Köylünün nefesi Büyükerşen'in ensesinde

Köylünün nefesi Büyükerşen'in ensesinde
Eskişehir’de seçimin kaderini kırsal kesimdeki oylar belirleyecek.

Derya OKATAN


ARTI GERÇEK- Eskişehir Türkiye’nin gözde kentlerinden birisi. Geri bırakılmış İç Anadolu kentlerinden çok farklı. Bölgede CHP’nin elindeki tek büyükşehir olan Eskişehir’de seçim yarışı bu nedenle oldukça çekişmeli. Büyükşehir için 5 aday yarışsa da seçimler asıl olarak CHP ve AKP arasında geçiyor. 

Büyükşehir belediyesi 4 dönemdir CHP’li Yılmaz Büyükerşen’de. Büyükerşen, 2014 seçimlerini AKP’nin adayı Harun Karacan’a karşı yalnızca 33 bin civarında oy farkıyla kazanmıştı. Bu seçimlerde Büyükerşen’in karşısında, Cumhur İttifakı’nın AKP’li adayı Burhan Sakallı bulunuyor. 

Mevcut durumun her iki aday için de kritik olduğu söylenebilir. Büyükerşen’in yarattığı Eskişehir’den hayranlıkla bahsedenler de var, kendileriyle yeterince ilgilenmediği için eleştiren esnaf da. Tercihi Büyükerşen olan seçmenin Burhan Sakallı’ya oy vermemesinin sebebi ise AKP’ye duydukları öfke. AKP’ye oy veren seçmenin de Büyükerşen ile bir sorunu yok, hatta hizmetlerinden memnun. Ama yine de belediyeyi partilerinin kazanmasını istiyor. Bunu da "artık değişsin, taze kan gelsin" diye gerekçelendiriyorlar.

AKP’NİN SEÇİM OYUNU

AKP iktidarının kırsaldaki muhafazakâr seçmenin büyükşehrin tamamını etkileyecek şekilde yarattığı sistemin en belirgin yaşandığı kent Eskişehir. Belediyeler yasasında yapılan değişikliğin faturasını sadece CHP’li belediye değil Eskişehir halkı ödüyor.

AKP Eskişehir’de büyük çoğunluk kırsal kesimden oy alıyor. 14 ilçeden sadece 4 belediye CHP’de. Bunlardan ikisi merkez ilçeler; Tepebaşı ve Odunpazarı. 

Büyükşehir belediye meclisinde de çoğunluk AKP’de. Bu da CHP’li belediyenin projelerini hayata geçirememesine ya da gecikmesine neden oluyor. CHP İl Sekreteri Yavuz Öztürk, projelerinin kasıtlı olarak engellendiğini ve bunları ancak yargı yoluyla hayata geçirebildiklerini belirtiyor. 

AKP, kırsal kesimdeki muhafazakâr seçmenin desteğini alarak büyükşehir belediyesini kazanabilmek amacıyla yaptığı yasal düzenleme sonucu belde ve köyler mahalle statüsüne alınıp ilçelere bağlandı. Kapanan birçok belediyenin ekipmanları ilçe belediyelerine aktarıldı. Bu durum ilçe belediyeleri güçlendirmesi gerekirken, hizmetlerde aksamalara yol açtı. Öztürk’e göre, AKP’li belediyeler özellikle sorumluluklarını yerine getirmeyerek topu büyükşehir belediyesine atıyor.

Böylece "Eskişehir belediyesi çalışmıyor" görünümü yaratılıyor. 

Öztürk, CHP’nin neden kırsaldan oy alamadığı sorusuna ise kırsal ile kent merkezi arasında eğitim ve kültür düzeyi farkı olduğu ve din söyleminin etkili olduğu yanıtını veriyor. 2014 seçimleri için gittiği Beylikova’da bir çiftçinin anlatımlarını örnek gösteriyor: "Tarlası ipotekli, üniversitedeki oğlunun arayıp para istemesinden korkuyor ama bizim söylediklerimiz karşısında ‘Müslüman kardeşlerimize karşı farklı tavır mı takınalım’ diyor." 

Öztürk, din söyleminin yanı sıra karşılıksız dağıtılan paraların etkili olduğuna işaret ederken, ekonomik kriz nedeniyle köylerdeki durumun çok kötü olduğunun altını çiziyor. 

Tüm bu engelleme girişimlerine rağmen Yılmaz Büyükerşen’in köylere katkısı biliniyor. Büyükerşen, köylülere manda buzağısı dağıtmış. Kooperatif aracılığıyla da sütü köylüden alarak halka daha ucuza satıyor. Yine köylülere marul-roka fidesi dağıtıyor. İpekböcekçiliği ve kurumeyveyi de teşvik ediyor.  

AKP ADAYI: TRAMVAYI KENDİMİZ ÜRETECEĞİZ

Büyükerşen’in karşısındaki isim, 2014’de CHP’ye kaptırana kadar iki dönem Odunpazarı Belediye Başkanlığı yapan Burhan Sakallı. 

Sakallı, propagandasını Odunpazarı evleri başta olmak üzere belediye başkanlığı dönemindeki faaliyetlerinin üzerine kuruyor. 

