Sırada Kerkük mü var?

Sırada Kerkük mü var?
IŞİD’in Musul’dan çıkarılmasından sonra da mezhep savaşlarının durulmayacağını belirten Dr. Hamid Bavi, Kürtleri savaşın içine çekmek için Kerkük’e saldırı yapılabileceğini söylüyor.

HABER MERKEZİ - Musul’un sadece 2 mahallesinde kalan IŞİD’in bu kentten çıkarılmasından sonra oluşacak dengeler şimdiden tartışılmaya başlandı. Musul operasyonuna katılan İran destekli Şii Haşdi Şabi milislerinin varlığı nedeniyle IŞİD sonrasında da bölgenin çatışmalardan kurtulamayacağını belirten Irak Parlamentosu eski milletvekili, siyasetçi Dr. Hamid Bavi, Kürdistan Bölgesi’nin Şii ve Sünniler arasında taraf olmaması gerektiğini söyledi. Amerika’nın Sesi Radyosu’nun Kürtçe servisine konuşan Bavi, Kürtleri yeni bir çatışmanın içine çekmek için Kerkük’e bir saldırı yapılabileceğine de dikkat çekti.

Bavi, Amerika’nın Sesi Radyosu’nun sorularını yanıtladı:

"IŞİD’İN YENİLGİSİ SÜNNİLERİ DE ZAYIFLATIR"

"En azından Irak’ta IŞİD sona yaklaşıyor. Ancak bunu ideolojik bir son olarak görmemek gerekir. Bölgede başka güçler var. İran bir yandan, Suudi Arabistan diğer yandan kendi politikalarını egemen kılmak istiyor. Başka ülkelerin de bölge üzerinde emelleri var. Körfez ülkeleri de kendi emellerini yaşama geçirmek istiyor. Bu genişlik içinde baktığımızda IŞİD sonrasında da Musul’un huzura erişmesinin, özellikle de Sünnilerin kendilerini yönetebileceklerini söylemenin çok kolay olmadığını bilmek gerekir. IŞİD, mezhepsel bir örgüttür. Bunun karşısında Haşdi Şabi gibi mezhep tabanlı bir başka örgüt de var. Gelişmeleri mezhepsel açıdan değerlendirenler IŞİD’in Irak’taki yenilgisi Sünnilerin de yenilgisi gibi değerlendiriyor. Elbet IŞİD’in yenilgisi, Sünnilerin Irak’ta zayıflayacağı anlamına gelir. Ancak bu duruma bir mezhep sorunu gibi bakamayız. Ayrıca bu durum, Kürtler açısından da dikkate alınması gereken önemli bir sorundur."

HAŞDİ ŞABİ’NİN VARLIĞI SÜNNİLER İÇİN RİSKTTİR"

"IŞİD bitince sorun da bitecek gibi düşünmemek gerekir. Bu gerçekliği bilen Musul halkı, kentleri IŞİD’den temizlense bile geri dönüş yapmakta rahat değiller. Özellikle Haşdi Şabi’nin bölgedeki varlığı Sünniler tarafından yeni bir çatışmanın, yeni bir savaşın gerekçesi olarak değerlendiriliyor. Sünniler, Haşdi Şabi’nin bölgedeki varlığını kendileri açısından risk olarak da görüyorlar. Hatırlamakta yarar var, Haşdi Şabi’nin neden olduğu bazı olayların videoları yayınlandı ki bunların yaptıklarının IŞİD’in yaptıklarından farkı yok."

"İDEOLOJİK YAKLAŞIM MEZHEP SAVAŞINI YAYIYOR"

"Sorun Şii veya Sünni olmakta değil. Geçmişte Şiilerin Irak’ta neler yaşadığını biliyoruz. Katliamlarla yüzyüze kaldılar. Büyük soykırımlarla karşılaştılar. Ancak Haşdi Şabi ve IŞİD sonrasında ortaya çıkan durum, ideolojik Sünnilik ve Şiilik üzerinden yayılıyor, bu da mezhep kavgalarını büyütüyor. Geçmişte Şiiler Sünni baskısı altındaydı. Bugün tersi bir durum söz konusu. Ne yazık ki mezhepçiler bu konuya intikamcı yaklaşım gösteriyorlar. ‘Geçmişte bize bunu yapana, şimdi biz de aynısını yaparız’ mantığını bir kahramanlık gibi sergiliyorlar. Açın bu bakış açılarına sahip kesimlerin sosyal medya hesaplarına bakın bu dediklerimin hepsini görebilirsiniz."

