Koltuk sevdalısı yaşlı adamlar ülkesi

Sayın Kılıçdaroğlu. Hiç mi bayrağı devretmeyeceksiniz? 'Tek adamlık'la eleştirdiğiniz Erdoğan’dan farkınız ne? Komünist partilerin 'ebedi şef'leriyle mi yarışıyorsunuz?

Seçim sonrası en çok tartışılan konu, yıllardır ve her seçimden sonra bir klasik haline geldiği üzere, CHP... Ülkede, iktidarını 16 yıldır sürdüren ve bir kez daha –oy kaybına rağmen- birinci parti çıkan bir AKP olgusu varsa, anamuhalefetin durumunu, yanlışlarını tartışmak kadar doğal birşey yoktur.

Evet, hukuksuz bir OHAL’de, hiç adil, eşit olmayan şartlarda baskın seçime gidildi... Bunu hiç unutmayalım. Ama referandum sonucunu olduğu gibi bu seçimi meşru kabul ederek yola devam eden, kendi yanlışlarıyla yüzleşmek mecburiyetinde.

24 Haziran, korkunç iletişim ve yönetişim hatalarıyla CHP’nin kendi seçmeni başta olmak üzere, tüm muhalif kesimleri yüzüstü bıraktığı tarihtir.

Fakat o da ne? Kimse üzerine alınmıyor!

CHP’nin, yıllardır tutunduğu yüzde 24-25 bandından bile geriye düştüğü... Adaylığı, düşündürücü biçimde geç açıklandığı halde Muharrem İnce’nin birkaç haftalık performansıyla yüzde 30’un üzerine çıktığı 24 Haziran sonrası, Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkanlık’tan çekilmeyeceğini ilan ediyor... Hem de AKP’nin oy kaybından kendine pay çıkararak!

Pardon ama, şaşırdık mı? Dokuz yıldır, dokuz seçimdir ­-referandumlar dahil- anamuhalefeti ileriye taşıyamayan, parti içi muhalefeti bastıran, her yenilgiden sonra "asıl kazanan biziz" demeyi başaran Kılıçdaroğlu, CHP’nin yeni Baykal’ıdır.

"Koltuk sevdalısına bu partide yer yok" dese de asıl kendisi ne pahasına olursa olsun koltuğu bırakmayacağını kanıtladı.  

EBEDİ ŞEF Mİ OLACAKSINIZ?

Koltuk sevdası ve yaşlı adamların siyasetteki tahakkümü, Türkiye siyasetinin neredeyse tamamı için geçerli. Elbette tecrübe önemli. Ama yaş ortalaması 29 olan bir ülkede, iktidarından muhalefetine, yaşlı kurtların hakimiyeti, çok düşündürücü ve üzücü.

Sayın Kılıçdaroğlu. Hiç mi genç yetiştirmediniz, hiç mi bayrağı devretmeyeceksiniz? Öyleyse "tek adamlık"la o kadar eleştirdiğiniz Erdoğan’dan farkınız ne? Komünist partilerin "ebedi şef"leriyle mi yarışıyorsunuz?

Deniz Baykal’ı bu yaşta ve kötüleşen sağlık durumuyla halen aday gösterirken gençlere, kadınlara, yeni fikirleri ve enerjisi olan herkesi ekarte etmeniz, nasıl bir Türkiye, nasıl bir demokrasi istediğinize dair fikir veriyor. En fenası, seçmen bunları görmeyecek kadar aptal sanıyorsunuz, kaybettiğiniz nokta işte bu.

Yeni rejimden memnunsunuz belli, Meclis’teki koltukları sağlama almak yetti! Başımızda Reis, kumandada Bahçeli olsun, biz de "muhalefet" edelim... Edersiniz, daha çok edersiniz.

Son olarak: İktidar medyasının sizi manşet yapmasını "Demek ki doğru yoldayız" diye yorumlamanız bir espri miydi? Eğer öyleyse, bir espri de "Allah başımızdan Kılıçdaroğlu’nu eksik etmesin" diyen AKP Grup Başkanveli Bülent Turan için rica edelim!

SAYIN İNCE DEĞİŞİM İSTİYORSA

İnce’ye gelince: Seçim gecesi sonuçlardan çok, bu kadar iddialı sözün ve duruşun ardında duramayıp buhar olması ve Fox’tan duyurulan "mesaj"la yarattığı çöküntüyü seçmen unutmaz. Özür dilemesi önemli. Ama "gazeteciyle dost olunmaz" demek, basına yanlış bakış açısının özeti: Gazeteci ne siyasetçinin dert ortağı, ne emir eri, ne basın sözcüsü!

Sayın İnce. Görülen o ki CHP’de mücadeleye devam edeceksiniz. Eğer CHP’nin ataletten kurtulmasını, değişmesini gerçekten istiyorsanız, önce seçmene bazı sözler verin:

Baykal gibi, Kılıçdaroğlu gibi "ebedi başkan" olmayacağınızın garantisini verin.

Partide gençlerin, kadınların önünü laf olsun diye değil, gerçekten açın, karar mekanizmalarına dahil edin.

Sandıkları koruma kısmı ilk kez başarıldı, ama halkı doğru ve zamanında bilgilendirme kısmı başarılamadı. Bir sonraki seçime kadar yapacak iş çok demektir.

Etrafınızı çevreleyen danışmanların dolduruşlarına göre değil, farklı düşünceler, dinleyen ve yararlanabilen bir lider olduğunuzu gösterin.

Milyonlarca seçmen için umut olabildiyseniz, bu umudu diri tutmanın birinci şartı CHP’nin kronikleşen hatalarını tekrarlamamak.

O koltuklara yapışmayın, zamanı geldiğinde bırakmasını bilin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi