Her tacizci erkek sapık mı?

Weinstein’la yeniden gündeme gelen taciz maalesef münferit bir sapkınlık değil; ‘beyaz güç sahibi adamlar’ın yönettiği, söz sahibi olduğu bir dünyada çok yaygın ve sistematik bir gerçek.

Hollywood’da ünlü yapımcı Harvey Weinstein’a yönelik kadınlara cinsel taciz hikayeleri patlak verdiğinde, bir dostum (tabii ki heteroseksüel bir erkek) şöyle bir yorumda bulundu:
"Bu adam sapık, ya da rahatsızlığı var belli ki. Peki bir erkeğin bunları yapması, kadınların uğradığı taciz olarak genellenebilir mi? Güç sahibi olan erkeklerin etrafında kadınlar olur, ilişkiler yaşanabilir. Peki bu durumda flört etmek mesela taciz midir?"

Tacizin münferit bir sapkınlık değil, ‘beyaz güç sahibi adamlar’ın yönettiği, söz sahibi olduğu bir dünyada çok yaygın ve sistematik olduğunu, her kadının hayatının bir evresinde, bir şekilde rızası dışında cinsel tacize maruz kaldığını dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım.

Cinsel tacizde kilit kelimeler, rıza ve iktidar ilişkisi... Her şeyden evvel iki yetişkin arasında cinsellik için, iki tarafın da rızası olması şart. Ama bu da yetmez. Bir erkek, yönetici, patron, ünlü figür, siyasetçi, hoca, gibi ekonomik ve sosyal güç, yaş, sınıf anlamında kadınla eşit pozisyonda olmayıp ‘flört’ ediyor, uygunsuz hareketlerde bulunuyorsa buna taciz denir.

Türkiye gibi kadın ve erkeklerin arasında eşitsizliğin çok daha derin olduğu ülkelerde, erkeğin sırf erkek olduğu için kadına, kız çocuklarına taciz veya istismar etmeyi kendilerine hak gördüklerini iyi biliyoruz. (Aileiçi, hısım, akraba istismarları ayrı yazıların konusu.)

Büyük çoğunluğunda kadınlar ya korkularından, ya ‘erkekler böyle’ diye toplumsal kabullenmeye zorlandıklarından seslerini çıkartmıyor. Tecavüz vakalarında bile kadınların suçlandığı bir toplumda yaşadığımızdan Weinstein skandalını ‘Ay o ne ki’ diye geçiştirecek o kadar çok insan var ki!

MESELE ‘CİNSEL DAVRANIŞ BOZUKLUĞU’ DEĞİL
Elbette her erkek tacizcidir demiyoruz. Her cinsel içerikli söz veya hareket de taciz sayılamaz. Tekrarlıyorum, rıza ve iktidar ilişkisini temel alarak neyin taciz, neyin flört olduğunu ortalama zekası, vicdanı olan erkekler gayet iyi anlayacaktır.

Weinstein’la ilgili şimdiye kadar 100 taciz suçlaması açığa çıktı; hepsi kendinden güçsüz, iş arayan, çalışanı veya danışanı olan kadınlar.

Aralarında Gwyneth Paltrow’dan Charlize Theron’a, çok güçlü, ünlü aktrislerin de olması, tacize uğrayan ama sesi daha az duyulan kadınlara güç verdi. (Weinstein’ın tacizini bizzat yaşayan Brit Marling’in Türkçeye çevrilen yazısını hareretle tavsiye ederim: https://vesaire.org/harvey-weinstein-riza-ekonomisi/)

Los Angeles’ta sokaklarda protestolar sürüyor. Ed Westwick, Louie C.K, Ben Affleck, George W. Bush, James Toback gibi ünlüler hakkında da ‘uygunsuz’ hareketlerde bulundukları, taciz ettikleri yönünde peş peşe hikayeler çıktı. Kevin Spacey ise çocuk yaşta erkek çocuklara taciz ve tecavüzle suçlanınca meşhur ‘House of Cards’ dizisinin yapımcıları Spacey’i şutlayıp diziyi kurtarmaya çalışıyor.

Pandora’nın kutusu açıldı bir kere, ama bundan sonrası daha önemli: Mesela Spacey, böylesine ağır suçlamalardan sonra daha kıyak roller kapabilecek mi?
Weinstein’la Spacey, ‘cinsel davranış bozukluğu’ tedavisi görecekmiş. Görsünler de sorun bu değil ki! Güç sahibi erkeklere her dilediğini yapabilme ve paçayı kuratabilme imkanını sonuna kadar tanıyan sistem!

‘MEDYANIN BOKTAN ERKEKLERİ’
‘Tedavi gördüm, özür dilerim bir daha olmayacak’le olmaz. Toplumun bu tipleri dışlaması, prim vermemesi gerekiyor ki başka erkeklere ‘Ben de sarkarım, ellerim sonra nasılsa paçayı kurtarırım’ havasından çıksın.
Weinstein skandalının iyi tarafı, tacizin ne kadar yaygın ve feci bir şey olduğunun anlaşılması. Kadın gazeteciler de ‘Shitty Media Men’ (Medyanın boktan erkekleri) etiketiyle anonim listeler yayınlamaya başladı. Eminim buna karşılık erkekler de ‘karşı atağa’ geçecekler, geçsinler bakalım.

Taciz ve şiddet, hep aynı zihniyetin parçası, kadın-erkek eşitsizliğinin sonuçları. Kadınlar ancak konuştuğu, yüksek sesle yaşadıklarını anlattığı sürece bu rezilliklere dur denebilir.
Medya erkekleri ve kadına şiddet demişken, Fatih Tezcan’ın tehdit ettiği eski eşi Güzin Bilgi’ye, cesareti ve açık sözlülüğü için alkış. ‘Ekmek ve Gül’ için Sevda Karaca’ya röportaj veren Bilgi, ülkede güç sahibi erkeklerin kadınlara nasıl baktığını ortaya koydu. (Röportajın tamamı: https://ekmekvegul.net/gundem/fatih-tezcanin-tehdit-ettigi-eski-esi-anneligimi-yandas-olup-olmadigim-mi-belirleyecek)

Bir bölümünü nakledeyim:
"Kadın, yüzde 100 erkeğe itaat etmek zorunda. Fatih Tezcan’ın hatta şöyle ifadeleri de var; erkek kadının kafasını yarsa dahi kadın erkeği terk etmemeli, bunu da bana açık açık ifade etti. Hiçbir şekilde... Bu kafa yapısına göre Tezcan’ın düşüncesi kadının her şeye sabretmesi, bu tarz bir şey yaşandığı zaman da buna sabır ve rıza göstermesi."

Tacize, şiddete uğrayacak, ama "sabır ve rıza" göstereceğiz öyle mi? Yok öyle bir dünya!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi