İstanbul Barosu seçimlerinde 10 aday: Kim ne diyor?

İstanbul Barosu seçimlerinde 10 aday: Kim ne diyor?
Dünyanın en büyük barolarından biri olan İstanbul Barosu’nda seçimler bu hafta sonu yapılıyor. Adaylar yapacaklarını Artı Gerçek’e anlattı.

Rıfat DOĞAN


ARTI GERÇEK - Yaklaşık 41 bin üye avukatla dünyanın en büyük barolarından biri olan İstanbul Barosu'nda seçim heyecanı yaşanıyor. 8 gruptan sekiz ve iki bağımsız adayın yarışacağı seçimler 21 Ekim Pazar Günü Haliç Kongre Merkezi'nde yapılacak. Baronun mevcut yönetiminde olan Önce İlke Grubu bölünerek üç aday çıkardı. Toplam 10 adayın yarışacağı seçimlerin çekişmeli geçmesi bekleniyor. 

Önce İlke Grubu'ndan mevcut  İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ve aynı gruptan Çağdaş Avukatlar Grubu adına Hasan Kılıç, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu adayı Eren Keskin, Milliyetçi Avukatlar Grubundan Kaptan Yılmaz, Ortak Hedef Platformu'ndan Cem Kaya Karatün, Avukat Hareketi'nden Başar Yaltı, Avukat Hakları Grubu'ndan Gökhan Ahi, Baroda Değişim ve ve Gelişim Hareketi adayı Talat Canbolat ile bağımsız adaylar Fikret İlkiz ve Çiğdem Koç bu haftasonu yapılacak seçimde yarışacak.

İstanbul Barosu başkan adayları Mehmet Durakoğlu, Hasan Kılıç, Fikret İlkiz, Eren Keskin, Başar Yaltı, Çiğdem Koç, Cem Kaya Karatün ve Gökhan Ahi neden aday olduklarını ve seçilmeleri durumunda neler yapacaklarını Artı Gerçek'e anlattı.

İşte adayların vaatleri:

YENİ BİR AVUKATLIK MODELİ GELİYOR

Önce İlke Grubu adayı Mehmet Durakoğlu: Yaşadığımız süreç itibariyle İstanbul Barosu'nda bir mücadele geleneğinin devam ettirilmesi gerekiyor. Pek çok arkadaşımızda İstanbul Barosu'nun 'siyaset yaptığı' gibi bir algı var ama biz siyaseti hukuk, hukuku da siyaset olarak tanımlayan bir grubuz. Ortaya çıkan tablo bizim açımızdan siyaset yapmadan götürülecek bir tablo değildir. Biz hukukun siyasetini yapıyoruz. Ondan uzaklaşarak yürüyemeyiz. Mücadele geleneğini devam ettirmeliyiz. Mücadele geleneğinin devam ettirilmesi açısından grubumuzun seçimlerden başarılı çıkması gerekiyor.

Önümüzdeki dönem için biz Türkiye'de ve dünyada da yaşanan değişimin bizleri sarmakta olduğunu görüyoruz. Bu anlamda da bir adaptasyonun gerçekleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Söylemek istediğim şudur: Yeni dönemde yeni bir avukatlık modelinin Türkiye'ye gelmekte olduğunu, yapay zeka, dijitalleşme gibi gerçekliklerin avukatlık mesleğinde de değişimlere yol açabileceğini düşünüyoruz ve önümüzdeki dönemin barosunun bu anlamda kendisini sorumlu hissetmesi gerektiği kanısındayım. Baro bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeli. Ne yapmalı, genç meslektaşlarımızla yaşanan sorunların farkında olarak, İngilizce eğitimine kavuşmalarını ve üniversitelerle anlaşmalı bir şekilde yüksek lisans programlarının gerçekleştirilmesini düşünüyoruz.