"SORUNUN NEDENİ HÜKÜMETLERİN İDEOLOJİK TUTUMUDUR"

"Hükümetler bu çatışmaları azaltacak yaklaşımlar yerine aksi tutum takındı, çatışmaları körükleyecek yaklaşımlar sergiledi. Yani her dönemin hükümeti Sünnilerin iktidarında da, Şiilerin iktidarında da kendi ideolojisine uygun davranarak ülkeyi yönetti. Karşı çıkanlara da baskı kurdu. Geçmişte yaşanan çatışmaların günümüzde büyük bir savaşa dönüşmesinin temel nedeni budur. Irak’ta vatandaşlığın esasları eşit ve demokratik bir biçimde yeniden inşa edilmeliydi. Ne yazık ki bu da yapılmadı."

"KÜRDİSTAN BÖLGESİ MEZHEPÇİLİĞİN TARAFI OLMAMALI"

"Kürdistan Bölgesi’nin durumu da bu anlamda önemlidir. Bu dönemde çok dikkatli bir siyaset yürütmek zorundadır. Bu sorunu ne kadar kendinden uzak tutarsa, şunun veya bunun kazdığı hendeğe deşmezse, o kadar etkili olabilir. Ne Şiilerin, ne de Sünnilerin hendeğine düşülmemeli. Kimse Irak’ın geleceğinin bugünden daha iyi olacağını, düşünmesin."

"HAVİCE ÜZERİNDEN KERKÜK’E SALDIRI OLABİLİR"

"Kerkük’e saldırı da dahil her ihtimali gözönünde tutmak gerekir. İran’ın, Türkiye’nin eli bölgededir ve bunlar kendilerine bağlı örgütleri kullanıyorlar, kullanacaklar. Bazen öyle ilginç durumlarla karşılaşıyoruz ki örneğin bazı devletler kendi karşıtlarına zarar vermek için savaştığı bir örgütü bile kullanabiliyor. Buna, zaman zaman IŞİD’in önünü açan İran ve Suriye devletlerinin politikalarından tanık olduk. Bir de bölge devletlerinin Bağımsızlık Referandumu’na ilişkin düşmanca denilebilecek tutumları var. Bu konuda Irak merkezi hükümeti de İran’dan bağımsız düşünmüyor. Haşdi Şabi’nin İran tarafından desteklenmesi de geleceğe taşınması planlanan savaştan bağımsız değil. Örneğin Havice’ye yönelik IŞİD operasyonunun henüz başlatılmamasına bakalım. Aslında Havice kasabası, Musul’dan önce bile rahatlıkla alınabilecek bir bölgeydi. Bunu yapmadılar. Buradaki hedef çok açık. IŞİD’in Havice üzerinden Kerkük’e yönelik saldırılarını kendi lehlerine dönüştürmek, bu saldırıdan yararlanıp Kerkük’ü kontrol altına almak istiyorlar. Bu planın sahibinin de Irak’ı artık tamamen kontrol ediyor diyebileceğimiz İran’dır. Bu durumu İran’dan bağımsız düşünemeyiz."

"BÖLGEDEKİ SAVAŞ DAHA UZUN SÜRE DEVAM EDEBİLİR"

"ABD, şimdiye kadar görünenden anladığımız kadarıyla Kürtlere açık yardım yapıyor. Kürt olarak kendi içimizden kaynaklanan eksiklerimiz var. Ancak Kürtlerin özgürlüğü, bölge dışındaki devletler tarafından bugün daha açık savunuluyor. Elbet, ABD’nin de, diğer devletlerin de kendi öznel çıkarları var. ABD, Rusya, Çin ve diğer devletler, çıkarlarından bağımsız hareket etmezler. Bu çıkarlar, ABD’nin ya da bir başka devletin Kürtlere yardım etmeyeceği anlamına gelmez. Bu duruma rağmen bölgedeki savaşın daha uzun zaman devam edebileceğini görmemizde yarar var."

Öne Çıkanlar