'Zafer Çağlayan da oradaydı'
İSTANBUL- 'FETÖ'nün iş dünyası yapılanmasına yönelik kapatılan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik 86 sanık hakkında açılan davanın 3. duruşmasında sanıklar savunmasını yaptı.
"BANKASYAYA PARA YATIRMAM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
DHA'nın haberine göre, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin karşısında bulunan duruşma salonunda görülen duruşmanın öğleden sonraki oturumunda tutuklu sanık Barış Şengül ifade verdi. Başkan Rızanur Meral'in, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı alenen tehdit ettiği TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'na katıldığı iddiasıyla gözaltına alındığını belirten sanık Şengül, "O konuşmada bulunsaydım salonu terk ederdim" dedi. TUSKON ödemelerini Bankasya hesabından çektiğini, ayrıca hesap açmadığını söyleyen Sanık Şengül, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan eşimle Ekim 2013'de tanışarak, evlendim. Ardından da (devlet'in) bankasından ev kredisi çektim. Bankasya'daki 12 bin TL'mi de çekerek ev aldım. Bankasya'ya para yatırmam söz konusu değildir" şeklinde konuştu. Üniversite hayatında cemaat yurtlarında kalmadığını belirten sanık Şengül, "Örgütün haberleşme programı ByLock'u kullanmadım. ByLock veya başka bir programı telefonuma indirmedim, ihtiyaç da duymadım. ByLock'dan dolayı bir yıldır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
"DARBE GİRİŞİMİYLE BİR İLGİM YOKTUR"
Tutuklu sanık Ruhi Gürer de dava konusu TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'na katılmadığını söyleyerek, "Örgüt üyesi değilim. Evimde aleyhime bir şey bulanmadı. Hain darbe giriminde doğrudan ya da dolaylı ilgim yoktur. Bu mümkün değildir. Olmaz olamaz" dedi.
"HAİN DARBE GİRİŞİMİNİ LANETLİYORUM"
Gürer, "Tutuklanmam iş düzenimi altüst etti, zarara uğradım. Atölyemizi kapatmak zorunda kaldık. Maddi ve manevi olarak yıprandım. Terör soruşturması geçirmem nedeniyle çocuklarımın ve ailemin yanında olamadım. Bu durum beni ve ailemi de yıprattı. Sevenlerim ve ben cezalandırıldım. Oturduğum ev kira, eşim çalışmıyor şu an bir gelirimiz yok. Ben bunu hak edecek bir şey yapmadım. Hain darbe girişimini lanetliyorum. 14 aydır tutukluyum, haksızlığa uğradım. Adalete seslenerek bu haksızlığın büyümemesini talep ediyorum. Tahliyemi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
SEMİH SADIR: FETÖ'NÜN GÜÇLÜ OLDUĞU DÖNEMDE DAVALAR KAYBETTİM
Tutuklu sanık Semih Sadır, Bankasya'da hesap açmadığını ve para yatırmadığını söyleyerek,"FETÖ'nün güçlü olduğu dönemde davalar kaybettim. Kimseden talimat almadım. Hiçbir örgütün talimatıyla hareket etmedim. ByLock ile iletişim kurmadım. Himmet vermedim, örgütün yurt ve cemaatlerinde kalmadım. Buradaki sanıklarla ilk kez gözaltında karşılaştım. Yurtdışına kaçanlarla temasım ve iletişimim olmamıştır" diyerek suçlamaları reddetti.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
Sanık Emrullah Emre Topal da Bankasya hesabında artış olduğu iddiasını reddederek, "Hayatım boyunca terör örgütleriyle irtibatım olmamıştır. Atılı suçlamaları reddediyorum" dedi.
Hürriyet'ten Eyüp Serbest'in haberine göre ise TUSKON Yönetim Kurulu Üyesi, iki çocuk annesi tutuklu sanık Yüksel Nalbant, TUSKON üyesi iken dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan plaket aldığını anlattı ve bu fotoğrafı mahkemeye sundu. Yüksel Nalbant kendisini şöyle savundu:
"O ödülü alınca doğru bir yerde olduğuma karar vermiştim. Asla bir terörist değilim. Terör örgütü olduğunu bilseydim bu adamlara selam bile vermezdim."
ZAFER ÇAĞLAYAN DA ORADAYDI
"TUSKON’un bir toplantısında Mustafa Muhammet Güney, ‘büyüğümüz enerji alanına yatırım yapılmasını istiyor’ dedi. O toplantıda dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan da vardı."
ELLERİM KIRILSAYDI DA ALKIŞLAMASAYDIM
"TUSKON Genel Kurulu’na ayaklarım kırılsaydı da gitmeseydim. Toplum psikolojisiyle herkes alkışladığı için alkışladım. Ellerim kırılsaydı da alkışlamasaydım. Kadınlar TUSKON’da vitrin olarak kullanıldı. Bu durum savcılık tarafından da tespit edilmiştir. Bu yapı tarafından kandırıldığımı düşünüyorum."
İlk 3 günde 10 sanığın ifadesi tamamlanmış oldu. Duruşma yarın sabah saat 10.00'a ertelendi.
