Erdoğan'ın eski dostu da 'terör' listesinde

Erdoğan'ın eski dostu da 'terör' listesinde
Suudi Arabistan, Katar terör listesindeki Müslüman Kardeşler'in ideologu Karadavi'nin kitaplarını yasakladı. O kitaplar Türkiye'de ise serbest.

ARTI GERÇEK- Suudi Arabistan, 'Katar destekli terör listesi'nde yer alan Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El Karadavi'nin kitaplarını yasakladı. Müslüman Kardeşler'in ideoloğu olarak da bilinen Karadavi'nin pek çok kitabı Türkçeye de çevrilmişti.

Suudi Arabistan Milli Eğitim Bakanlığının resmi sitesinde yayınlanan, Bakan Ahmed bin Muhammed imzalı açıklamada, Suudi Arabistan ve diğer bazı Arap ülkeleri tarafından terör listesinde eklenen Dünya Alimler Birliği Başkanı El-Karadavi'nin tüm kitaplarının 'acil olarak' okullardan, üniversitelerden ve kütüphanelerden kaldırılması’ istendi. Söz konusu kitapların bundan sonraki süreçte basımının da yasaklandığı ifade edildi.

Sekiz ülkenin diplomatik ilişkilerini kestiği Katar’da 59 kişi ve başta Müslüman Kardeşler olmak üzere HAMAS’ın da destekçisi olduğu bilinen 12 kurum ‘Katar destekli terör listesine’ alındı. Bu terör kuruluşları Katar’ı destekleyen basın ve AKP tarafındansa ‘hayır kurumları’ olarak değerlendirildi.

Terör listesine alınan kuruluşlardan Qatar Charity, Katar’ın en büyük İnsani Yardım Vakıf statüsünü taşırken, Suriye’nin içine ve Türkiye’deki Suriyeliler'e yapılan maddi ve ayni yardımlarla biliniyor. Türkiye’deki Kızılay ve İHH gibi birçok kuruluşla birlikte çalışan dernek bugün terör listesinde yer alıyor. Türkiye dışında başta Somali olmak üzere ve bir çok Afrika ülkesine yardım ya da sosyal proje kapsamında destek veren kuruluşun yardımlarının karşılığı ve niteliği bugün tartışılıyor.

Terör kapsamında değerlendirilen 59 isimden en önemlisi ise Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El Karadavi. Mısır’ın yanı sıra Katar vatandaşlığı olan Karadavi, Müslüman Kardeşlerin de fikir öncülerinden ve aktif destekçisi. Yusuf El Karadâvi, Suriye’de muhaliflere olan desteğiyle biliniyor. Mısır’da İhvan ile birlikte anılan Karadavi, Türkiye’de özellikle AKP taraftarlarınca büyük saygı gören isimlerden.

Aralık 2014’te Sisi’nin yeniden iktidara gelmesinin ardından Mısır’ın talebi üzerine INTERPOL tarafından kırmızı bültenle aranmaya başlayan Yusuf el-Karadavi Müslüman Kardeşlerin en önemli ismi ve Tayyip Erdoğan hayranı.

Peki Müslüman dünyasının önemli aktörlerinden Müslüman Kardeşlerin ve Tayyip Erdoğan’ın gözdesi Yusuf El Karadavi gerçekte kimdir?

9 Eylül 1926 doğumlu Mısırlı din adamı ve Dünya Müslüman Alimler Birliği başkanı Karadavi, önce Mısır ve  ardından Katar vatandaşıdır.

Şeyh Yusuf Karadavi, Hasan El-Benna liderliğindeki İhvan-ı Müslimin’e (Müslüman Kardeşler)  mensup olduğu için ilk olarak 1949 yılın da olmak üzere birçok kez hapse düşer.

KATAR VATANDAŞLIĞINA GEÇİŞ

1961 yılında Katar dini bir enstitünün kuruluşunda Şeyh Yusuf Karadavi’den yardım ister, Karadavi enstitünün müdürlüğü görevini yürütürken hizmetleri karşılığında Katar vatandaşı olur ve Katar’a yerleşir.

El- Ezher üniversitesinde Usul-u Din Fakültesini birincilikle bitiren ve Usul-u Din Fakültesi Kur’an ve Sünnet İlimleri bölümünde master yapan Karadavi, 1977 yılında vatandaşı olduğu Katar’da Üniversitede Şeriat Fakültesi ve İslami Araştırmalar bölümünü kurarak dekan olur.

