'CNN’de atamalar AKP onayından geçiyor'

'CNN’de atamalar AKP onayından geçiyor'
İşsiz gazeteciler ile ihraç edilen akademisyenlerin kurduğu bilgi paylaşma platformu 'halagazeteciyiz.net' AKP medyasının oluşumunu ve sermaye değişimini tartıştı.

ARTI GERÇEK


"Hala Gazeteciyiz" tarafından düzenlenen "80’lerden Günümüze AKP Medyasının Oluşumu, Sermaye Değişimleri ve Emek Rejimleri" panelinde günümüzde medyanın geldiği durum "CNN’deki atamaların bile AKP’nin onayından geçtiği bir süreç" sözüyle özetlendi.

AKP iktidarının hedefinde olan işsiz gazeteciler ile ihraç edilen akademisyenlerin ortaklaşa kurduğu alternatif bir bilgi paylaşma platformu olan halagazeteciyiz.net, AKP medyasının oluşumunu, sermaye değişimlerini ve medyada sendikalaşmayı masaya yatırdı.

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nda gerçekleştirilen panelin sunumunu gazeteci-yazar Sibel Hürtaş, moderatörlüğünü KHK ile Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden (İLEF) ihraç edilen Doç. Dr. Tezcan Durna yaptı.  

halagazeteciyiz.net’in işsiz gazeteciler ve ihraç akademisyenleri bir araya getiren bir yayın platformu olduğunu söyleyen Hürtaş, projeyi 6 aydır sürdürdüklerini belirtti. İktidarların baskı dönemlerinde en önemli hedeflerinin gazeteciler ve akademisyenler olduğunu kaydeden Hürtaş, şunları söyledi: Baskıcı iktidarların hedef aldığı ilk iki yapı; akademisyenler ve gazetecilerdir. Son iki yılda 160 gazeteci cezaevine girdi, 1000’e yakın gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi, ekonomik krizle birlikte kapatılan gazeteler de düşünüldüğünde şu an tam olarak kaç gazetecinin işsiz kaldığını dahi bilmiyoruz. Yüzlerce akademisyen üniversitelerden ihraç edildi. Hala Gazeteciyiz, akademisyenler ve gazetecilerin dayanışma platformu olarak ortaya çıktı. Akademisyenler ve gazeteciler, kurumlarından atılsalar da kendi mecralarını yaratabileceklerini gösterdiler. Bu dayanışma devam edecek.

"AKADEMİ DÖRT DUVAR DEĞİLDİR"

Aynı zamanda ‘barış bildirisi’ imzacısı olan Doç. Dr. Tezcan Durna, Türkiye’de medyanın geldiği noktayı anlatmaya çalıştıklarını kaydederek, "İhraç edilen akademisyenlere de çalışma yapma ortamı yaratmaya çalıştık ve 6 rapor hazırladık. Yazdıklarımızın paylaşılmasını istedik" diyerek toplantıyı düzenlemelerindeki amacı aktardı. "Akademi dört duvardan ibaret değildir" diyerek ihraç edilen akademisyenlerin bilim üretmeye devam ettiğini ifade eden Durna, kurumsal akademide akademik çalışmanın giderek zorlaştığını ve bu nedenle çeşitli oluşumlar kurduklarını sözlerine ekledi. 

"MEDYA VE DEVLET GÖRÜLMEMİŞ DÜZEYDE YAKINLAŞTI"

Doç. Dr. Gülseren Adaklı medyadaki iktidar ilişkilerine bakarak akademik çalışmalarını yaptığını söylerken, Thomas Jefferson’un "Demokrasilerin değişim aracı paradır" sözünü aktardı ve basının patronlar lehine yaşadığı dönüşüme dikkat çekti.

Adaklı, AKP iktidarları döneminde medyanın yaşadıklarıyla ilgili şunları söyledi: Tarihten bu yana hükümetler medyayı dizayn etmek ister. 2000’lerde AKP’nin kendi medyasını yaratmak için yaptığı en önemli şeylerden birisi Uzan Grubu'nu tasfiye etmek oldu. AKP medyası dediğimiz şeyin ilk ışığı da Sabah-ATV grubunun satılmasıyla yakıldı. Türkiye’ de bugüne kadar görülmemiş düzeyde medyanın hükümet ve devletle yakınlaştığı bir süreci yaşıyoruz. Ben bu kadar yakınlaşmayı bugüne kadar görmedim.

"MEDYA ARİSTOKRASİSİ ORTAYA ÇIKTI"

Araştırma Görevlisi Emre Tansu Keten ise AKP döneminde emek rejiminde yaşanan değişim ve sendikasızlaştırma politikalarından bahsetti. Keten, gazetecilerin işçileştiğini ifade ederek, güçlü sınıf hareketinin olduğu dönemlerde gazetecilerin işçi hareketlerini güçlendirdiğini söyledi. Keten, TGS’nin örgütlenmesinden, üyelerinin geçmişte çıktığı greve karşı patronların ilan ettiği lokavttan ve sonunda gazetecilerin çıkardığı Basın Gazetesi'nden söz etti. Keten, medyanın AKP’nin eline geçmesini "CNN’deki atamaların bile AKP’nin onayından geçtiği bir süreç" sözüyle özetledi.

Keten medya patronlarının sendikasızlaştırma politikalarını aktardıktan sonra "Medya aristokrasisi ortaya çıktı. Çalışan muhabir ile köşe yazarının ücreti arasından 50 kat fark oluştu. Mesleki dayanışma ortadan kalktı ve insanlar arasında rekabet oluştu. İşe yabancılaşma oldu. Yaptığınız işin entelektüel niteliğini göremeyecek hale geliyorsunuz" dedi.

Öne Çıkanlar