Dink cinayeti davası: Yasin Hayal yarım akıllı, meczup gibi biriydi

Dink cinayeti davası: Yasin Hayal yarım akıllı, meczup gibi biriydi
Hrant Dink cinayeti davasının ikinci gününde, ihmali bulunduğu belirlenen kamu, jandarma, istihbarat ve emniyet görevlilerinin ifadeleri dinlendi.

ARTI GERÇEK -  Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin gazeteciler, jandarma ve eski emniyet yönetici ve görevlileri ile 7'si tutuklu, 10'u firari 85 sanığın yargılamasına devam ediliyor.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın ikinci gününde, ihmali bulunduğu belirlenen kamu görevlileri ve cinayeti ihbar edenlerin ifadelerinin dinlenmesine devam ediliyor.

İLGİLİ HABER: JANDARMA İSTİHBARATÇILARINI DİNK CİNAYETİNİ İŞLEYENLERLE AYNI MASADA GÖRDÜM

DÜN KONUŞAN SANIK VE TANIKLAR BUGÜN HATIRLAMADIKLARINI SÖYLÜYOR

Dünkü ifadesinde Hrant Dink cinayetiyle ilgili İsthbarat Şube Müdürü ile ikili görüşme yapıldığını bildiğini anlatan Trabzon Jandarma Asayiş Şube Müdürü Binbaşı Ali Oğuz Çağlar'ın bugün devam eden ifadesinde avukatların kendisine yönelttiği sorulara genellikle hatırlamıyorum şeklinde yanıt veriyor.

Hrant Dink ile ilgili istihbarat bilgisini Ali Öz ile toplantıdan önce öğrendiğini tekrar vurgulayan Çağlar, "Ertesi gün Hrant Dink cinayetiyle ilgili 156'ya yapılan telefon ihbarından haber olmadığını iddia eden Çağlar, "Bu konuda bildiklerimi anlatırım" dedikten sonra, görevlerinden alay komutanı tarafından pasifize edildikleri için odalarından çıkamadıklarını ifade etti:

"O gün ne işimiz vardı tam olarak bilemiyorum. Hrant Dink mevzusu gündeme getirildiğinde Toplantıyı o anda neden bitirdiğimi hatırlamıyorum. Ama katılan herkes aynı şeyi söylüyor. 156’ya ertesi gün Hrant Dink cinayetiyle ilgili yapılan telefon ihbarından haberim Yok. Bu konuda bildiklerimi anlatırım dedikten sonra Görevimizden alay komutanı tarafından Pasifize edilmiştik ve odamızdan çıkamıyorduk."

Tanık sıfatıyla ifade veren Gökhan Arslan'ın yanlış ifadeler kullandığını belirten  dönemin Trabzon Jandamra İstihbarat Şube Müdür Metin Yıldız, "Gökhan arslan kendine bağlı elemanların ismini bile yanlış söyledi. Bu mümkün değil. İfadesine şaşırdım. Hrant Dink’in konuşulduğu toplantıda başından sonuna vardı. Hatırlayamaması mümkün değil" dedi.

DİNK CİNAYETİNİN KEŞİFÇİLERİ JANDARMA İSTİHBARATÇILARI 

Trabzon Jandarma Asayiş Şube Müdürü Binbaşı Ali Oğuz Çağlar'ın tanıklığının ardından ara verilen duruşma, Trabzon’dan Hrant Dink cinayeti öncesi keşif için geldikleri iddia edilen jandarma istihbaratçıların firari Coşkun Aydın’ı yakalamak için Bakırköy’de görüştüklerini söyledikleri Halit Sağlam'ın tanık olarak dinlenmesiyle devam etti.

'Adam kaçırma' suçundan Rize Cezaevi'nde hükümlü olarak tutulduğunu belirten Halit Sağlam, Oto komisyonculuğu yapıyordum. Adam kaldırma suçundan hükümlüyüm. 2006 yılının 16 Haziranında biz kaçaktık. Trabzon’dan gelen jandarmalar Coşkun’u bulmak için görüştü. İsimleri Veysel, Şahin ve Serhat. Bakırköy’de görüştük. Bilgi vermedim. Bakırköy Özgürlük Meydanı'na yakın bir kafede buluştuk. 1 saat görüştük. Coşkun, Antalya’daki ama ben İstanbul’da dedim. İki adres verdim. Sonra beni aldılar cezaevine geçtim" dedi.

Jandarma İstihbarat görevlisi sanık Okan Şimşek ise, "Ben Gazi Günay ve Ergün Yorulmaz Trabzon’dan gelip Bakırköy’de tanık Halit Sağlam ile anlattığı olay için buluştuk. Görev belgemiz vardı" ifadeleri kullandı.