 

BARODA KADINLARIN RENGİ VE SESİ YÜKSELECEK

Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu adayı Eren Keskin: Baroyu demokratikleştirmek için aday oldum. Çünkü kurumlarımızı demokratikleşmeden söylediklerimizi yapabilmek mümkün değil. Biz İstanbul Barosu'nu özgürlükçü bir baro haline getirmek istiyoruz. Bunun dışında devletin baroya da yansıyan statükocu yapısını değiştirmeyi ve esas olarak tartışmaya açmaya çalışıyoruz. Çünkü baronun sorunlarını avukatların sorunlarını demokrasi sorunundan bağımsız düşünmek doğru olmaz. Onun dışında bir farkımız da şu: Kadına yönelik şiddetin ve erkek egemen ve militer zihniyetin çok yoğun olduğu bir coğrafyada on kişilik listemizin yedi tanesi kadın. Yani biz her şeyden önce kadın rengini, kadının sesini baroya getirmeyi amaçlıyoruz. Çünkü kadın bakış açısı demek barışçıl, insani, demokratik bir sisteme de geçiş demek. Bu nedenle bizim için bu yanımız diğer listelerden farklı.

SAVUNMANIN GÜCÜNÜ ARTIRACAĞIZ

Biz örneğin sadece avukatlara dönük yargılamalarda siyasi görüş aramadan tüm avukatların uğradığı hak ihlallerine yönelmek istiyoruz. Yani Ergenekon davalarına hassasiyet gösterip diğer avukat yargılamalarına hassasiyet göstermemesi bizim için önemli bir handikap. Biz ayrım göstermeden tüm avukatlara düşünce ve ifade özgürlükleri ihlal edilerek yapılan baskılar karşı çıkmayı hedefliyoruz.

Bunun dışında savunma şu an yargının dışına itilmeye çalışılıyor. Çünkü savunma itiraz eden hesap soran taraf. Biz bu nedenle savunmayı güçlendirmek istiyoruz. Özellikle bir gecede hakim ve savcıların görevden alındığı coğrafyada hukukun üstünlüğünü yerine getirmeyi için çalışmak amaçlarımızdan biri. Biz savunmanın gücünü artırmayı düşünüyoruz. Adliyelerde barolarda kreş odaları ve hatta kadın sığınma evleri açmayı hedefliyoruz.

25 BAŞLIKTA ÇALIŞMA YAPTIK, AVUKATLARIN SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ

Önce İlke Grubu-Çağdaş Avukatlar Grubu Adayı Hasan Kılıç: Grubumuz bir ilkeler ve değerler grubu. Bu ilke ve değerler aslında cumhuriyetin ilke ve değerleri anlamına geliyor. Ülke devrimlerinin sürdürülmesine işaret eder. Son dönemde meslektaşlarımızın ciddi anlamda serzenişleri oldu. Görevlerini yapmak konusunda engellemeler ve keyfi uygulamalar oldu. Buna karşı direnişçi, etkin ve mücadeleci bir duruş sergilemek gerekir. Avukatların konumunu güçlendireceğiz. Meslek itibarını yeniden yükseltmeliyiz. Savunmanın savunulması ve avukatların yalnızlaştırılmasından uzak durmak gerekir. Meslektaşlarımızın yanında olacağız. Avukat yoksa adalet yoktur, hukuk yoktur. Hak ve hukuklarının geliştirilmesi ve korunması ekonomik olarak da güçlü olmalarını sağlayacağız. Bu konuda 25 başlıkta çalışma yaptık.

Genç ve bağlı avukatların çok ciddi sorunları var, CMK avukatlarının kurum ve kıdemli avukatların sorunları var hepsi üzerine çalışma yapıyoruz. Genç meslektaşlarımızın büro açarken karşılaştıkları sorunları çözmek için görüşmeler yapacağız. Uygun faiz ve kredi olanaklarını büro açılışlarında sağlamaya çalışacağız. Genç meslektaşlarımıza her alanda görev vereceğiz. Bağlı çalışan avukatlarla ilgili maaş alt limit sınırı belirlemek gerekiyor. Bu konuda girişimde bulunacağız. CMK avukatları ciddi bir mağduriyet içinde onların sorunlarını çözeceğiz. Bunun için çözüm kurulunu kuracağız. Adli çözüm kurulu oluşturacağız. Komisyonlarımız olacak. Baro konseyi avukatların sorunlarını Meclise taşıyacak. Son dönemdeki düşüşü gidereceğiz. 12 yıldır baronun çeşitli kademelerinde görev alan biriyim, bu birikim ve deneyimimizi seçildiğimizde baroya taşıyacağız. 

