Hrant Dink, Stockholm'de anıldı

Hrant Dink, Stockholm'de anıldı
Konuşmacılar aradan 13 yıl geçmesine rağmen Dink davasının sonuçlanmamasını eleştirerek davanın takipçisi olacaklarını söyledi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 13’üncü yılında İsveç'ın Stockholm kentinde anıldı.

Parlamentoda grubu bulunan 8 partinin milletvekili düzeyinde temsil edildiği Türkiye'de İnsan Haklarını Destekleme Komitesi SSKT, İsveç PEN Kulübü, İsveç Gazeteciler Sendikası, İsveç Yazarlar Birliği ve İsveç-Ermeni Federasyonu'nun örgütlediği Hrant Dink'i anma toplantısının ev sahipliğini, Sosyal Demokrat Parti'ye bağlı İşçi Eğitim Birliği (ANF) yaptı.

Toplantı, Hrant Dink’in Aralık 2006'da İnsan Hakları Vakfı başkanı Yavuz Önen ile birlikte konferans verdiği ABF salonunda düzenlendi.

Etkinlik, Dink anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ve Ermeni bir sanatçının "Sarı Gelin" şarkısını flütle seslendirmesiyle başladı.

Türkiye'de İnsan Haklarını Destekleme Komitesi adına bir konuşma yapan İsa Turan, Hrant Dink'in katledilmesinin basın, ifade özgürlüğü ve demokrasinin temel değerlerine yapılan bir saldırı olduğunu söyledi.

Dink'in katledilmesinin üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen cinayetin gerçek sorumlularının cezalandırılmadığına dikkat çeken Turan, "Adalet yerini bulana ve gerçek katiller cezalandırılıncaya kadar kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Etkinliğe İstanbul’da görüntülü olarak bağlanan Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, Türkiye'de ağır basın ve ifade özgürlüğü ihlalleri olduğunu ve gazetecilerin büyük bedeller ödediklerini belirterek, "Katledilen Hrant Dink, Metin Göktepe, Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi bizim örnek aldığımız gazetecilerdir" dedi.

'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK EDİLDİ'

Toplantıya yine görüntülü olarak katılan Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Can Güleryüzlü, Hrant Dink'in yalanlara karşı doğruları savunduğu için 13 yıl önce katledildiğini söyledi.

Dink'i öldüren muhafazakar ve faşist anlayışların aradan geçen 13 yıl içinde amaçlarına büyük ölçüde ulaştıklarını söyleyen Güleryüzlü, "Bugün Türkiye'de nesnel ve bağımsız habercilik ve basın özgürlüğü büyük oranda yok edilmiştir" dedi.

Elisabeth Löfgren, Svenska PEN


İsveç PEN Kulubü Yönetim Kurulu Üyesi Elisabet Löfgren, Dink'in gerçekleri dile getirdiği için hedef alınıp öldürüldüğünü söyledi. "Dünyanın hiç bir yerinde Türkiye'deki kadar çok gazeteci cezaevinde bulunmuyor" diyen Löfgren şöyle noktaladı: "Gerçekleri dile getirme cesareti gösteren gazeteciler baskı, saldırı ve tutuklamalarla karşılaşıyor. Sosyal medya hesapları kapatılıyor. Uzun süre cezaevinde kalıyorlar. Türkiye'deki adalet sistemi uzun süredir güvenirliğini yitirdi. Hakimler, ifade özgürlüğü hakkını kullananlara uzun hapis cezaları veriyor."

'TAAMMÜDEN İŞLENMİŞ BİR CİNAYET'

Anders Forsström, Journalistförbundet


Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Anders Forsström, Af Örgütü Dergisi Yazı İşleri Müdürü Ulf Andersson ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Başkanı Erik Haljaer, konuşmalarında aradan 13 yıl geçmesine rağmen Dink davasının sonuçlanmamasını eleştirdiler. Davanın takipçisi olacaklarını söylediler.

Toplantıda Kürt Fedarasyonu başkanı, Keya İzol, Alevi Gençler Fedarasyonu yönetim kurulu üyesi Nergiz Yıldız, Ermeni Federasyonu yönetim kurulu üyesi Garlen Mansourian da söz aldılar ve Hrant Dink'in katledilmesinin basın, ifade özgürlüğü ve demokrasinin temel değerlerine yapılan bir saldırı olduğunu ve kabul edilir olmadığını söylediler. 

Ragıp Zarakolu


SSKT üyesi modaratör İsa Turan’ın daveti üzerine bir konuşma yapan, 2006 yılında Hrant Dink ile birlikte Ortadoğu gazetesinde hedef gösterilen gazeteci Ragıp Zarakolu ise, Hrant Dink’in katledilmesinin taammüden işlenmiş bir cinayet olduğunu, ancak bunun her kesimi kapsayan bir vicdan patlamasına yol açtığını söyledi. Bunun bir anlamda Dink’in derin devlet karşısındaki zaferi olduğunu, darbeyi amaçlayan kaos planını çökerttiğini, Hrant’ın kendini feda etmesi ile, 9 yıl görece nefes alma olanağı sağladığınını ekledi.

(HABER MERKEZİ) 

Öne Çıkanlar