Kapı kapı dolaşıyorlar. Vatandaşın oy kullanmaktan başka bir derdi yok. Kütükte neyi arıyorsun? Sen bu soruşturmayı yapıyorsan yine yaparsın. Polisi Büyükçekmece'nin sokaklarına salıp sanki işgal edilmiş bir ülke kasabasına getirmenin bir anlamı var mı?
Sandık başkanlarını tedirgin ettiler, hakimleri, parti görevlilerini, en son geldiler oy kullanan vatandaşın kapısına dayandılar onları tedirgin ettiler. Yakışıyor mu?
Ne yapmaya çalıştıklarını biz çok iyi biliyoruz. Polis vasıtasıyla sahte delil üretmeye çalışıyorlar. Vatandaş geldi bize, 4 kere geldiler benim kapıma diye. Oy verdiysem suç mu işledim diye. 4 gün çalıştılar gene bulamadılar.Ondan sonra, dün değil önceki gün gece saat 2'den itibaren saat 15.00'e kadar bir talimat verdiler. 24 mahallede 7 bin 200 sahte nakledilmiş tutanak bulacaksınız.
Büyükçekmece'de yaşayanlar bilir, sanki özel bir terör ihbarı varmış gibi sokakları kapattılar. 7 bin 200 sahte tutanakla durumu kurtarmaya çalışacaklarını sanıyorlar. Önce o polislerin, o polis müdürlerinin başını yakarsınız. Ekmek parasını kazanmak için görev yapan polisleri suç işlemeye zorlamayın. O görevlilere de söylüyorum, suç olan bir görev yerine getirilmez. Bu suçtur.
'POLİS AKP'NİN DELİL TOPLAYICISI MI?'
Devletin polisi, AKP'nin delil toplayıcısı mı? AKP'nin YSK'daki temsilcisi, dosya önlerine geliyor "ben delil getireceğim" diyor. YSK'ya delili AKP vereceğim diyor, delili kim topluyor? Polisler. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kabile devleti değildir.
Aynı şekilde Maltepe'yi de bu sürecin aracı olarak kullanmaya çalışıyorlar. Maltepe'de sayımları özellikle geciktirmeye çalışıyorlar. Niye? Bulamıyorlar çünkü. Burada 4 gün çalıştılar bulamadılar, sahte delil üretmenin de işe yaramadığını gördüler. Şimdi Maltepe'de sayımı geciktirmeye çalışıyorlar. 15 bin oyu kapatmaları mümkün değil. Sayımı uzatıp en son hakim, YSK'nın talimatı doğrultusunda yeni sayım masaları kuruyor. Hızlandırmak için. AKP ilçe başkanı MHP ilçe başkanı yanlarında aldıkları partililerle sayım yapılan yeri basıyorlar. Kavga çıkarıyorlar. Heyetin çalışmasını engelliyorlar. Bunu ben uydurmuyorum, resmi tutanak. İlçe seçim kurulu hakimlerinin tuttuğu tutanak.
Maltepe'de sayılıyor, neden korkuyorsunuz? Mesele sonuç almak değil, komadaki hastaya serum vererek 2 gün daha o koltukta kalabiliriz sevdasıdır. Ama bu işin herhangi bir şekilde onların arzu ettiği biçimde sonuçlanabilmesi mümkün değildir. Çünkü gerçek, Ekrem İmamoğlu'nun ortalama 15 bin oyla İBB Başkanı seçildiğini gösteriyor. Gerçek, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'dür. Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'tır.
Nereden sayarlarsa saysınlar. Soldan sağa, sağdan sola, isterlerse çapraz saysınlar. En son gelecekleri nokta mazbatayı vermektir. Mazbatayı vereceksiniz milleti rezil etmeyin.
Hiçbir biçimde tahriklere kapılmayacağız. Kararlı bir biçimde görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Bu hafta sonu bu iş bitecek.
