'Maymundan gelmeyi sindiremiyorsan, aslandan geliyorum de'

'Maymundan gelmeyi sindiremiyorsan, aslandan geliyorum de'
'Evrim ile inanç arasında bir çelişki yok.'

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Harvard Üniversitesi'nde 'Sabri Ülker Araştırma Merkezi'nin başında olan ve geçen çarşamba günü Nobel'e giden yol olarak bilinen 'EASD-Novo Nordisk' ödülünü alan Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, insan genetiğine ilişkin önemli çalışmalarda bulunduklarını açıkladı. İnsan bedeninin gizli alfabesini keşfettiklerini belirten Hotamışlıgil, inanç ve evrim arasında çelişki görmediğine dikkat çekerek evrimin 'maymundan geliyoruz kıskacından' çıkarılması gerektiğini söyledi. Hotamışlıgil, Ertuğrul Özkök'ün 'Hocam maymundan mı geliyoruz?" sorusuna ise "Madem maymundan gelmeyi içine sindiremiyorsun, sen de aslandan geliyorum de" diyerek yanıtladı.

Hürriyet'ten Ertuğrul Özkök'ün sorularını yanıtlayan Gökhan Hotamışligil'in açıklamalarının bir kısmı şöyle:

Yine genlere dönelim. İnsanoğlu DNA’yı bulunca ve genomu yani gen haritasını çıkaracak diye çok umutlandı. Peki şimdi neredeyiz?

"Bakın size ‘Metabolizma biyolojinin Göbeklitepe’sidir’ dedim. Bu metabolizmada genetikte de bir alfabe var. Yani hiyeroglif gibi okunması gereken tabletler karşınızda. Ama bir alfabe tek başına harflerden oluşan bir sistemdir. Bunun bize bir şey anlatması için dile dönüşmesi lazım. Harfler yan yana gelerek anlamlı kelimeler haline dönüşecek. Onlar cümleler halinde dizilecek. İnsan onları sesli ifade yollarını bulacak. Hatta ses tonlamaları ile o dile ayrıntıları taşıyacak renkler verecek. Evet alfabeyi bulduk. Okumaya çalışıyoruz, okuyoruz. Ama dediğim gibi neredeyse bir hücresinde 4 terabayt çözülecek bilgi var. Yani işimiz o kadar kolay değil. Müzikte 7 nota var ama zaman değişkeni işin içine girince sonsuz melodi oluşabiliyor. Genetik de bu gözle bakıldığında binlerce notadan oluşan bir müzik ve hem zaman hem mekân değişkenleri sonucu belirliyor."

Sık sık evrimden söz ediyorsunuz. Dinler ise yok diyor. Nedir durum?

"Mikroskopla baktığım ve gördüğüm, deneyler ve ölçümler yaptığım dünya bana evrimin var olduğunu söylüyor. Ben inanç sahibi insanlara bir şey diyemem. Onlar kutsal kitapların ‘Başlangıç’ ve ‘Yaradılış’ hikâyesine inanabilir, buna ben de inanabilirim, saygı duyarım. Bir çelişki görmüyorum. Ama bilimin de bana anlattığı bir hikâye var. Bence bunları birbiriyle karıştırmamak lazım."

Öyleyse asıl kışkırtıcı soruya geleyim. Gerçekten maymundan mı geldik?

"İşte soruyu böyle sormamak lazım. Çünkü böyle sorunca tartışma bir anda kopuyor. Bazılarının gözünün önüne şöyle bir tablo geliyor. Maymun kafesinde oturuyordu, sonra bir günde insan oluverdi. Böyle birşey yok tabii ki. Evrim de bunu söylemiyor. Türkiye’de bir konferans veriyordum, evrim ile ilgili bir görsel kullandım. Sonunda bir öğretim üyesi yanıma geldi. ‘Hocam her şeyi çok güzel anlattın da keşke şu evrim işine girmeseydin’ dedi. Niye diye sorduğumda şu cevabı verdi: ‘Hocam ben insanın maymundan geldiği gibi bir durumu içime sindiremiyorum...’ 

Tekrar durumu anlattım. Ama o aynı şeyi söyleyince ben de şaka yaptım: ‘Madem maymundan gelmeyi içine sindiremiyorsun, sen de aslandan geliyorum de’. Kendisinin de aklına yatmıştı. Bu olayı maymundan geliyoruz kıskacından çıkarmamız lazım. Benim anladığım kadarı ile evrim ile inanç arasında bir çelişki yok." 

RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN:

Öne Çıkanlar