'Bir araya geldiğimizde acımız hafifliyordu'

HABER MERKEZİ - Şırnak'ın Cizre ilçesinde 1990’lı yıllarda gözaltında kaybedilen ve faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarının akıbetini sormak için yıllarca mücadele veren Cumartesi Anneleri, (Dayikên Şemiyê) kentte 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından 105 haftadır bir araya gelemedi.

Daha önce kentin Sanat Sokağı'nda toplanan aileler, en son yasaktan iki gün önce eylemlerinin 361. haftasında Sur’da öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin akıbetini sormak için bir araya gelmişti.

‘TOROS’A BİNDİRİP GÖTÜRDÜLER’

1994’te JİTEM tarafından evinden alınarak kaybedilen Abdullah Düşkün'ün eşi Hediye Düşkün, yakınlarının akıbetini soran kadınlar sadece biri.

OHAL nedeniyle diğer annelerle bir araya gelemediklerini söyleri belirten Düşkün, JİTEM tarafından gözaltında öldürülen eşinin hikayesini anlattı:

"Güçlükonak'ta bulunan Damlarca köyünde ikamet ediyorduk. Köyümüz boşaltıldığı için Cizre'ye göç etmek zorunda kaldık. Evde otururken sivil giyimli ve ellerinde uzun namlulu silah olan ve kendilerini polis olarak tanıtan kişiler, eşimi evden çıkardı. Eşimin arkasından gitmek istedim. Ancak bana 'Bir adım daha atarsan seni vururuz' dediler. Eşimi Toros marka bir araca bindirerek götürdüler."

‘ELBİSELERİNDEN TANIDIM’

Gözaltına alındıktan 4 gün sonra eşinin cansız bedeninin Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Girefş köyünde bulunduğunu söyleyen Düşkün, "Köylüler cenazeyi gömmüşlerdi. Elbise ve eşyalarından tanıdım. Köydeki askerler de defin öncesi cenazenin fotoğrafını çekmişti. Eşim başından vurulmuştu" dedi.

‘ACIMIZ HAFİFLİYORDU’

Anneler olarak yeniden bir araya gelip failleriz bulunmasını talep edeceklerini belirten Hediye Düşkün, "Diğer annelerle bir araya geldiğimizde acımız hafifliyordu. İnsanlara sessimizi duyuruyorduk. Dünya bu ayıbı konuşuyordu. Ama şimdi kapı önüne dahi çıkmamıza izin vermiyorlar" dedi.

(M.A)