2011 yılında Mısır’daki ayaklanmaya Müslüman Kardeşlerle birlikte destek veren Karadavi, ayaklanma sonrası Cumhurbaşkanı seçilen Mursi’yi destekler. Mursi’nin 3 Temmuz 2013 tarihinde Sisi iktidarına geçiş yapan yönetimi tarafından tutuklanması ve 16 Mayıs 2015 günü mahkeme tarafından önce idam ardından müebbet hapis ile cezalandırılmasına karşılık ‘halkın sokağa inmesi gerek’ diyerek destekleyen Karadavi, HAMAS tarafından da sevilen bir karakter olarak öne çıktı.

MURSİ İÇİN HALKI SOKAĞA ÇAĞIRDI

Karadavi, 30 milyon Mısırlı'nın ayaklanması ile devrilen Müslüman Kardeşler lideri Mursi’nin görevde kalmasını savunmuş ve Cumhurbaşkanı Sisi’yi eleştirmişti. Müslüman Kardeşler hareketinin binlerce insanın ölümüne yol açan sokak terörüne bizzat destek veren Karadavi için, Mısır Aralık 2013’te Kırmızı Bülten çıkarılması amacıyla INTERPOL’e başvuru yaptığı bildirilmişti.

‘İŞİD SUNNİ İSLAM DEVRİMİ YAPIYOR’

İŞİD’in Irak’ta Musul’u işgalini sunni İslam devrimi olarak coşkuyla değerlendiren yaklaşımları ile dikkat çeken Karadavi, Esad’a karşı savaşılmasını her zaman telkin etmişti. "İsrail’e değil Esad’a karşı cihad ilan edin" diyen Karadavi, kamuoyunda İŞİD’in İsrail’e yönelmemesi olarak tartışılan eylem çizgisinin de politik sahibi olarak öne çıktı. Karadavi’nin IŞİD'in Musul'u ilk işgal ettiği dönemde yayınladığı bildiride "Irak'ta yaşanan olaylar, zulüm, yolsuzluk ve kısıtlama politikasının ürünü" deniyor ve şöyle devam ediyordu:

"Ordunun, polisin çöküşü boşluktan kaynaklanmadı. Musul'un düşmesi, halk devrimi sonucu gerçekleşen bir olaydan başka birşey ile açıklanamaz. Gücü ne olursa olsun bir örgüt (IŞİD'i işaret ederek) 2 milyon nüfuslu bir kenti (Musul'u kastederek) ele geçiremez. Irak'ta yaşananları, yalnızca İslami bir grubun olayı olarak açıklayamayız, bu büyük bir Sünni devrimidir." 

Fransa’da Paris’te gerçekleşecek Bourget İslam Fuar’ının onur konuğu olan Karadavi'nin, Fransa’da İŞİD tarafından gerçekleştirilen terör eylemi sebebi ile ülkeye girişi Sarkozy tarafından yasaklanmıştı. 

‘ERDOĞAN’I PROTESTO ETMEK HARAMDIR’

Gezi protestoları sırasında Müslüman Kardeşlerin genel görüşünü de yansıtan Karadavi, eyleme ilişkin olarak ‘Erdoğan’ı Protesto Etmek Haramdır’ diyerek Erdoğan'a destek çıktı.

2013 yılında Kuveyt'te gerçekleştirilen Uluslararası İslami Yardım Kurumu Toplantısına katılmak üzere ülkeye gelen Karadavi, Kuveyt'te yoğun protestolarla karşılandı ve ülkeyi birkaç saat içinde terk etmek zorunda kaldı. Son yıllarda ‘Selefi ve Vahabi grupların kanlı eylemlerini destekleyen fetvalar verdiği için’ Kuveytli vatandaşlar ve insan hakları savunucuları tarafından protesto edilen Karadavi’nin Kuveyt macerası da böylece sona erdi.

‘HAC’DA İRAN’A BEDDUA ETMEK GEREKİR’

‘Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto etmek haramdır’ gibi sansasyon yaratan açıklamasını, ‘Hac’da İran’a beddua etmek gerekir’ izledi. İŞİD'in eylemlerini "sünni devrimi" olarak nitelendirerek İslam dünyasını bu eylemleri desteğe çağıran Karadavi, bombalı intihar saldırılarını dini açıdan legal görmüş, ancak intihar saldırıları Müslüman ülke ve şehirlerde de görülmeye başlayınca, "ben bu fetvayı sadece Filistin'deki direnişçiler için vermiştim" diyerek yaklaşımını sınırlamıştı.

