Demirtaş'ın avukatlarından suç duyurusu: Şüphelisi olmadıkları dosyadan tutuklandılar

Demirtaş'ın avukatlarından suç duyurusu: Şüphelisi olmadıkları dosyadan tutuklandılar
Selahattin Demirtaş'ın avukatları, yeniden tutuklama talep eden Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ve tutuklama kararı veren hakim ile ilgili suç duyurusunda bulunuyor.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK - HDP’nin bir önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahatttin Demirtaş, tahliye olacağı gün Ankara savcılığı aynı davadan yeni bir soruşturma başlattı.  Hem Demirtaş, hem de Figen Yüksekdağ hakkında tutuklama talep etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu talebini görüşen Sulh Ceza Hakimliği, Demirtaş  ve Yüksekdağ  hakkında tutuklama kararı verdi.

AKTAR: SAF KÖTÜLÜKLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Selahattin Demirtaş’ın avukatları Diyarbakır Barosu Adli Yardım Hizmet Binası'nda basın toplantısı düzenleyerek yeniden tutuklanma kararı verilmesi ile ilgili bilgiler verdi. Diyarbakır Barosu eski başkanı avukat Mehmet Emin Aktar, Demirtaş’ın hiç şüpheli olmadığı bir başka dosya üzerinden tutuklandığını hatırlatarak,  bu uygulamayı ‘Zorbalık’ olarak tanımladı. Meslek hayatında böyle bir durumla karşılaşmadığını belirten Aktar, "Saf kötülükle karşı karşıyayız" dedi.

"ÇADIR DEVLETİNİN BİLE TÖRESİ VAR"

Selahattin Demirtaş’ın tekrar tutuklanması ile ilgili durumun açıklanamayacağını ifade eden Aktar, "Hukuk içinde bir şey yürütüyorsanız buna usule aykırı diyebiliriz. Eğer bu işlem hukuk dışı ise, buna bir şey yapamadığını gibi, açıklamakta mümkün değil. Bu dosya üzerine işlem yapılmış. Savcı aynı dosya üzerinden işlem yapma yetkisine sahip değildir. Bunu tarif edemem. Süleyman Demirel ‘Türkiye çadır devleti değil’ derdi. Keşke çadır devleti olsaydı.  Çadır devletinin bile bir töresi var" sözleri tepkisini dile getirdi.

"MAHSUPLUK BAŞVURUSU ESNASINDA SAVCILIK SEGBİS'LE İFADE ALMA HAZIRLIĞI YAPMIŞ"

Aktar’ın ardından Avukat Mahsuni Karaman,  Demirtaş hakkında tutuklamaya gerekçe edilen dosya ile ilgili bilgi verdi.  AİHM Büyük Daire duruşmasından 2 gün sonra tutuklu kalınan sürenin hesaplanarak mahkumiyet kararından mahsup edilmesinin beklendiğini gün savcılığın Demirtaş’ın ifadesini almaya çalıştığını ifade eden Karaman,  "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Eylül 2019 tarihinde telefon ile Edirne Cezaevi Müdürlüğünü arayarak Sayın Demirtaş’ı SEGBİS odasında hazır etmelerini istemiştir. Hangi amaçla çağrıldığını öğrenmek üzere SEGBİS odasına çıkan müvekkil, savcının 6-8 Ekim olayları ve suç isnatları nedeniyle şüpheli olarak ifadesini almak istediğini öğrenmiştir. Sayın Demirtaş, ‘suçlamaların kapsamı, cezaevinde oluşu, telefon ile çağrılmış olması ve avukatlarının hazır olmaması’ gerekçesi ile daha sonra bizzat Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında beyanda bulunacağını belirtmiştir. Bunun üzerine ifade alma işlemine son verilmiştir" dedi.

TUTUKLAMA YAPACAK HAKİM ARANMIŞ

Demirtaş’ın aynı gün telefonla tutuklamaya sevk edildiğini belirten Karaman, "Tutuklamaya sevk edilen ve Edirne Cezaevinde SEGBİS odasında tek başına hazır edilen müvekkil, burada beklediği sırada,  Ankara Adliyesi koridorlarında Sayın Demirtaş’ı sorgulayacak ve tutuklayacak hakim arayışına girilmiştir. Öyle ki, günün Nöbetçi Hakimliği, 6. Sulh Ceza Hakimliği olmasına rağmen, ne hikmetse 1. Sulh Ceza Hakimliğine sorgu yaptırılarak müvekkil tutuklattırılmıştır.  Ankara Cumhuriyet Başsavcısının ve Başsavcı Vekillerinin de, adeta hükümet komiseri gibi, müvekkilin tutuklanmasına karar verildiği ana kadar Adliyede nöbet tuttuğunu da not etmek isteriz" diye anlattı.

