Antalya’ya ‘HAYIR’ cezası

Antalya’ya ‘HAYIR’ cezası
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, kentteki alkol yasağı için '16 Nisan'da güçlü bir Hayır diyen Antalya cezalandırılmak isteniyor' dedi. HAMZA GÜL'ün haberi

HAMZA GÜL

Antalya'da deyim yerindeyse ev ve alkollü içki satan mekanlar dışında her yerde içki içilmesinin yasaklanmasının referandum cezası olduğu iddia ediliyor. AKP'li belediyenin yönettiği Antalya'da referandumda 'Hayır' oylarının oranı %59,08, 'Evet' oylarının oranı ise %40,92 çıkmıştı.

YSK'nin seçim sonuçlarının açıkladığı gün Antalya'da verilen bu karar Hayır oyu veren esnafa bir ceza olarak algılandı.
Özellikle turizm sezonunun başlangıcıdında getirilen bu yasak, zaten uzun zamandır kötü giden turizm nedeniyle zor durumda olan esnafı tamamen bitireceği belirtiliyor. 

BUDAK: ANTALYA BİTİRİLMEK İSTENİYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Antalya Valiliği’nin açık alanlarda alkollü içecek içilmesine yasak getirmesi kararına tepki göstererek, "Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı ve turizmin başkenti Antalya’da alkol yasağı aymazlıktır. Antalya Suudi Arabistan’ın değil, Türkiye’nin bir kenti. Bu karar kabul edilemez. 16 Nisan’da güçlü bir ‘Hayır’ diyen Antalya cezalandırılmak isteniyor, Antalya bitirilmek isteniyor" dedi. Yasaklarla suçun önleneceği tezinin de doğru olmadığını kaydeden Budak, "Antalya’da, gasp, hırsızlık, adam öldürme, cinsel saldırı ya da ihaleye fesat karıştırma gibi suçların hangisi açık alanlarda içki içilirken yaşanmış. Bunların sayısı ne? Bu yasağın geçerliliği yok. Çerçevesi muğlak ve yaşam tarzına müdahale içeren yasak derhal geri çekilmelidir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Antalya Valiliği’nin onayıyla, Antalya’da tüm açık alanlarda alkol tüketiminin yasaklanmasının, başka illerde başlatılan alkollü içecek yasağının Türkiye geneline yaygınlaştırma adımlarının bir parçası olduğunu kaydetti.  Antalya’nın özel bir konumu olduğunu, her yıl milyonlarca turist ağırladığını kaydeden Budak, Antalya, turizmin başkenti ve Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı. 10 milyona yakın turist ağırlıyor. Bu yasak kararı, dış dünyada Antalya’da alkol yasağı algısı oluşturacaktır. Büyük siyasi hatalar sonucu  geçen yıl turizmdeki daralma nedeniyle Türkiye 10 milyar dolar kaybetti. Sadece Antalya’da, 100 bine yakın kişi işini, aşını kaybetti. Binlerce esnaf kepenk kapattı. Tablo bu haldeyken şimdi yine siyasi bir sorumsuzluk örneği sergileniyor. Antalya’nın yasaklarla anılması, alkol yasağı tartışmalarının merkezine taşınmazı, büyük bir aymazlıktır. Antalya Suudi Arabistan’ın değil Türkiye’nin kenti. Kenti yönetenlerin önce bunun farkına  varması gerekir.  Anlaşılan o ki, Vali ve Emniyet Müdürü, iktidara şirin görünmek için, 16 Nisan’da güçlü bir ‘Hayır’ diyen Antalya’yı cezalandırmaya çalışıyor. Antalya’yı bitirmek istiyor. Bu sorumsuzluğa izin vermeyeceğiz" dedi.

TURİSTLER OTELE Mİ KAPATILACAK

Uygulamada da yeni sorunlar ortaya çıkacağına dikkat çeken Budak, "Alkol ile suç kavramının birlikte değerlendirilmesi, ‘alkol içilen yerlerde suç işlenir’ gibi ön kabul kesinlikle yanlıştır. Yasaklarla suçun önleneceği de doğru değildir. Antalya’da suç oranı nedir? Antalya’da, gasp, hırsızlık, adam öldürme, cinsel saldırı ya da ihaleye fesat karıştırma gibi suçların hangisi açık alanlarda içki içilirken yaşanmış. Bu yasağın geçerliliği yok. Antalya bir turizm kenti. Turistler otellere mi kapatılacak? Otelden çıkmayın, yolda içmeyin, kumsalda içmeyin mi denecek? Turizm barış ve özgürlük sektörüdür. Özgürlük yoksa turizmde olmaz. " diye konuştu.

DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ

AKP Hükümeti’nin OHAL fırsatçılığı yaptığını, iktidardan güç  alan valilerin de benzer bir tutum içine girdiğini kaydeden Budak, "Yasaklarla, Türkiye’ye bir yaşam tarzı dayatılıyor. Bu çerçevede alkol yasağı adım adım  Türkiye’ye yaygınlaştırılıyor.  Bazı illerde valiler OHAL’i bahane etmişti, Antalya’da buna gerek duyulmamış, toptan yasaklama kararı getirilmiş. Türkiye’de bu kadar kutuplaşmanın derinleştiği bir ortamda, yaşam tarzına yasaklarla müdahale edilmesi yeni gerilim alanları oluşturacaktır. Türkiye’nin ihtiyacı yasaklar değil özgürlüktür. Yasakları bitireceğiz diye gelenler, Türkiye’yi nefes alınamaz bir noktaya sürüklüyor. 16 Nisan’da Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti ilkesinde uzaklaşacağını, özgürlüklerin baskılanacağını söylemiştik, Antalya Valiliği hemen bizi teyit etti. Antalya’yı bitirecek bu karar kabul edilemez. Yasak kararı derhal geri çekilmelidir" şeklinde konuştu. 


YENİ TÜRKİYE’NİN İLK İŞARETİ

CHP Antalya İl Başkanı Mustafa Erdem, Valilik ve Emniyet Müdürlüğü’nün Antalya’da uygulanmasının manidar olduğunu düşündüğünü ifade etti. Erdem, şunları söyledi:

"Son dönemde sıkıntı içinde olan Türk Turizmine balta vuran bir karar olmuştur. Şimdi Türkiye’nin turizm cenneti olarak tanımlanan Antalya’da böyle bir karar alınması gerçekten kentimiz başta olmak üzere tüm ülkemizi zarara sokacak bir karardır. Referandum sürecinde sürekli yeni Türkiye söyleminde bulunanların ilk uygulaması böyle olmamalıydı. Türkiye’nin 80 ilinde bu karar alınsa bile en son Antalya olmalıydı. Oysa tam da turizm sezonu başında beklentilerin kaygılı olduğu bir dönemde bu karar Antalya Turizmini tamamen batırır. Valiliğin kararında bu karar turistler için uygulanmayacak dense de hadi benim iki misafirim var beraber yemekteyiz beraber havuz başında bir bira içtim diye bana ceza kesilecek. 2017 yılının Türkiye’sine böyle bir uygulama yakışır mı? Açıkçası siyasi bir karar bile olsa siyaset de etik kurallar içinde yapılmalı. Bu kararın referandumdan önce ya da sonra alınması hatta HAYIR çıkmasından dolayı verilmesi tamamen yanlıştır."

‘DAVA AÇACAĞIZ’

Antalya Barosu da uygulamayla ilgili hukuki süreç başlatacaklarını açıkladı. Baro Başkanı Polat Balkan, Hürriyet gazetesine, "Hazırlıklara başladık. Yönetim kurulumuz konuyu görüşüyor. Bu açıklamanın hemen referandum sonrasında yayımlanması da dikkat çekici. Bu duyuru açıkça topluma, özgürlüklere müdahaledir. Uygulama ile ilgili dava açacağız" dedi.

CEZASI NE OLACAK?

Antalya Valiliği, kamuya açık piknik alanlarında ve park halindeki araçlarda alkol almayı yasakladı. Yasağa uymayanlar hakkında Kabahatler Kanununa göre işlem yapılacak.

Kabahatler Kanunu’nun 32’nci maddesi emre aykırı davranış olarak geçiyor. Maddeye göre yetkili makamlar tarafından adli işlemler nedeniyle ya da kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla, hukuka uygun olarak verilen emre aykırı hareket eden kişiye 100 lira idari para cezası veriliyor.

 

Öne Çıkanlar