Erdoğan: Öyle dört dörtlük ülke, yok öyle bir şey
ARTI GERÇEK - Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, AKP Trabzon İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nın ardından Trabzon Valiliği'nin verdiği yemekte partililerle bir araya geldi.
AKP Trabzon Milletvekilleri, İçişleri Bakanı Süleymen Soylu, parti yöneticileri ve partillerin katıldığı Valilik yemeğindekonuşan Erdoğan, dövizdeki önlenemez yükselişi ABD'nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ikinci darbe girişimi olarak nitelendirdi.
Türkiye'nin kredi notunun indirileceği haberlerine "Türkiye'yi tehdit etmek hiçbir kredi derecelendirme kuruluşunun haddi değildir. Milletimiz gönlünü ferah tutsun" sözleriyle yanıt veren erdoğan,dövizin önlenemeyen yükselişi için sanayicilere seslendi:
'DÖVİZ ALMAYIN AKSİ TAKDİRDE B VE C PLANLARIMIZI DEVREYE SOKARIZ'
"Bu milleti ayakta tutmak sadece bizim görevimiz değildir; sanayicinin ve tüccarın da görevidir. Sanayicilere sesleniyorum. Bankalara saldırarak döviz alma yoluna gitmeyin. Aksi takdirde biz de B ve C planını uygulamak zorunda kalırız, bunu da böyle biliniz."
Ekonomiki krize yönelik eleştirilere, "Öyle dört dörtlük ülke, dört dörtlük rahatlık, yok öyle bir şey" yanıtı vererek başlayan Erdoğan, doların yükselişini Osmanlı'nın çöküşünden, Kıbrıs Harekatı'na, 27 Temmuz'dan 15 Temmuz darbe girişimine kadar bir dizi operasyon olarak yorumladı:
'1. DÜNYA SAVAŞINDAN, 15 TEMMUZ'A BENZER OPERASYONLARA MARUZ KALIYORUZ'
"Devlet yönetimi ve siyaset hayatımızda pek çok kez mevlamızın bu müjdesine mazhar olduk. Birinci Dünya Harbi'nde Osmanlı'yı mezara koymaya gelenler, Çanakkale'de tarihlerinin en büyük hezimetini yaşadılar. Sevr'i hayata geçirmeye çalışanlar Tuz Gölü'nde paça olmaktan son anda kurtuldular.
1974'te onca tehdide ve ambargoya rağmen bu milletin Kıbrıs Türklerini özgürleştirmesine engel olamadılar. Okuduğumuz bir şiir yüzünden 'Artık muhtar bile olamaz' manşetleriyle bize siyasi ömür biçenler, aziz milletimizin iradesine ket vuramadılar.
27 Nisan bildirileriyle siyaseti dizayn etmeyenler, sandıkta millet iradesine boyun eğdiler; Gezi olaylarıyla büyük projelerimizi sabote etmek isteyenler amaçlarına ulaşamadılar. 15 Temmuz'da milletimizi esir almaya çalışanlar, milletin cesareti karşısında zelil oldular. Bu millete kefen biçenlerin tamamı, eninde sonunda büyük bir hezimet yaşadı.
Bugün de benzer operasyonlara maruz kalıyoruz. Ekonomik yaptırımlarla bizi sindirebileceklerine inanıyorlar. Küstah açıklamalarla bize had bildireceklerini düşünüyorlar.
'TÜRKİYE'NİN NOTUNU İNDİRSEN NE OLACAK'
Ekonomik tetikçilerini kullanarak, iplerini ellerinde tuttukları kredi derecelendirme kuruluşlarını üzerimize salıyorlar.
Batmış ve bitmiş bir Yunanistan'a sürekli derece veriyorlar. Bitmiş zaten. Versen ne olacak. Türkiye'nin notunu indirmiş, indirsen ne olacak. Türkiye'yi tehdit etmek hiçbir ülkenin, devletin ve derecelendirme kuruluşunun haddi değildir."
'BUNU İHANET-İ VATANİYYE OLARAK GÖRÜYORUM'
Döviz'in önlenemeyen yükseliş nedeniyle satışlarını durduran iş çevrelerine 'bedel ödersiniz' uyarısı yapan Erdoğan, yapılanı vatan hainliği olarak gördüğünü söyledi:
"Bazı haberler alıyorum; mallarını satmıyorlarmış. Ne demek satmıyorum? Depolarda istiflemek nedir? Satacaksın. Satmazsan bedelini ödersin. Çünkü ben bunu bir ihanet-i vataniyye olarak görüyorum. Sen bunları satmak için ürettin. Sen de mi birilerine hizmet etme gayreti içerisindesin. Bize yerli ve milli lazım. Yerli ve milli değilsen, bunun bedelini ödersin." (HABER MERKEZİ)