BİZ İNSAN HAKLARINDAN TARAFIZ

Bağımsız aday Fikret İlkiz: Bizim tarafımız insan haklarıdır. Dolayısıyla bu anlamdaki adaylığımın temel noktası hukuk, adalet ve vicdan. İnsan hakları hukuku yaratacağız. Bu konuda bir kanun gerekiyorsa onun çıkarılması için çaba göstereceğiz. O yüzden biz İstanbul Barosu'na adayız. Başka bir deyişle biz böyle bir ülkede rahatsız olmak için adayız ve biz bütün üyelerimizden daha doğrusu avukat olan meslektaşlarımızdan sürekli bir sorgulamayla bizleri eğer göreve gelirsek rahatsız etmelerini istiyoruz. Zor zamanlarda avukatlık, zor zamanlarda İstanbul Barosu'na aday olmak, zor zamanlarda bu yönetimi birlikte çalışarak hayata geçirmek, bu ülkenin hukuku için bu ülkenin insanları için bu ülkede adalet ve vicdan isteyenler için elzemdir. Biz bu amaçla yola çıktık.

Biz gelenekle geleceği buluşturmak geleceğimizin insan haklarına dayalı bir hukuk kurmak ya da hukuk yoluyla demokrasi inşa etmek inşa edilecek demokraside bütün her şeyi birlikte yapabilmek için yola çıktık. Bu bir başlangıçtır, bu bir yola çıkıştır. Bu bir mücadeledir.

BİZ FARK YARATMAK İÇİN GELİYORUZ

Avukat Hareketi Grubu adayı Başar Yaltı: Türkiye'de olup biten gelişmeler açısından duruma el koyacağız diyoruz. Bu kadar açık ve netiz. Onun için İstanbul değişecek Türkiye değişecek gibi bir sloganımız var. Bunu şöyle de anlayabilirsin: İstanbul Barosu değişecek Türkiye Barolar Birliği değişecek. Türkiye'de muhalefetin şekli değişecek. Hukuk devletine karşı düzenlenen bu açık ve gizli darbeye karşı mücadele edeceğiz. Olup bitenler karşısında mevcut yönetimi çok başarısız ve beceriksiz buluyoruz.

1923'te Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulan Cumhuriyet sistemi değişti, kimse buna ses çıkarmıyor. Görmemek mümkün değil çünkü herkes hukukçu. Yönetimin rejimin değiştiğini görebilecek kapasitede insanlar. Ama buna rağmen baro sesini soluğunu çıkarmıyorsa bu ne demektir? Kabulleniyor demektir. Oysa Türkiye'de sistem değişti anayasa rafa kalktı. Kanunlar artık Cumhurbaşkanı ve yönetimi tarafından yok sayılıyor. Yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığı diye bir şey kalmadı. Hukuk güvenliği hiç kimse için yok. Dolayısıyla böyle bir ülkede hukuk devleti vardır diyemez. Bu duruma önce kim karşı çıkmalı hukukçular. Hukukçuların örgütlü yapısı nedir? Barolar Birliği. Var mı bir ses? Yok. Bu baroların en büyüğü hangisi? İstanbul Barosu. Bu barodan etkili bir tepki gördünüz mü? Yazılı açıklama yaptıklarını belirtiyorlar. Bu kadar sadece. Bir fark yaratman lazım. İşte biz bu farkı yaratmak üretmek ve bu tepkiyi koymak için geliyoruz.