Arap Akademisyenler Birliği’nin Nisan 2016’da organize ettiği "Teşekkürler Türkiye" programında yaptığı konuşma ile dikkati çeken Karadavi, şunları söylemişti:"Bugün teşekkürlerimizi sunma, var gücümüzle ona destek olma günü. Türkiye bizim şerefimizi ve izzetimizi taşıyor. Eğer Türkiye’yi ayakta tutarsak kendimizi ayakta tutmuş olacağız." Bu açıklaması ile yandaş medya tarafından öne çıkarılan Karadavi, "Türkiye'nin İslam'ı savunmadaki rolü büyüktür. Erdoğan, Müslümanların ve İslam'ın umududur. O Kur'an'ın, sünnetin, akidenin, şeriatın ve ahlakın adıyla çalışıyor. O milyarlarca Müslüman için tüm bunları yapıyor, onlara öncülük ediyor. Bunu kim inkar ederse en büyük nankördür. Eğer kim ki Türkiye'nin İslam'a karşı yaptığı büyük hizmetleri inkar ederse karşısında Recep Tayyip Erdoğan'ı bulur" sözleriyle Erdoğan’a yakınlığını ve hayranlığını açıkça dile getirdi.

Mısır’da hakkında idam kararı verilen Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El-Kardavi ve Müslüman Kardeşlerin devrik lideri Muhammed Mursi’ye ülkeler bazında en büyük desteği  ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vermişti. Diyanet İşleri Bakanlığında düzenlenen Din Şurasında konuşan Tayyip Erdoğan İnterpol ile arandığı dönemde Karadavi’ye sahip çıkmış ve "Darbe ile iş başına gelmiş bir zat çıkıyor İnterpol'e talimat veriyor. İnterpol'e talimatla Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El-Karadavi kırmızı bülten ile aranmak üzere adım atılıyor" demişti. INTERPOL'un resmi internet sitesinde yayımlanan kararda, Mısır ve Katar vatandaşı olan Yusuf el-Karadavi için, "kasıtlı olarak suç işlenmesine teşvik ve yardım, mahkûmların kaçmasına yardım, kundaklama, vandalizm ve soygun" suçları sıralanıyordu.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakınlığı oldukça eskiye dayanan Karadavi’nin, ilk kez yayınlanan ve 98 yılına ait olduğu belirtilen fotoğraflarında,  Erdoğan, Yusuf El-Kardavi ve Kemal Hatip birlikte görülüyor. Karadavi, Türkiye’yi ‘Son Hilafet Beldesi’ şeklinde tanımlayarak şunları söylemişti:

"Türkiye’yi ilk kez 1967’de ziyaret ettim. O günler ki Arap ordularının ve Abdunnasır’ın Siyonist İsrail karşısında hezimete uğradığı vakitlerdi… Öyle bir dönemde İstanbul’a gelmiştim. Biz İstanbul’u tanımlamak istediğimiz zaman ‘sonuncu hilafet beldesi’ değil, ‘son hilafet beldesi’ deriz.


Çünkü bundan sonra da nübüvvet esasına dayalı hilafetin dirileceğine inanıyoruz" diyerek ardından ekledi: ‘Bu belde, İslam’ın köklü olduğu bir beldedir. Ve biz bütün dünya Müslüman alimleri olarak kardeşimiz Erdoğan’ın yönelişini destekliyoruz. 6 kıtadaki Müslüman alimler onun için dua ediyor. O yönelişi hepimiz selamlıyoruz. Elimiz bu mübarek elle beraberdir. Onun başarısı için dua ediyoruz. Ve inanıyoruz ki, Türkiye İslam aleminin lideri olacaktır."

Türkiye’nin ve Tayyip Erdoğan’ın aktif destekçisi Yusuf el Karadavi bugün Katar’ın ilan ettiği ve pek çok Arap ülkesi başta olmak üzere uluslararası ülkelerce desteklenen terör listesinde yer alıyor.

 

YAŞLI TANRILARIN KOTH KAPISI RABİA SEMBOLÜ

Öne Çıkanlar