DÖNEMİN TRABZON VALİSİ: REŞAT ALTAY BANA 'BUNUN ARKASINDA BİR TRABZONU OLABİLİR' DEDİ

Dönemin Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir'in tanıl yaptığı açıklamada: Hrant Dink’in öldürüldüğünü tv’den öğrendim. Önceden bana bir bilgi iletilmesi. 2004-2007 görevdeydim. Cinayetten 10 gün sonra merkeze alındım. Bir bilgi varsa bana bildirmeleri gerekirdi. Çünkü tedbir için talimat vermesi gereken vali olarak bendim. Ramazan Akyürek, Reşat Altay ve Ali Öz ile çalıştım. Ramazan beye 'bana niye bilgi vermediniz' dedim. 'Keşke bilgi verseydim' dedi. Trabzon'da rahip Santoro cinayeti sonrası Abdülkadir Aksunun katıldığı bölge valileri toplantısın bu tür cinayetler konuşulmadı. Güvenlik toplantılarında Yasin Hayal adı hiç konuşulmadı. Olay sonrası jandarma, emniyet ve mit başkanlarıyla görüştüm. Hrant Dink cinayetinin örgüt işi olmadığını bana söylediler. Trabzon’dan istihbarat müdürünün İstanbul’a yazdırdığı yazıdan hiç haberim yok. Cinayet sonrası evine gittiğimde Reşat Altay bana bunun arkasında bir Trabzonlu olabilir dedi. Ne jandarma ne emniyet olayın ihbar edildiğini bana söylemedi. McDonald’s olayı sırasında da Trabzon'daydım. Yasin Hayal ve Erhan Tuncel isimlerini oradan biliyorum."

Dönemin Trabzon Valisi Yavuzdemir'in ifadesi sırasına konuşan dönemin emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer, Trabzon'un bu tip konularda hassasiyeti ve potansiyeli vardı. Vali bey de Reşat bey de bunu biliyor olmalıdır. İstihbarat çalışması ise valiye bildirilmez" demesi üzerine, eski vali Yavuzdemir, "bir kişinin öldürülmesine dönük bir bilgi varsa valiyle mutlaka paylaşılır çünkü ilgili yerlere iletip önlem sağlayacak bendim. İstanbul Valisi'ne Hrant Dink’in korunması için yazı yazardım bilgim olsaydı" yanıtı verdi.

'TASİN HAYAL'İ McDONALD'S EYLEMİ SONRASI YAKALAYAN EKİPTE VARDIM'

Volkan altunbulak: bu evraktan önce yasin hayal ile ilgili şahıs sorgusu yaptığımı tam hatırlamıyorum. McDonald’s eylemi yapmıştı onunla ilgili olabilir. (Dink’e eylem Yazısı İstanbul’a ulaşmadan önceki saatlerde aynı gün oluyor bu sorgulama

Bu tahkikat evrakla ilgili Trabzon’dan tanıdığım Özkan Mumcu ile görüştük. O da yardımcı istihbarat elemanıyla takip ediyoruz bir gelişme olursa bildiririz dediğini hatırlıyorum.

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerinden Volkan Altınbulak, Yasin Hayal'in sorgulamasına Hrant Dink yönüylr bakmadığını söyledi:

"Tahkikattan benim baktığım Osman Hayal’in bulunmasıydı. Evraktaki telefonla ilgili sorgulama yaptım. Hrant Dink yönüyle bakmadım konuya. Yasin Hayal’in İstanbul ilişkilerine baktığımı hatırlamıyorum. Yasin Hayalin El Kaide iltisakını bilmiyorum. Yasin Hayal'i McDonald’s eylemi sonrası yakalayan ekipte vardım. bBence gayri ciddi tavırlı, yarım akıllı ve meczup biri gibiydi.

'TRABZON'DAN BİR DAHA BİLGİ GELMEDİ'

Tanık olarak dinlenen dönemin İstanbul Emniyet Müdürülüğü İstihbarat Şubesi görevlisi polis memuru İbrahim Pala, başka suçtan tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı. 

Dink'e dönük ses getirecek eylem yapılacağı bilgisini içeren yazının kendisine geldiğini ve ilgili masaya gönderdiğini, çalışmanın sonunda da Trabzon'a bilgi verildiğini söyleyen Pala, ''Çalışma yapıldı. Yasin Hayal'in abisi olan Osman Hayal'in İstanbul'da olmadığını öğrendiler. Trabzon'a da bilgi verildi ancak Trabzon'dan bir daha bilgi gelmedi'' diye konuştu. 

Tanık dinlemelerinin sona ermesinin ardından savcıya mütalaası soruldu. Ali Fuat Yılmazer'in avukatı mütalaaya itiraz ederken, Erhan Tuncel'in avukatı müvekkilinin yurtdışı yasağının kaldırılmasını istedi.  Tutuklu sanıkların avukatları ise müvekillerinin tahliye edilmesini istedi ancak mahkeme savcısı, tüm talepleri redderek tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. Davaya yarın sabah yine taleplerle devam edilecek.

Öne Çıkanlar