"SAVCILIĞIN AÇIKLAMASI DOĞRU DEĞİL"

Karaman, Ankara Cumhuriyet Savcılığının tutuklama kararının ardından yaptığı açıklamalar hakkında da konuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Demirtaş’ın tutuklandığı gün ve bir gün sonra olmak üzere 2 basın açıklaması yaptığını hatırlatan Karaman, savcılığın Demirtaş’ın mükerrer bir soruşturmadan tutuklanmadığı açıklamasının gerçeği yansıtmadığını söyledi.  Savcılığın basın aracılığı ile kamuoyuna yaptığı açıklamayı "yalan beyan" olarak nitelendiren Karaman, "Bu beyanla ‘görevi kötüye kullanma, suç uydurma, evrakta sahtecilik, adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs ve hürriyeti tahdit’ suçlarına vücut verdiğini önemle belirtmek isteriz. Çünkü Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ, haklarında tutuklama kararı verilen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/146757 Soruşturma Sayılı Dosyasının şüphelisi bile değiller. Tekrar etmekte ve vurgulamakta fayda var: Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ, haklarında olmayan bir soruşturma üzerine tutuklanmışlardır.

"HDP GENEL MERKEZİ TWİTTER HESABINDAN ATILAN BİR TWİT ÜZERİNE SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI"

Peki, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Demirtaş̧ ve Yüksekdağ’ın şüphelileri olduğunu iddia ettiği 2014/146757 Soruşturma sayılı dosyası nedir? Şüphelileri kimlerdir?

2014 yılı Ekim ayında meydana gelen ve kamuoyunda 6-8 Ekim olayları olarak bilinen hadisenin hemen akabinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca "HDP Genel Merkezi Twitter hesabından atılan bir twit üzerine" HDP MYK üyeleri hakkında 2 adet soruşturma başlatılmıştır.

Birinci Soruşturma, aralarında Demirtaş̧ ve Yüksekdağ’ın da olduğu, o tarihte milletvekili olan MYK üyelerine açılmış̧ olup Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosunda kayıtlı olan 2014/5717 Soruşturma sayılı dosyadır. İkinci Soruşturma ise milletvekili olmayan MYK üyeleri hakkında açılmış ̧ olup Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunda kayıtlı olan 2014/146757 Soruşturma sayılı dosyadır. Her iki soruşturmanın konusu ve suç̧ nitelemesi aynı olmasına rağmen, farklı birimlerce takip edilmesinin nedeni, bir kısım MYK üyelerinin o tarihte milletvekili olması, diğerlerinin ise milletvekili olmamasıdır.

 İKİ AYRI SORUŞTURMA

1- Demirtaş’ın Şüphelisi Olduğu Soruşturma Dosyası (2014/5717)

Demirtaş, Yüksekdağ ile diğer milletvekilleri hakkında açılan ve Parlamenter Suçlarını Soruşturma Bürosunca yürütülen 2014/5717 sayılı dosyada, TCK 214. maddesinde düzenlenen "halkı suç̧ işlemeye tahrik" suçundan dokunulmazlıklarının kaldırılması istemi ile 21.03.2016 tarihinde fezleke hazırlanarak TBMM’ye gönderilmiştir.

20 Mayıs 2016 tarihindeki Anayasa değişikliği ile Anayasaya aykırı bir şekilde dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra dosya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmiş̧ olup Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/100082 Soruşturma numarasına kaydedilmiştir.

Demirtaş̧ ve milletvekili arkadaşlarına Diyarbakır eksenli operasyon yapılmasının arifesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 31 Ekim 2016 tarihinde soruşturma dosyasında Yetkisizlik kararı vererek dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da 1 Kasım 2016 tarihinde karşı Yetkisizlik kararı vererek dosyayı yeniden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir. Aynı gün, yani 1 Kasım 2016 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yeniden ve son kez Yetkisizlik kararı vererek dosyayı tekrar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.

DAVA DİYARBAKIR’DA AÇILDI

Amiyane tabirle, ihale kendisinde bırakılan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 6-8 Ekim olayları ile ilgili bu soruşturma dosyasını, her bir milletvekili hakkında süren soruşturma dosyaları ile birleştirmiş̧, ayrı ayrı iddianame düzenleyerek Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemelerinde davalar açmıştır.