HUKUKUN BÜYÜK SORUNLARI VAR ÇÖZÜLMESİ İÇİN ADAYIM

Ortak Hedef Platformu adayı Cem Kaya Karatün: 12 yıldır iktidarda bu grup, üçe bölündü. Üç tane aday çıktı demek yolunda gitmeyen bir şeyler var. daha kuvvetli bir baro istiyorum. Sayısal olarak dünyanın en büyük barosu bizim baromuz. Sadece bu anlamıyla değil nitelik olarak da büyük bir baro istiyorum. Türkiye'de hukukun büyük sorunları var, bunların çözülmesi için aday oldum.

Avukatın bağımsız ve özgür olması lazım. Baro bunu sağlayacak şekilde arkamızda dursun. Bu konuda benim düşüncem baro hem cumhurbaşkanımız hem de Adalet Bakanıyla görüşmeli. Bu en önemli konu. Ben diyorum ki başsavcı ve savcılar adliye binalarını terk etmeli. Daha ileri gidiyorum nasıl ki halk belediye başkanı ve belediye meclis üyelerini seçiyorsa adliyede çalışacakları da onlar seçmeli ve oralarda baroların tayin edeceği avukatlar da çalışmalı.

 

BARONUN BÜTÜN YAPISI ERKEK, ONLARIN KOYDUĞU KURALLARI BOZACAĞIM

Bağımsız aday Çiğdem Koç: Çok paralar harcayarak baro seçimlerine girmenize gerek yok demek için aday oldum. Bir şey yapmak için söz söylemek için aday olmanız yeterli. Bunun için afiş, pankart bastırmanıza gerek yok.

Baronun bütün yapısı erkektir. İşte bu dile ve bu yapıya karşı erkeklerin koyduğu kurallara karşı bir kadın olarak sizin kurallarınıza uymadan varlık gösterebilirim diyorum. 'Bütün kadınlar bunu yapabiliriz' demek için aday oldum. Benim adaylığım bir direniş alanı yaratmak ve bu direniş alanına gelecek arkadaşlarım için adım atmaktır. Bugün avukatların büyük bir bölümü geçim sıkıntısı yaşıyor. Bu sorun ve sıkıntılara çözüm bulacağız.

* Bu sekiz aday dışında Baroda Değişim ve ve Gelişim Hareketinden Talat Canbolat ve Milliyetçi Avukatlar Grubundan Kaptan Yılmaz'a ulaştık ancak kendilerinden geri dönüş alamadığımız için haberimizde görüşleri yer almadı.

41 BİN AVUKATIN ÖRGÜTLÜ GÜCÜNÜ HİSSTMESİ İÇİN YAPILACAK ÇALIŞMALARIMIZ VAR

Avukat Hakları Grubu adayı Gökhan Ahi: Biz Avukat Hakları Grubu olarak, Hedeflerimizi üç ana başlıkta topluyoruz. Birincisi, Avukatların imza, kimlik, yetki ve imaj olarak itibarını geri kazanması; ikincisi İstanbul Barosu’nun bir meslek odasından daha fazlası olmasını sağlayarak sivil toplum kuruluşu, baskı grubu, izleme örgütü ve hukuk politikaları savunan bir lobi olarak konumlandırılması, böylelikle hukukun üstünlüğünün daha etkili ve güçlü savunulması; üçüncüsü ise Avukatların mesleki niteliklerinin ve ekonomik bağımsızlığının artırılması.

Tüm bunlar için oldukça etkili çözüm yolları geliştirdik, projeler hazırladık. Bunların başında, baronun etkinlik gücünün artırılması ve baroda dijital dönüşümün sağlanması geliyor. Mahkemelerde, İcra dairelerinde, Tapu dairelerinde, Karakollarda baskıya, fiziksel ya da psikolojik şiddete uğrayan meslektaşımızın arkasında çok büyük bir baroyu ve bu baronun mensubu 41 bin avukatın örgütlü gücünü hissetmesi için yapılacak çalışmalarımız var. Avukat Hakları Grubu’nun en büyük özelliği ise, merkezine herhangi bir ideolojiyi ve siyasi görüşü değil, sadece avukatları alması. Projelerimiz ve hedeflerimiz ayrıntılı olarak internet sitemizde görülebilir.

Öne Çıkanlar