Döviz hareketli, muhalefet suskun

Döviz hareketli, muhalefet suskun
Döviz artıyor, TL değer kaybediyor, halk hızla yoksullaşıyor. Peki muhalefet neden suskun? Bu soruyu ve krizden çıkış yollarını muhalefet temsilcilerine sorduk.

Rıfat DOĞAN


ARTI GERÇEK- 24 Haziran seçimlerinde umduğunu bulamayan muhalefet, seçim sonrasında da suskunluğuyla tepkilerin hedefinde. CHP ve İYİ Parti bu süreci parti içi sorunlarla geçirirken, HDP ve Saadet Partisi etkin muhalefet yapmamakla eleştiriliyor. Rahip Brunson kriziyle birlikte döviz kurundaki tırmanış ülkeyi günden güne yoksullaştırırken muhalefet partileri neden susuyor? Bu soruyu ve ekonomik krizden çıkış yollarını HDP, CHP, Saadet Partisi ve İYİ Parti temsilcilerine sorduk. 

HDP MİLLETVEKİLİ: MEDYADA GÖRÜNMÜYORUZ

HDP Milletvekili Garo Paylan: Biz aslında sessiz değiliz. Konuşuyoruz, yeter ki meslek ahlakını koruyan medya grupları mikrofon uzatsınlar, görüşlerimizi alsınlar. Bir medya ambargosuyla karşı karşıyayız. Bu ekonomik krizin temel sebebi demokrasi krizidir. Demokrasi krizi ekonomik krizi tetikledi. Bakan Albayrak haftalardır çağrı yapıyor. Hep finans kapitalle ve patronlarla toplantı yapıyor ve onları ikna etmeye çalışıyor. Oysa ne işçilerle ne emekçilerle ne çiftçilerle ne de toplumsal kesimlerle herhangi bir görüşme yapmadı. Bu da ekonomik krizin maliyetinin işçilere emekçilere yükleneceğinin göstergesi. Zaten düşünün şuanda herkesin aldığı maaş en az 3’te 1 oranında erimiş durumda. Alım gücüne baktığımızda erimiş durumda ve bu krizin yükünü emekçilere yüklemek üzerine bir yönelim var. 

Bu noktada itirazlarımızı yükseltmemiz lazım, biz HDP olarak çağrı yapıyoruz ancak Erdoğan istibdat, yani baskı rejimini ortaya koydu ve her türlü muhalefeti baskılamaya çalışıyor. Ancak buna rağmen biz çoğunluksak biz yüzde 99 isek, biz üretenler, emekçiler, biz toplumsal kesimlersek itirazlarımızı ortaya koymalıyız. Madem bu durumu siyaset, AKP yarattı bedelini de onlar ödemeli demeliyiz. 

CHP MİLLETVEKİLİ: YAPAY KURULTAY ÇAĞRISI NEDENİYLE GÜNDEMDEN KOPTUK

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal
: Yapılacak onlarca iş var ama biz bu süreçten koptuk. Kopma nedenimiz de partide yapay bir olağanüstü kurultay talebi. Neden yapay? Çünkü bu kurultay şuan öncelikli değil. Çünkü borçlar yüksek, çünkü Türkiye artık üretemiyor ve dışa bağımlı bir ülke. Ama biz yapay bir gündemle uğraşıyoruz. Filler tepinirken biz altında eziliyoruz. Bu krize yeterli zamanı ayırmamamız ve bunu gündemde tutamamamızın nedenlerini biliyorsunuz. Söylediğim gibi kongre çağrısı. Olağanüstü kurultay çağrısına partinin ihtiyacı yok. Sonuçta bir yenilgi vardı. Milliyetçi muhafazakar cephe kazanmıştı. Sonuç olarak CHP kaybetti, Kemal Bey kaybetti ve İnce de kaybetti. En önemlisi bu sisteme direnen bütün toplumsal kesimler kaybetti. Kurultay çağrısı sahici değildi, mevcut kadrolar gitsin başka kadrolar gelsin üzerinden yapılan bir çağrı doğru değil. Halen kurultay için çabalıyorlar, partiyi boğmaya çalışıyorlar bu doğru değil. Bir an önce bu gündemi yakalayıp kongre sürecini geride bırakıp bu ülkenin temel meseleleriyle yeni bir yapılanmayla tekrar ele almak durumundayız. 