Bu kapsamda, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Demirtaş̧ ile ilgili de, 31 adet fezlekeden oluşan "toplama" bir soruşturma dosyası hazırlamıştır. Bu "toplama" soruşturma dosyası içinde yer alan soruşturmalardan biri de, 2014 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 6-8 Ekim olayları ile ilgili başlatılan ve yetkisizlikle gelen dosyadır. Bu dosya, Demirtaş̧ hakkında düzenlenen İddianamede 31 nolu fezleke olarak yerini almıştır. Demirtaş̧, 4 Kasım 2016 tarihinde, Ankara CBS’den gelen 6-8 Ekim olayları ile ilgili soruşturma kapsamında "Halkı Suç̧ İşlemeye Tahrik" suçundan tutuklanmıştır. Uzun bir yargılama surecinden sonra, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince 2 Eylül 2019 tarihinde tahliye edilmiş̧ olup yargılaması halen devam etmektedir.

 DEMİRTAŞ’IN TUTUKLANDIĞI  DOSYA

 2-Demirtaş’ın Şüpheli Olmadığı Halde Tutuklandığı Soruşturma Dosyası (2014/146757)

Demirtaş̧ Yüksekdağ ve diğer milletvekilleri dışında kalan MYK üyeleri hakkında acılan ve Anayasal Düzene Karşı işlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca takip edilen bu dosyada ise 20 Eylül 2019 tarihine kadar hiçbir gelişme yaşanmamıştır. Demirtaş, hiçbir zaman bu dosyanın şüphelisi olmamıştır. Olamaz da. Çünkü̈ Demirtaş, aynı konu ve suçlama ile milletvekili olduğu için Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosunca soruşturulmuş̧ ve hakkında dava açılmıştır. Dava da halen Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde sürmektedir. Demirtaş hakkında tek soruşturma bulunduğu, bu tek soruşturmanın da Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosundaki 2014/5717 sayılı soruşturma dosyası olduğu sadece bizim iddiamız değil; aksini iddia eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının da yazılı olarak ikrar ettiği bir gerçektir.

"DEMİRTAŞ’IN REHİNELİĞİ DAİMİ KILINMAK İSTENİYOR"

Demirtaş’ın ilgisinin olmadığı bir soruşturmadan tutuklandığını belgeleri ile açıklayan Karaman, açıklamasını şu sözlere sürdürdü:  "Bütün bunların, karmaşık ve anlaşılması güç meseleler olduğunun farkındayız. Bu karmaşıklığın yegâne nedeninin, siyasal iktidarın güncel politik ihtiyaçlarına göre, etkili bir muhalefet liderini yargı eliyle rehin tutma anlayışından ve yargıya müdahalesinden kaynaklandığını uzunlevrek ifade etmek isteriz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Demirtaş ile ilgili kararını açıkladığı 20 Kasım 2018 tarihinde Cumhurbaşkanı, "Bizi bağlamaz, karşı hamlemizi yapar işi bitiririz" demiş, bu talimat doğrultusunda Sayın Demirtaş 14 gün içinde hükümlü̈ hale getirilerek tahliyesi engellenmişti. Bugün sizlerle paylaştığımız bu hukuk dışı uygulama ile Sayın Demirtaş’ın tutuklanmasının da yine aynı kaynaktan gelen "siyasi bir müdahale, hamle olduğu", Cumhurbaşkanının karardan bir gün sonra Demirtaş ve Yüksekdağ’ı kastederek " bunları bırakamayız, şehitlerimiz bize hesap sorar" beyanından anlaşılmıştır. Bu hukuk dışı yol yöntemlere başvurularak Demirtaş’ın rehineliğini daimi kılma hamlesi, Demirtaş’ın tahliye edilmesinin önlenmesini amaçlamaktadır.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK

Buradan Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Kuruluna sesleniyoruz:  Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, Soruşturma Savcısı ve tutuklama kararını veren Ankara 1. Sulh Ceza Hakimi hakkında derhal ve resen soruşturma başlatın. Yok hükmündeki bu kararı telafi edici cariler bulun. Aksi halde, sorumluluk makamında olanlar olarak, olmayan soruşturma dosyası üzerinden verilen bu tutuklama kararına karşı tutumsuzluğunuz Türkiye Yargısının tamamen yok olduğunun tescili olacaktır. Ayrıca tüm sorumlular hakkında tarafımızca da suç duyurusunda bulunacağını kamuoyunun bilgisine sunarız."





 

 

Öne Çıkanlar