'Diktatörler insan değildir'

'Diktatörler insan değildir'
CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'Diktatörler herkesi ölüme mahkum etmekten özel zevk duyarlar' dediği Erdoğan'a 'Hakimlere talimat verdiğini ispat edersem istifa edecek misin' diyerek meydan okudu.

HABER MERKEZİ- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü için 'lütfediyoruz' diyen Erdoğan'a "Bunu tarihte firavunlar söylerdi, günümüzde de diktatörler söylüyor" diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "Anayasa’nın 138. maddesini çiğniyor olmasının hiçbir izahı yoktur. 138. madde A’dan Z’ye herkes için çalışır. Ve yargı yarın eğer sizi de bir yerlere davet ederse şaşmayın" diyen Erdoğan'a meydan okudu. Kılıçdaroğlu, "Hakimlere talimat verdiğini ispat edersem istifa edecek misin?" dedi. 

Adalet Yürüyüşü'nün altıncı gününde partisinin grup toplantısını yolda yaptı. Çamlıdere yol ayrımında açık havada yapılan grup toplantısını yürüyüşe katılan yaklaşık 3 bin kişi izledi.
Konuşması sık sık 'Adalet' sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Bütün peygamberler, evliyalar adaleti savunmuştur. Adalet bu kadar soylu bir kavramdır. Ben kendim için yürümüyorum. Ben Adalet arayan bütün mağdturlar için mazlumlar için yürüyorum. Kim adaletten şikayetçiyse adalet beklentisi içindeyse ben onun yanındayım ve onun hakkını sonuna kadar savunacağım. Bu benim insanlık görevimdir. CHP'ye oy vermiş veya vermemiş, hayatı boyunca kim olursa olsun ben onun hakkını savunmuyorsam kendimi insan yerine koymam. O haksızlığa uğramışsa ben haksızlığa uğramış olacağım. Ben insansam, insan gibi yaşamak istiyorsam hiç tanımadığım insanlarla selamm vermek, selam almak istiyorsak adaleti savunmak zornundayız. Adaletin olmadığı bir yerde devlet, insanlık, hiç kimse yoktur. Bize doğuştan gelen haklarımızı veya anayasal haklarımızı lütuf olarak sunmaya çalışanlar var. Efendim yürüyorsunuz lütfediyoruz size. bunu tarihte firavunlar söylerdi günümüzde de diktatörler söylüyor.

İnsan olark doğdum benim doğuştan haklarım vardır, ben bir insan olarak adaleti savunacağım ve hep adaletten yana olacağım. Birisi bana benim haklarımı lütuf olarak hatırlatıyorsa ben de ona diktatörlüğünü hatırlatıyorum. Sen diktatörsün diyorum. Adalet için yürüdüğüm bu yolda tek başıma yürümeye karar vermiştim. Elimde bir pankart olacaıktı ve üstünde adalet olacaktı. Beni bu yolda yalnız bırakmayan bütün vatandaşlarıma şükranlarımı, saygılarımı sunuyorum. 

ADALET OLSA NİYE YÜRÜYELİM

Üzülmeyin, umutsuzluğa kapılmayın. Nerede bir baca tütüyorsa bilin ki orada adaleti savunan biri vardır. İnsanlık için, torunlarımız için adaleti savunacağız.

Diyorlar ki adaleti niçin yürüyerek arıyorsun ama şunu söyleyemiyorlar memlekette adalet olsa niye yürüyelim. Adalet olsa huzur içinde oluruz, yüzümüz güler. Adaletin olmadığı bir yerde ne yapacağız. Yürüyoruz, haklarımızı arıyoruz. Sivil itaatsizlik diyorlar, neden izin almadınız diyorlar. Adaleti savunmak için kimseden izin alınmaz. Adalet Allah'ın emridir. Adalet ne zaman çöktü? Adaletin doğru dürüst işlemediğini hepimiz biliyoruz ama çökmemişti, yine birileri adaleti savunuyordu. Yine birileri bir yerlerde adalet adalet diyordu.

İKİ 15 TEMMUZ VAR

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra binlerce insan sokağa indi ama bir de ikinci 15 Temmuz var. İki ayrı 15 Temmuz var, halkın 15 Temmuz'u, Saray'ın 15 Temmuz'u. 

Halk sokağa indi, demokrasiye sahip çıktı, 249 şehidimiz var. 2301 gazimiz var. Halkın 15 Temmuz'u budur.

Yine bizim tarihimizde bir ilk gerçekleşti. Parlamentoda olsun olmasın, bütün siyasi partileri, bütün medya darbeye onuruyla karşı durdu. Ama geldik 20 Temmuz'a, Saray'ın 15 Temmuz'u. Saray'ın 15 Temmuz'u şudur. Halk 15 Temmuz konusunda aydınlanmasın diye mücadele ettiler. Darbecileri ortaya çıkaralım diye komisyonlar kuruldu. Eski Genelkurmay başkanları, MİT Müsteşarları geldi. Ama en temel iki aktör bu komisyona hiçbir zaman gelmedi.

