‘Felaketin nedeni yanlış kentleşmedir’

‘Felaketin nedeni yanlış kentleşmedir’
HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu dün İstanbul’u yıkıma uğratan yağmur, fırtına ve sel felaketinin yol açtığı sonuçları Meclis’e taşıdı.

HABER MERKEZİ - HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu dün İstanbul’u yıkıma uğratan yağmur, fırtına ve sel felaketinin yol açtığı sonuçları Meclis’e taşıdı. Kerestecioğlu Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması için verdiği önergenin gerekçesinde, "Kentleşme ve imardaki hatalar nedeniyle iklim değişikliğine bağlı bir ‘doğa olayı’, ‘doğal afete’ dönüşmüştür" vurgusu yaptı.

Kerestecioğlu önergenin gerekçe bölümünde şunları dile getirdi:

Bilimsel araştırmalar, Akdeniz havzasının iklim değişikliğine karşı özellikle savunmasız olduğunu ve yaz aylarında aşırı yağışların artacağını ortaya koymaktadır. Bu nedenle hükümet, iklim değişikliğine uygun politikalar geliştirmeli, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının salımını azaltmalı ve Paris İklim Anlaşmasını onaylayarak ulusal kalkınma planlarını hazırlarken iklim değişikliğini göz önünde bulundurmalıdır.

DOĞA OLAYLARININ FELAKETE DÖNÜŞMESİ HÜKÜMETİN SORUMLULUĞUNDADIR

Hükümetin üzerine düşen diğer görev, afet riskini azaltmak ve şehirleşme politikalarındaki yanlışları düzeltmektir. Doğa olaylarının kentlerde felakete dönüşmemesi merkezi ve yerel yönetimlerin sorumluluğundadır.

YAŞANAN FELAKETİN EN ÖNEMLİ NEDENİ YANLIŞ KENTLEŞMEDİR

İstanbul’da birer hafta arayla yaşanan sel felaketlerinin en önemli nedeni yanlış kentleşmedir. Yağmur suları aşırı betonlaşma ve ormansızlaştırma sebebiyle akacak yer, sızacak toprak bulamamış, bu nedenle su baskınları meydana gelmiştir. İstanbul’da havaalanı, yol, köprü projeleriyle Kuzey Ormanları’nda 3 milyondan fazla ağaç kesilmiştir, toprak örtüsü yok edilmiş, su havzaları ve orman alanları yapılaşmaya açılmıştır. ‘Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ve Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda yapılan değişikliklerle tarım alanları yok edilerek İstanbul’da inşaat projelerine daha çok alan açılmış, acil toplanma alanlarının 4’te 3 üne AVM ya da rezidans yapılmış, ayrıca "kentsel dönüşüm" projeleriyle de İstanbul’da yapı yoğunluğu artmıştır. Dere yatakları betonlaştırılmış, yağmur suyu kanalları da yetersiz olduğundan yağmur suyu, akacak bir zemin bulamamıştır. İstanbul’da yaşanan felaketin nedenleri açıktır.

Filiz Keretecioğlu Binali Yıldırım’ın şu soruları yanıtlamasını istedi:

1.    İstanbul’da yaşanan felakette kaç kişi yaralanmıştır? Felaketin yol açtığı maddi zarar ne kadardır?

2.    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, İstanbul’un ormanlarını ve doğasını koruması gereken Orman ve Şu İşleri Bakanlığının, kenti şantiyeye çeviren ve hızla betonlaştıran planlara imza atan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, ‘mega’ projeler yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının yaşanan felakette sorumluluğu olduğunu düşünüyor musunuz?

3.    Kentleşme ve imar konularında hükümetinizin yaptığı yanlışlar nedeniyle İstanbul’da doğa olaylarının sürekli doğal afetlere dönüşmesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

4.    Tüm Türkiye’de afet riskini azaltmak için hükümetinizin bir politikası var mıdır?

5.    Doğa olayları yaşanırken insanca yaşanabilir, sağlıklı ve güvenli kentler inşa etmek için bir planınız var mı?

6.    İklim değişikliğine karşı hükümetinizin bir politikası var mıdır?

7.    Paris İklim Anlaşması hükümetiniz tarafından neden halen onaylanmamıştır? İklim değişikliğiyle mücadele etmenin ilk adımı olarak bu anlaşmayı onaylayacak mısınız? Ulusal kalkınma planlarını gözden geçirecek misiniz? Türkiye fosil yakıtlar yerine temiz enerjiye ne zaman geçecek?

8.    Dere yataklarının imara açılması nedeniyle gerçekleşen sel felaketinin sorumluluğunu üstlenecek misiniz?

9.    Kanun değişikleri ile tarım arazilerini ve dere yataklarını imara açarken, ağaçları keserken, kentsel dönüşüm adı altında toprak örtülü bahçeleri yok ederken ve kamu kaynaklarıyla "mega projeler" yaparken İstanbul’un betonlaşması sonucu yaşanabilecek sel gibi afet risklerini dikkate almış mıydınız?

10.    Bu projeleri hayata geçirirken böyle risklerin farkında değilseniz nasıl bir planlama, mühendislik ve mimari ekibiyle çalışıyorsunuz?

11.    Haydarpaşa Limanında uzun yıllardır kullanılan ve bugüne dek böylesi bir kazaya neden olmamış ve kullanılır durumdaki raylı ve demir tekerlekli vinçler neden sökülmüştür?

12.    Raylı vinçlerin söküldüğü ve aynı işin özel sektöre ihale edilerek lastik tekerlekli vinçlerle yapılmaya başlandığı doğru mudur?

13.    Haydarpaşa Limanında vincin devrilmesi sonucu gerçekleşen patlama ve yangının sorumlusu, vinç ihalesini alan firma mıdır? Daha güvenli olan raylı sistemleri sökerek kaynakları boşa kullanıp kamu zararına yol açan kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatacak mısınız?

14.    İstanbul’da yaşanan felaket sırasında pek çok metro istasyonu, Avrasya Tüneli ve Marmaray hasar görmüştür. Mevcut altyapı hizmetlerinin teknik açıdan güvenli olduğunu düşünüyor musunuz? Altyapı hizmetleri yapılırken yetersiz ve kalitesiz malzemelerin kullanıldığı iddiaları doğru mudur?

15.    Otobüs duraklarında dizlerine kadar suyun içinde bekleyen, araçlarının içinde mahsur kalan, su basmış yollarda yüzerek karaya çıkmaya çalışan yurttaşları izlemeye devam edecek misiniz; İstanbul kent planına uymayan ve mega felaketlere yol açan 3. köprü, 3. havalimanı, Avrasya Tüneli gibi projeler yapmakta ısrar edecek misiniz?

16.    Felaket sonrası kanalizasyon sularının şebeke suyuna karışmış olması ihtimali var mıdır? Eğer varsa bu duruma ilişkin önlem aldınız mı?

Öne Çıkanlar