Ermeni’ye var, Kürde yok

Türkiye’de 100 yıldır Ermenilerin, Rumların ve Musevilerin anadilde eğitim hakkı vardır ama Kürtlerin yoktur. Devletin yaşlı kadına havalimanında eziyet edip Memduh Çalışan’ı karakolluk etmesinin sebebi Kürt düşmanlığındandır.

Vatandaşın adı Memduh Çalışan. İstanbul Havaalanı’na annesini karşılamak için geliyor. Annesi oldukça yaşlı bir Kürt kadını. Türkçe bilmiyor. Anadili Kürtçe. Havayolu şirketi yaşlı kadının uçaktan tekerlekli sandalye ile karşılanıp, valizlerinin yetkili personelce toplandıktan sonra çıkışa kadar getirilmesinden sorumlu. Sattığı uçak bileti bu hizmeti karşılıyor. Fakat yaşlı kadın Türkçe konuşamadığı için bu hizmet aksatılıyor ve 2,5 saat kadar Havaalanından çıkamıyor. Vatandaş Memduh Çalışan bu durum üzerine sinirleniyor ve şu açıklamayı yapıyor:

"Bak ben İstanbul Havalimanı'nda, dünyanın 3. büyük havalimanı dedikleri yerde, ben 2 buçuk saattir şu gariban anamı kimseye anlatıp dışarıya çıkaramadım. Dili olmadığı için. Ülkesinde vergisini ödediğim uçağın memuru bana yardımcı olmadılar. Annem içerde 2 buçuk saattir rehin. Arab'ın, Azeri'nin, İngiliz'in dili var, annemin (Kürtçe) dili yok. Annem anlatamadı kendisini. Bu da Türkiye'nin ayıbı olsun. Hani oy isteyecekler ya bizden. Dersiniz ya kardeşim..."

Vatandaşın bu tepkisi sosyal medyada büyük ilgi uyandırıyor. Bunun üzerine İstanbul Valiliği bir açıklama kaleme alıyor. Açıklamada ‘videonun art niyetli olduğu, devletin aleyhine propaganda yapmaktan öte amaç taşımadığı” ifadeleri kullanılıyor. Ardından Memduh Çalışan gözaltına alınıyor. Savcılıkta ifade veriyor ve gece saatlerinde serbest bırakılıyor.

Bütün bu olan bitenin sebebi yaşlı kadının anadilini konuşmak zorunda kalması. Başka bir deyişle Kürt olması.

Bugün 21 Şubat. Birleşmiş Milletler 1999 yılında bu tarihi “Uluslararası Anadili Günü” olarak kabul etti. 2000 yılından itibaren 21 Şubat, çok dilli yaşamı ve kültürel çeşitliliği desteklemek amacıyla tüm dünyada kutlanıyor. Çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Medeni dünya, kaybolan, risk altındaki dillerin yaşayabilmesi için bütçe ayırıyor, okullar, enstitüler, fakülteler kuruyor.

Türkiye’de ise yüz kızartıcı bir inkâr ve asimilasyon politikası, putlara sarılmış ucuz bir milliyetçilik, pespaye bir sömürgecilik mantığı hala iktidarda duruyor.

Fakat Hristiyan olan azınlıklara karşı durum böyle değil.

Ben Ermeniceyi okulda öğrendim. İstanbul’da onlarca Ermeni okulu var. Bu okullarda haftada 6 saat Türkçe dil eğitimi varsa 6 saat de Ermenice dil eğitimi var. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından atanan öğretmenlerin okuttuğu tarih, coğrafya, edebiyat, milli güvenlik gibi derslerin dışında kalan tüm eğitim Ermenice yapılabilir. Din dersi saatinde Hristiyanlık dini öğretilir bu okullarda. Paskalya, Noel gibi dini bayramlarımızda bu okullar tatildir. Aynı zamanda ülkenin milli ve dini bayramları esnasında da tatildir. Okulların müfredatı Millî Eğitim Bakanlığı müfredatıyla aynıdır. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Taksim Atatürk İlkokulu’nda nasıl kutlanıyorsa bizim okullarda da öyle kutlanır.

100 yıldır Ermenilerin, Rumların ve Musevilerin anadilde eğitim hakkı vardır bu ülkede. Bu hak, Türk Devleti’nin kurucu metni olan Lozan Anlaşmasında yazar ve kesintisiz olarak uygulanmıştır. (Süryaniler bu anlaşmanın dışında olarak kabul edilmiş ve çok büyük baskılara maruz kalmıştır)

Yani dostlar Türk Devlet aklı anadilin ne demek olduğunu bilen, vatandaşları için ideal bir anadilde eğitim modeli geliştirmiş, bunu sorunsuzca uygulayan, yüzbinlerce öğrencinin bu okullardan mezun olduğu ve toplumda kıymetli yerlere geldiği bir tecrübeye sahiptir.

Türkiye Cumhuriyeti anadilde eğitim konusunda dünyanın en tecrübeli ülkelerinden birisidir. Tam 100 yıldır geliştirdiği ve uyguladığı metot ile bir örnek teşkil etmektedir. 2024 dünyasında üniter devletlerin anadilde eğitim gibi bir sorunları kalmamıştır. Pek çok ülkede pek çok yöntem ile diller korunmaktadır.

Devletin yaşlı kadına havalimanında eziyet edip Memduh Çalışan’ı karakolluk etmesinin sebebi Kürt düşmanlığındandır. Kürtler yoktur, Kürtçe yoktur diye diye hastalanmış olan bu toplumun vasat hezeyanlarındandır. Kötü niyettir, yalancılık, dolandırıcılıktır.

Cumhuriyet Halk Partisi de bu konuda günahkardır. Kürtler dillerini öğrenirse ülke bölünür diyen bazı Kemalistler bu ülkenin aydınlık yüzü falan değillerdir. Çağdışı milliyetçi söylemleri, Batı siyasetindeki faşist partilerin söylemleriyle aynıdır.

Kürtler vardır.

Kürtçe vardır.

Anadilde eğitim haktır.


Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002'de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007'de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteci...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayko Bağdat Arşivi