Çünkü Saray'ın 15 Temmuz'unun gerçekleştirenler buna izin vermediler. Hani yeri ve zamanı gelir ya "Gazi Meclis", "Yüce Meclis", e senin iki bürokratın neden gelemiyor buralara? 20 Temmuz'da bir darbe yaptılar, kararname çıkarma yetkisinin hükümete verildiği tarihtir 20 Temmuz darbesi. Bu kanuna CHP karşı çıktı. Sayın Başbakan beni aradı, "OHAL kararnamesi çıkarma yetkisini hükümete vereceğiz" diye. Bu parlamentoda demokrasiyi savunacak bir partiye ihtiyaç var. Bu da en çok CHP'ye yakışır. Kusura bakmayın, biz buna evet diyemeyiz". Kendisi hayatta. Kararnameler çıktı arka arkadaya, 105 bin 836 kamu görevlisinin işine son verdiler. Bunlar mı darbe yaptı? Aileden birisini suçlu ilan ediyorlar, bütün aileyi mahkum ediyorlar. 

BUNLARI YAPANLAR DİKTATÖRLERDİR

Bütün muhalifleri susturmak bu mudur? Bu adaleti çökerttiniz. Hele hele bundan sonra adaletten söz edecekler mi işverenler? Şüpheyle bakıyoruz, büyük bir endişe içindeler. Bunları yapanlar, dikta yönetiminde görev başında olanlardır. Yani diktatörlerdir. Diktatörler insan değildir, çünkü bütün vicdanlarını yitirmişlerdir. Herkesi ama herkesi ölüme mahkum etmekten özel bir zevk duyarlar. Değerli arkadaşlar, bana bir söz verilmişti. Ben, kendileriyle görüşürken dedim ki; 249 şehidimiz var. Doğrudur. Linç edilen 3 tane de askerimiz var. Linç edilmiş, onların da hakkını savunmalıyız. O asker darbe yapamaz ki, rütbesi yok adamın.

Onların da haklarının savunulması lazım. Onların faillerini yargıya çıkarmamız lazım. Onu da söyledim, söz verdiler bana. Haklısın Kemal Bey dediler. Linç olmaz dediler. Daha dava bile açılmamış. Çünkü diktatörlerin bir özelliği var, çok rahatsız ve kontrolsüz yalan söyleyebilirler. Hava harp Okulu öğrencisi, Murat Tekin linç edildi. Bunun hakkını kim arayacak? Adaleti savunan bizler arayacağız. Bu çocuk belki gidip bir siyasi partiye de oy vermedi. Biz onu savunacağız. "

HAKİMLERE TALİMAT VERDİĞİNİ İSPAT EDERSEM İSTİFA EDECEK MİSİN?

Bu arada bir konuya daha değinmek isterim; AYM. AYM 20 Temmuz darbesinden sonra sınıfta kalmıştır. AYM'nin saygı değer üyelerine seslenmek isterim. Neden karar vermiyorsunuz? Eski kararlarınıza neden sahip çıkmıyorsunuz? Eski kararlarınızın arkasında neden dik durmuyorsunuz? Milletvekilleri hapisteyken niye sessiz duruyorsunuz? Milli irade, milli irade diyenlere neden "Siz milli iradeyi hak etmiyorsunuz" diyemiyorsunuz? Eğer diğer hakimlerin yaptığı gibi siz de çay toplamaya meyilliyseniz söyleyecek bir şey yok. Ama yok biz hukuk okuduk, adalet dağıtacağız, onurluyuz diyorsanız Saray'a bakmayın. Onurunuzla durun. Biz de size saygı gösterelim. Ve bu saygıyı biz size göstereceğiz, siz de kararınızı verin, bekliyoruz.

Efendim darbecilerin bir özelliği daha var yalan söylediklerine inanmazlar. Geçenlerde biri demiş ki, anayasanın 138'inci maddesi var. Ne diyor okuyayım; hiçbir organ, hiçbir makam, hiçbir merci yargı kararlarının uygulanmasında tavsiye ve telkinde bulunamaz. Ben buna uyuyorum, böyle bir yetkim de yok benim. Bu düzenleme iktidar sahipleri için getirilmiştir. Şimdi ben buradan açık ve net çağrı yapıyorum. Bana 138'inci maddeyi hatırlatan beyefendiye çağrı yapıyorum; senin hükümetinin mahkemelere genelge gönderdiğini ben ispat edersem istifa edecek misin? 

Evet, bir daha söylüyorum. Senin ve hükümetinin hakimlere, mahkemelere talimat verdiğini ispat edersem ben, sen namuslu bir insan gibi görevinden istifa edecek misin? Ben de şu sözü veriyorum, ben ispat edemezsem siyaseti bırakacağım. Çünkü ben onurlu ve şerefli bir insanım."

Öne Çıkanlar