Gökhan Zan’ın günahı nedir?

Gökhan Zan’ın kusurları bulunduğunu, Akşener ile Erkan Baş arasında gidip gelen siyasi çizgisinin rahatsız edici olduğunu, Türkiye’nin cihatçı çetelerle Afrin'e harekat düzenlediği dönemde Erdoğan’ın uçağına binip işgali desteklediğini bilmiyor muydunuz?

"Gökhan Zan kendisine kumpas kurulduğunu iddia ediyorsa bunu ispatlayacak. Başka bir şey varsa bu açığa çıkacak. Belki başka partiler, başka insanlar için bunlar çok normal şeyler olabilir ama bizim kabul edebileceğimiz şeyler değil."

Bu cümlenin sahibi söyleyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş. Gökhan Zan’ın AKP’den 3 milyon doları kesin 5 milyon dolar nakit rüşvet, Spor Bakanlığı, TRT’de spor yorumculuğu, Hatayspor başkanlığı veya sportif alanlarda rant imkanı pazarlığı yaptığı iddia ediliyor. TİP yöneticileri Hatay’da Zan’ın belediye başkanlık adaylığını geri çekti

Teamüle göre her insan suçluluğu ispatlanana kadar masumdur. Zan’ın üzerine atılan suçu kanıtlamak karşı tarafın sorumluluğundadır. Yani TİP’in bu kararını Gökhan Zan’ın suçlu olduğunu düşündükleri şeklinde yorumlarsak ayıp etmiş olmayız.

TİP, seçimin en kritik kentlerinden olan Hatay için bunca tartışmadan, bunca itirazdan sonra ısrarcı olduğu adayı Gökhan Zan’ın artık potansiyel bir hırsız olduğunu düşünüyor yani?

Hatay halkına ihanet edildiğini, adaylarının kendi ikbali için çalışan bir uyanık olduğunu, güvenilmez olduğunu, AKP ile iş çevirdiğini düşünüyorlar yani?

O vakit depremde en büyük yıkımı yaşayan, kadınları ve çocukları hala kayıp olan, çok kimlikli yapısı sebebiyle siyasal İslamcı hükümetin “düşman” hukuku uygulayarak cezalandırdığı Hataylılara dönüp bir şey söylenmesi gerekmiyor mu?

Gökhan Zan’ın yakın geçmişinde ciddi kusurları olduğunu, Meral Akşener ile Erkan Baş arasında gidip gelen siyasi çizgisinin rahatsız edici olduğunu, Türkiye’nin bölgedeki cihatçı çetelerle beraber Afrin’e harekat düzenlediği dönemde Erdoğan’ın uçağına binip işgali desteklediğini bilmiyor muydunuz?

Gökhan Zan aday yapıldığında kaç TİP üyesi istifa etti?

Kürt oylarıyla seçilmiş ve partinizi inşa etmiş olduğunuz halde Afrin’de aynı Hatay gibi bir yıkım yaşandığını, binlerce insanın öldürüldüğünü, yüzbinlerce Kürdün göç etmek zorunda kaldığını, oraya vali atandığını, Afrin’li çocukların güne “andımız” okuyarak başlatıldığını, DAİŞ artığı çetelerin onlarca kadın kaçırdığını, tecavüz ettiğini, fidye istediğini, zeytin ağaçlarının çalındığını, bir vahşetin hüküm sürdüğünü duymadınız mı?

Askeri operasyonlara, işgallere karşı olan sosyalist bir parti olarak üstelik Kürt halkına büyük bir vicdan borcu taşıdığınız halde bu suçların reklam yüzü olmayı kabul etmiş Gökhan Zan’a daha önce nasıl güvendiniz?

Celladın bıçağını yalayan saray soytarılarından nasıl bir performans bekliyordunuz?

O uçağa binen bir insanın o dönemde de AKP’den TRT’de spor programı, maaş, koltuk, avanta gibi beklentileri yok muydu sizce?

Kürtlerin katledildiği bir sürecin şakşakçısı olmak, 3 milyon dolar rüşvet almaktan daha mı az bir suç?

Star adaylar kampanyası bu kadar mı genişledi?

Siyasi gerçekliğinizde Ermeni soykırımı yok, Rojava yok, Öcalan yok ama Gökhan Zan var öyle mi?

Dostlarınızdan gelen bunca uyarılara rağmen neden bu kadar piyasacı oldunuz?

Ben bu konuda Gökhan Zan’ı suçlamıyorum. Onun yolu oldukça açık ve net. Ekmeğinin peşinde koşturuyor işte, çok var böyleleri.

Fakat yakın döneminin en büyük siyasi skandalında sorumluluk alan isimlerin, mesela Ahmet Şık’ın topluma daha net açıklamalar yapmasını beklemek demokrasi güçlerinin hakkı olmalı.

Kürt milliyetçilerinden şikayet ediyordu en son. Onu vekil yapan seçmenin karşısına çıkmak ve meseleyi anlatmak durumundadır.

Gökhan Zan meselesi büyük bir günahtır.

Yüz kızartıcıdır…


Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002'de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007'de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteciliğe ve üretmeye devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayko Bağdat Arşivi