SAADET MİLLETVEKİLİ: KRİZDEN ÇIKIŞ CUMHURBAŞKANI'NA BAĞLI

Saadet Partisi Milletvekili Cihangir İslam:
Seçim sürecinde benim önerim bütün muhalefetin ittifakıydı. Taraflar buna yanaşmadı. Millet ittifakı ve HDP seçimlere girdi. Saadet Partisi olarak daha fazla oy almayı bekliyorduk ancak olmadı. Ben muhalefet ile iktidar arasındaki oy farkının kapandığını düşünüyorum. Bugünkü ekonomik krizden çıkış mümkün görünmüyor bu haliyle. Buradan çıkış nasıl olacak? Bir takım ani siyasi kararlarla olur. Tekrardan hukuku devreye sokmalı, haksız yere attığınız işçileri işe almalı, cezaevindeki siyasetçileri tutuksuz yargılamalı, medya alanına özgürlük sağlanmalı. Parlamento denetimi yeniden sağlanmalı. Geniş bir istişareyle muhalefeti de içine alacak şekilde bir süreç başlatılmalı. Kendi kabinesini lağvedip, yeni bir kabine kurabilir. Bir koalisyondan bahsetmiyorum ama objektif davrandığını göstermek adına kendisiyle aynı siyasi çizgiye sahip olmayan insanları bakanlık mevkine getirebilir. Bunlar yapılırsa Türkiye krizden çıkabilir. Ancak buna ait hiçbir emare görmüyoruz. Bu krizi önlemek mümkün. Bu da dediğim gibi Cumhurbaşkanı’na, iktidarın destekçilerine ve siyasi partilere dönük atacağı adımlara bağlı.

İYİ PARTİ SÖZCÜSÜ: İKTİDARIN BAŞARISIZLIĞINA MUHALEFETİ GEREKÇE GÖSTERMESİNLER 

İYİ Parti Sözcüsü Aytun Çıray:
Bugün yaşadığımız bu büyük devalüasyon yüzde 50’nin üzerindeki fakirleşmenin sorumlusu, Türkiye’yi yöneten siyasi parti AKP’dir. Muhalefetin her seçim sonrasında kendi içinde bir değerlendirme yapması, bir tartışma açması kadar doğal bir şey olamaz. Kendi içinde tavrını sorgular. Başarabiliyorsa kadro değişikliklerini de yapar. Muhalefet bunu yapmaya çalışıyor. Burada kimse iktidarın başarısızlığına muhalefeti gerekçe göstermesin. Hükümetin ekonomik politikalarıyla ilgili defalarca kez açıklama yaptık, uyarılarda bulunduk. Muhalefet görevini yaptı. Milletin haberi yok, çünkü milletin uzun süredir haber alma hakkı elinden alındı. O yüzden kimse muhalefet söylemedi, uyarmadı demesin. İkisi ayrı şey. Bir yanda parti içi tartışmalar olabilir, ama ekonomi bu haldeyken muhalefet ne yapıyor sorusu sorulamaz. Muhalefet yapması gerekeni yaptı. 

Bugünden sonra Türk milleti yüzde 50-60 civarında fakirleşmiştir. Türkiye’de bundan sonra siyasetin şekli değişecektir. Herkes bir yere odaklanmalı. Bize soruyorsanız ne yapılmalı diye? Birincisi uyguladığınız ekonominin 180 derece zıddını uygulayın. İkincisi demokrasi ve haber alma hakkının önünü açın. Üçüncüsü hukukun üstünlüğünü derhal sağlayın. Dördüncüsü yarın sabah itibariyle söz konusu kimse istenen canlı yayında dünyanın gözü önünde yargılamaları yapsınlar, beraat edecekse beraat etsin. Brunson görünen yüzü, bakalım görünmeyen yüzünde neler çıkacak karşımıza? Bu hamaset siyasetine bir son verilmeli. 

 

Öne Çıkanlar