Layık’ın ailesinden İGA'ya: Kendi suçunu örtbas etmek istiyor
İstanbul 3’üncü Havalimanı’nda yüklenici firma olan İGA’da güvenlik görevlisi olarak çalışan İbrahim Layık’ın, 17 Haziran gecesi sosyal medya hesabından "Kürt olduğumuzdan dolayı hep dışlandık belki bu yaptığım şeyle değişir. Ne mutlu Kürt ve Türküm diyebilene. Hakkınızı helal edin" paylaşımında bulunduktan sonra intihar ettiği iddia edildi. Cenazesi Mardin’in Nusaybin ilçesine defnedilen Layık’ın şüpheli ölümü sonrası ortaya atılan iddialar ise ailesi tarafından reddedilerek, ruh sağlığının yerinde olduğu belirtildi. Ayrıca, Layık’ın ağabeyi Ömer Layık, kardeşinin intiharından önce iş çıkışının yapıldığını belirtti.
İGA’DAN AÇIKLAMA: KENDİ İSTEĞİYLE İSTİFA ETTİ
Söz konusu duruma ilişkin açıklama yapan İGA da, Layık’ın kendi isteği ile istifa ettiği öne sürülerek, "Merhum, üzücü olaydan önce kendi isteğiyle İGA İnsan Kaynakları Müdürlüğüne yazılı bir dilekçe ile başvurarak, istifasını sunmuştur. Kendisi kalmaya ikna edilmeye çalışılmasına rağmen istifasına gerekçe olarak da ailevi nedenleri göstermiştir. İstifa dilekçesi halihazırda İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’müzde bulunmaktadır. İbrahim Layık’ın ailesinin yanında olmak, derin acılarını paylaşmak adına her türlü girişimin gerçekleştirildiği" açıklamasında bulundu.
'GERÇEK ORTAYA ÇIKARILSIN'
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Layık ile birlikte aynı havalimanının bagaj bölümünde çalışan kardeşi Ali Layık, kendisi gündüz vardiyasında çalıştığı için olayla ilgili çok fazla bilgi sahibi olmadığını söyledi. Sadece anlatılanlarla sınırlı bilgi sahibi olduğunu kaydeden Ali Layık, kardeşinin ölümünün kendisi için de şüpheli olduğunu ifade etti. Kardeşinin kendisine bugüne kadar yaşadığı herhangi bir sorundan bahsetmediğini de aktaran Layık, olay sonrası yaşadığı psikolojik nedenlerden dolayı çok fazla konuşmak istemediğini, tek beklentisinin gerçeğin açığa çıkarılması olduğunu dile getirdi.
'BACAKLARINDA YARALAR VARDI'
Layık’ın bir diğer ağabeyi Ahmet Layık da kardeşinin ölümünün şüpheli olduğunu ve şüphelerin ortadan kaldırılmasını istediklerini söyledi. Kardeşinin şirket yöneticileriyle daha önce bir tartışma yaşadığı yönünde bilgi aldıklarını aktaran ağabey Layık, olay sonrası kardeşinin bacaklarında tanımlayamadıkları yaralar gördüklerini dile getirdi. Ağabey Layık, "Bizim için kardeşimin ölümünün üzerindeki şüphe kalkmamıştır. Biz bu şüphelerin ortadan kaldırılmasını ve olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Yasal süreci takip edeceğiz" dedi.
AİLEDEN İGA’YA YALANLAMA
İGA’dan yapılan açıklamada yer alan "kendi istifa etti" iddiasını kabul etmediklerini belirten Ahmet Layık, "Kendi isteği ile istifa etti ise, iş kıyafeti neden üzerindeydi? Bir firma elemanının istifasını aldıktan sonra kıyafetleri de dahil olmak üzere çalışanında şirkete ait ne varsa alır. Sonra da ilişkisini keser" dedi. Olayın peşini bırakmayacaklarını vurgulayan Layık, şirketin şu ana kadar kendilerine hiçbir açıklama yapmadığını ve aile ile temasa geçmediğini ifade ederek, "Şirket bizi arayıp sadece ‘kendisi istifa etti. Yine de yapabileceğimiz bir şey var mı’ diye sormak dışında bir şey yapmadı. Bize ne bir bilgi ne de bir destek sunmuş değiller" diye konuştu.
KAMERA KAYITLARI HALA İZLENMEDİ
Şirketin açıklamasının kendilerine, "Geriye dönük iş çıkışı ya da sigorta yapma" gibi olayları hatırlattığını kaydeden ağabey Layık, "Kendi şirket isimleri leke almasın diye mutlaka bir şey yapıp örtbas etmeye çalışırlar. Bu nedenle ben kardeşimin ölümünün şüpheli olduğunu düşünüyorum. Aydınlatılmasını istiyoruz. Kamera kayıtlarını halen izlemedik. İstanbul’a dönünce emniyete ifadeyi verip, kamera kayıtlarını da izleyeceğiz. Ondan sonra her şey daha da netleşecek" ifadelerini kullandı.
‘PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’
Ağabey Ömer Layık ise İGA’nın iddialarının doğruyu yansıtmadığını ifade ederek, "Hepsi kendi suçunu örtbas etmek için böyle şeyler yazıp çizmişlerdir. İGA ailevi nedenler olduğunu söylüyor. Kesinlikle bunun gerçeklikle alakası yoktur. Kardeşimin ailesi ile herhangi bir sorunu yoktur. Bu bir iftiradır. Kardeşim ile şirket yetkilileri arasında bir tartışma yaşandıktan sonra kardeşime bir dilekçe sunuluyor. İmza atması söyleniyor. İmza atmadığını biliyoruz" dedi.
Ömer Layık, kamuoyuna şu çağrıda bulundu: "Bu işin peşini bırakmasınlar. Bugün benim kardeşim, yarın bir başkasının kardeşi veya bir başkasının oğlu aynı muamele ile karşılaşabilir. Biz olayın peşini bırakmayacağız." (Mezopotamya Ajansı / Ahmet Kanbal)