"Eskişehirlilerin yıllardır biriktirdiği büyük hayalleri var" diyen Sakallı, kazanması durumunda özellikle iki proje üzerine duruyor: Tramvayın yurtdışından alınması yerine Eskişehir’de üretilmesi ve termal sular üzerinden sağlık turizmi. 
Eskişehir, özellikle Ankara’dan giden birisi için daha hoşgörülü, sakin, siyasi tartışma ve çatışmalardan uzak bir kent görünümünde. Ama bu kadar gergin siyasetten etkilenmemesi mümkün değil. Sakallı, "Çatışma olmuyorsa bu bizden kaynaklanıyor. Huzursuzluk yoksa Cumhur İttifakı adaylarının hoşgörüsünden kaynaklıdır. Barış, demokratik olgunluk içinde çalışmalarımız devam ediyor" diyor. 

EN ÇEKİŞMELİ İLÇE ODUNPAZARI

Eskişehir’in ilçeleri arasında en çekişmeli yer ise Odunpazarı. Millet İttifakı’nın anlaşma sağlayamadığı ilçede CHP’nin adayı mevcut belediye başkanı Kazım Kurt. Cumhur İttifakı ise AKP’ye bırakmış; Volkan Doğan. İYİ Parti’nin adayı Salih Karabacak, DSP’nin adayı Fatih Altaş, Saadet Partisi’nin adayı İbrahim Haydar Büyükeren ve Vatan Partisi’nin adayı Mustafa Erdönmez.

Burada da asıl seçim büyükşehirde olduğu gibi AKP ve CHP arasında geçiyor.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Odunpazarı’ndaki 300 bin seçmenin oyuna talip olduğunu ve yüzde 50’nin üstünde oy almayı hedeflediğini söyleyerek, "Kazanacağımdan en küçük kuşkum yok" diyor.

Projelerini "halkçı, sosyal, sportif, gelişim ve dönüşüm" başlıklarında sıralayan Kurt’un en çok önem verdiği konu kadın ve çocuklar. Kurt, 100 yeni kreş ve halk merkezlerini tüm mahallelere yaygınlaştırmayı hedeflediklerini dile getiriyor.

‘LÜLETAŞI GÖLGEDE KALDI’

Eskişehir deyince ilk akla gelen simgelerden birisi lületaşı. Lületaşının hem ülke hem de kent ekonomisine katkısı azımsanmayacak ölçüde. 

Buna rağmen tabelasında Lületaşı Sanat Merkezi yazan bir alanda sadece 4 dükkan ile karşılaşmak şaşırtıcı. Sebebini sorduğumuz bir esnaf, kimisinin işler kötü gittiği için kepenk kapattığını, kimisinin taşındığını ya da artık yaşlandığı için dükkanlarını kapattıklarını söylüyor. İsmini vermek istemeyen esnaf, "Belediye eskisi kadar ilgilenmiyor. İlgi heykellere kaydı. Lületaşı gölgede kaldı. İhracat için de büyük bir fırsat, ama yeterince tanıtılmıyor. Daha fazla sahip çıkılmasını isteriz" diyor. 

HAMAMYOLU’NDA İŞLER KÖTÜ

Eskişehir’de alışverişin merkezlerinden olan Hamamyolu Caddesi’nde de işler düşmüş.

Süleyman Arıkurt adlı esnaf, "Bu dükkanda bir yıl önce kasada iki kişi sarmayı yetiştiremezdik, şimdi bak elemanlar hep kapıda. Kepenk kapatmalar çok. Bir sene içinde 4 defa meslek değiştiren dükkan biliyorum" diyor. Arıkurt, seçimler için ise şunları söylüyor: "Siyasetle ilgilenmem. Bir tek oyum var, onu da verip geçiyoruz. Bu yaşıma kadar hiç sağ partiye oy vermedim. Yine 3’te 3 olacak (Büyükşehir, Tepebaşı ve Odunpazarı)"

LİDERLERİN GERGİNLİĞİ SAYGIYI ORTADAN KALDIRIYOR

Eskişehir turumuz sırasında taksicilerden esnafa öğrencilerden yurttaşlara, emeklilere kadar konuştuğumuz çok sayıda kişi, ekonomideki kötü gidişat ve siyasetçilerin sadece kendi çıkarlarını düşünmesinin yanı sıra siyasetin bu kadar gergin yürütülmesinden şikayetçi. 

Gergin siyaset yurttaşlara da yansıyor. İnsanlar arasında hoşgörü ve saygı ortadan kalkıyor. Hamamyolu Caddesi’nde emekli bir çift ile konuştuğumuz sırada sohbete katılan bir AKP’li ile yaşanan tartışma dikkat çekiciydi. Tartışma AKP’li yurttaşın diğerlerine hakaretleriyle son bulurken, yaşlı çiftin sözleri AKP karşıtlarının düşüncelerini yansıtıyordu: "Toprak kalmadı, fabrika kalmadı, iş kalmadı. Olmayacak iftiralar atılıyor. Hem ayıp hem yazık. Başımızdakilere bu laftalar yakışmıyor. Kimden kaçıyorlar. Millet seçti seni, milletten niye korkuyorsun. Bir ordu korumasıyla geliyorsan hiçbir şey bekleme. Eğer korkmasa bu kadar çıkıp herkese hakaret edemez. Niye hakaret ediyorsun insan gibi konuşun karşılıklı."

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ: BURASI ESKİŞEHİR

Üniversite kenti olan Eskişehir’de öğrencilerin fikirlerini almamak olmaz. Adalar’da konuştuğumuz üniversite öğrencisi iki genç kadın, kendi memleketlerinde oy kullanacak olsalar da Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’in kazanacağını düşünüyor, "Burası Eskişehir" diye ekliyor. Büyükerşen’in geçtiğimiz günlerde öğrencilerle buluşmasına katılmış olan gençler, gülerek "Çok tatlı ve bilgili bir adam" diyor. 
 

Öne Çıkanlar