'Keşke Hasankeyf'i duymamış olsaydım'

'Keşke Hasankeyf'i duymamış olsaydım'
Hasankeyf'i dünyaya tanıtan ve kazılara katılan sanat tarihi uzmanları Artı Gerçek için Zeynel Bey Türbesi'nin taşınmasını değerlendirdi.

Ayşegül KARAKÜLHANCI DUMAN 

Bugün Ilısu Baraj Gölü altında kalacak antik Hasankeyf İlçesi'nin en önemli tarihi eserlerinden biri olan 1100 tonluk Zeynel Bey Türbesi Hollanda ve Türk firması tarafından hazırlanan projeyle Türkiye'de ilk kez kullanılan bir yöntemle yerinden taşınıyor. 

Orman Bakanı Veysel Eroğlu türbenin taşınması töreninde "Projeyi bu yıl tamamlayacağız. Bölge gelecek sene su tutacak inşallah" dedi. Eroğlu konuşmasına, "Ilısu Barajı çevresindeki bütün tarihi eserler harap olmuş vaziyetteydi. Türbe yıkılmak üzereydi. Bu proje sayesinde bütün eserler kurtuldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte bütün arkeolojik kazıları yaptık ve bütün eserleri Bakanlığa teslim ettik. Türkiye’nin en gelişmiş açık ve kapalı müzesini yaptık" diye devam etti. Ayrıca Eroğlu, "Tarihi eserleri korumak için ne gerekiyorsa yapmaya karar verdik" de dedi. Gerçekten öyle mi?

Hasankeyf'in sular altında bırakılmasının önlenip önlenemeyeceğini, Zeynel Bey Türbesi'nin taşınması konusunu Hasankeyf'te ilk bilimsel kazıları başlatmış, yıllarca Hasankeyf'te kazılar sürdürmüş ve Hasankeyf'in dünyaca tanınmasını sağlamış, sanat tarihi Profofesörü Mehmet Oluş Arık'a, Ilısu Barajı Projesi kapsamında Batman'da bulunan Salat Tepe'de kurtarma kazılarına başkanlık yapmış olan Gazi Ünivesitesi Arkeoloji Bölümü Profesörü Yücel Şenyurt'a ve önceden Hasankeyf kazı çalışmalarına katılmış Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nde Doç. Dr. Muharrem Çeken'e sorduk.

'1985'E KADAR HASANKEYF'İ KİMSE TANIMIYORDU'

Prof. Dr. M. Oluş Arık: Ben Hasankeyf'in sular altında kalacağı bir projenin kabul edildiğini duymamış ve orada bilimsel çalışmalara başlamamış olsaydım ne devletin ne de milletin öyle bir yerden haberi olacaktı. Kimsenin umurunda olunan bir yer değildi. 2004 yılında bu kadar emeğimin geçtiği bir yerin kazısı bana sorulmadan, haberim olmadan benden alınıp bir başkasına verildi. O süreçten sonra orada yapılan bilimsel araştırmaları pek takip etmedim. Ama sular altında bırakılmaması gerektiğini her fırsatta dile getirdim. Bizde arkeoloji kültürü, geleneği yok. Aydınlar tarafından aşılanmaya çalışan bir kültürdü, tam tutacakken bu aşı tekrar dağıtıldı. Zeynel Bey Türbesi taşınma işlemlerini kim yapıyor, hangi proje kabul edildi takip etmedim. Umarım karakucak bir iş yapılmıyordur. Dünyada eser taşıma örnekleri var, bu eserin su altında bırakılmaması açısından önemli. Ama tüm Hasankeyf korunabilir, sular altında bırakılmayabilirdi! Maalesef bu konuda bilim çevrelerinin uğraşlarına rağmen geri adım atılmadı. Eserler yerlerinde korunmalı ve sergilenmelidir. Her şeyi taşıyamazsın ki! Nakletmek bir tarafa Türkiye'de eserler oldukları yerde bile restore edilemiyorlar, son zamanalarda basına yansıyan restorasyon rezaletleri ortada.

Ayrıca törende Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun da açıklama yapmasını eleştiren Prof. Arık "Herkes uzman olmadığı alanda açıklama yapsın. O zaman ben de tarım hakkında konuşacağım bundan sonra. Olur mu bu hiç! Ama Türkiye'de oluyor maalesef ne diyeyim..." dedi.

'ORMAN BAKANI'NIN KONUŞMA YAPMASI VERİLEN DEĞERİ GÖSTERİYOR'

Prof. Dr. Yücel Şenyurt: Öncelikle ben pozitif açıdan değerlendireyim. Böylesine önemli bir eserin su altında bırakılmaması önemli. Türkiye'de taşınan ilk eser, bu açıdan da önemli. Ama gönlümüz eserlerin taşınmamasından, yerinde kalmasından yana! Türkiye'de arkeolojiye verilen değer zaten ortada. 30 bin-35 bin liralık bütçelerle kazılar yapmamız bekleniyor. Bu bütçelerle, işçi mi çalıştıracaksın, öğrenci mi götüreceksin? Törende Orman Bakanı'nın açıklama yapması zaten verilen önemi ortaya koyuyor. Aslında eser yerinde korunabilirdi. Barajın boyutu küçük tutulsaydı Hasankeyf'e kadar gelmeyecekti. Zeynel Bey Türbesi'nin taşınması eserleri korumak açısından güzel bir örnek olmakla beraber, bu başarılınca bundan sonra tüm eserleri taşıyabiliriz mantığıyla yaklaşma, olur olmaz projelere destek verme tehlikesi de doğurabilir. 

'KEŞKE SULAR ALTINDA KALMASAYDI...'

Doç.Dr. Muharrem Çeker: Zeynel Bey Türbesi'nin de tarihi kentin de bütün olarak bir değeri var. Keşke sular altında kalmasına engel olunabilseydi. Ilısu Barajı projesine müdahele edemiyoruz bilim çevreleri olarak. Proje değiştirilebilirdi ama devlet bu adımı atmayı gerekli görmedi. Bu nedenle var olan eserlerin korunması önemli. Ilısu Barajı Projesi kapsamında yapılan kazı çalışmaları ama çok önemli. Bu sayede hiç değilde hangi maddi kültür varlıklarımızın sular altında kaldığını tespit etme şansımız oldu. Projeye engel olunamıyor, en azından kurtarabilen eserler kurtarılıp, koruma altına alındı. 

ZEYNEL BEY TÜRBESİ

Zeynel Bey Türbesi, 1462-1482 yılları arasında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın Otlukbeli Savaşı'nda kaybettiği Zeynel Bey adına yapılmıştır. Türbenin mimari önemi, Azerbaycan ve Türkistan yöresi mimari özelliklerini Anadolu’ya taşıyor olmasıdır. Dışarıdan silindir görünümüne sahip olan türbe içerde sekizgen planlıdır. Türbenin gözalıcı renklere sahip gövde süslemesi oldukça dikkat çekicidir. Eser ayrıca Anadolu'da  Akkoyunlular’dan kalan tek eser olma özelliği taşıyor.
Hasankeyf’te 2004-2005 yıllarında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan Zeynel Bey Külliyesi, 3 medrese, 1 imaret, 1 türbe, 1 han ve Dicle kenarına yapılmış bir hamamdan oluşuyor. Artuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı devirlerine ait yapılardan oluşan külliyenin medreselerinde geometrik ve bitkisel süslemeler ve çeşitli üsluplarda yazı örnekleri bulunuyor.
 

Öne Çıkanlar